Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10042 E. 2023/738 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ.. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı kadın ve ailesinin erkeğin babasının üzerindeki daireyi erkek veya kadın üzerine devredilmesi ve kadının babasına altın ve para verilmesi konusunda sürekli baskı yaptıklarını, kadının ailesinin evliliğe müdahalede bulunduklarını, kadının babasına verilen paraları iade etmediğini, cinsel ilişkiden kaçındığını, psikoloğa gitmesi için baskı yaptığını, arkadaşını ortak konuta getirerek erkeğin bir müddet evde kalmamasını istediğini, erkek ve ailesine sürekli tehdit savurduğunu, şantaj yaptığını, cinsel ilişki esnasında eşinden habersiz ses kaydı koyduğunu, erkek ve ailesine sürekli hakaret ettiğini, beğenmediğini, aşağıladığını, beddua ettiğini, kendisine layık ve denk olmadığını dillendirdiğini, sevmediğini söylediğini, boşanmak istediğini söylediğini, öfke kontrol sorunu olduğunu, başkalarıyla kıyas yaptığını, eşini bıçaklamaya teşebbüs ettiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, çocuğun vekâletinin babaya verilmesine, 200.000,00 TL maddî - 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, erkeğin, evin eşinin ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, ev eşyalarını kalitesiz olarak aldığını, hiç bir sorumluluğu yerine getirmediğini, evi olmasına rağmen o daireyi kiraya verip, babanına ait olan evin alt katında yaşamaya zorlandığını, eş ve çocuğuyla ilgilenmediğini, asosyal olduğunu, bayramlarda dahi çalıştığını, komşu ve akraba ziyaretlerine gitmediğini, eve misafir kabul etmediğini, kadının ailesine ziyarete gitmediğini, akraba düğünlerine gitmediğini, kadının sosyalleşmesini kısıtladığını, baskı yaptığını, ailesine saygı göstermediğini, hoş geldiniz bile demediğini, bayramlarını kutlamadığını, kendisini kirli hissettiğinden bahisle el ve ayaklarını gereğinden fazla yıkadığını, evin kapı perde ve pencerelerini kapalı tuttuğunu, obsesif olduğunu, psikolojik tedaviden kaçındığını, annesinin de ilaçları kullanmasına engel olduğunu, annesinin davacıyı hocaya götürdüğünü, eğitimine destek vermediğini, cinsel şiddet uyguladığını, porno film izlediğini, eşinin de izlemesi için baskı yaptığını, banka hesabını boşaltarak evi terk ettiğini, erkeğin ailesinin kadını evden çıkarttığını, kadını tehdit ettiğini, öz bakıma kılık kıyafetlerine dikkat etmediğini, erkeğin babasının tehdit ettiğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, çocuğun vekâletinin anneye verilmesine, aylık 750,00 TL tedbir - yoksulluk nafakasına, aylık 500,00 TL tedbir - iştirak nafakasına, 75.000,00 TL maddî - 75.000,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile birlikte karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin, eşine ve çocuğuna ilgisiz davrandığı, eş olarak ailesine vakit ayırmadığı, eşi ile akraba ziyaretlerine ve düğünlere katılmadığı, sürekli elini yıkamak ve zarar vereceği endişesiyle misafir kabul etmeme gibi takıntılı davranışlarının bulunduğu, eşine harçlık vermediği, davalı-davacı kadının ise, salak demek suretiyle sürekli hakaret ettiği, dağa kaldırırız demek suretiyle eşini tehdit ettiği, boşanacağım dediği, tarafların eşit kusurlu oldukları çocuğun yaşı, sosyal inceleme raporu ve çocuğun halen annesi ile yaşadığı, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuğun giderlerine katılması gerektiği, boşanmakla kadının yoksulluğa düşeceği, taraflar eşit kusurlu olduklarından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenen maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuğun yüksek yararı gözetilerek velâyetinin anneye verilmesine, babası ile kişisel ilişki kurulmasına, dava açmakla ayrı yaşamaya hak kazanan, düzenli işi ve geliri olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir 400,00 TL yoksulluk nafakasına, velayeti anneye verilen ortak çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karşı davanın reddi gerektiği, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, nafakalar ile maddî-manevî tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kişisel ilişki süresinin fazla olduğu, yoksulluk-iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, maddî-manevî tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen kusurların sabit olduğu, erkeğin üzerine kayıtlı ev olmasına rağmen o evi kiraya verip eş ve çocuğunu fiziki koşulları uygun olmayan evde yaşamaya zorladığı sabit olmasına rağmen bu hususta erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, ereğin başkaca kusurunun ispat edilemediği, kadına yüklenen kusurların sabit olduğu, başkaca kusurunun ispat edilemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre az olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kusuru daha ağır ve eşit olmayan, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı-davacı kadın yararına 18.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğe ait olan evde kiracı olduğunu, kiracı çıktığı için evin bakıma muhtaç olduğunu, tadilat yapılmadan oturulamayacak durumda olduğunu, bizzat kadın istediği için erkeğin ailesinin evinin alt katında oturduklarını, zemin katta normal bir evde oturduklarını, yerel mahkemece erkeğe ilgisizlik kusuru yüklenmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin eşini çok sevdiği için eğitim hayatına devam etmesini sağladığını, evin ihtiyaçlarını sağlayan müvekkilinin her ay eşine para verdiğini, devamlı olarak el yıkama takıntısı olsaydı mevcut ... yerinde çalışmasının mümkün olamayacağını, kadının sürekli olarak eşini tehdit ettiğini, eşine hakaret ettiğini, sürekli olarak seni sevmiyorum dediğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, kadının ve ailesinin müvekkilini para kaynağı olarak gördüğünü, müvekkiline şantaj yapıldığını, tuzağa düşürülme korkusuyla çocuğunu görmeye gidemediğini, müvekkilinin kusuru olmadığını, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, kadın yararına nafaka ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci, 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.