Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10052 E. 2023/1029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen ve kadına maddi-manevi tazminata hükmedilen boşanma kararının, bozma kararının gereklerine uygunluğu ve tazminat miktarının yerindeliği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun karar verdiği, bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenemeyeceği, bozmaya uyularak karşı taraf lehine oluşan hakların yeniden değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadının maddî ve manevî tazminat talebinin kısmen kabulü karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu, psikolojik ve sosyal şiddet uyguladığını, ilgisiz ve sorumsuz olduğunu, kadını evden kovduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata ve ziynetlerinin aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davalı erkek vekili cevap ve karşı ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, davacının internetle çok fazla uğraştığını, ev ile ilgili sorumluluklarını aksattığını, güven sarsıcı davranışlar içinde olduğunu, davacının hiçbir zaman müvekkilini ve ailesini benimsemediğini, evlendikleri ilk günden itibaren ilgisiz ve bencil davrandığını, tarafların şahsi konuşmalarını, davacının kendi ailesine taşıdığını, sebepsiz yere evi terk ettiğini, evliliğin temelinden sarsılmasına kadının kusurlu davranışlarının sebep olduğunu belirterek kadının davasının reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2018 tarihli ve 2016/356 Esas ve 2018/472 Karar sayılı kararıyla erkeğin kadını kendi ailesini ziyarete göndermediği, kadını sabah kendi ailesinin evine bıraktığı ve akşam saatlerinde aldığı, tarafların kendi evlerine yatmak için gittiği, davacı kadının davalının ailesinin ev işlerini yaptığı, davalının geç saatlerde eve geldiği, davalının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, karşı dava ve birleşen dava dilekçelerinde tarafların fiilen ayrılmalarından sonra davacı ve ailesinin birliği yeniden kurmak için girişimlerde bulunduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, sabit geliri olan kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı ve birleşen boşanma davası ile kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli ve 2018/2890 Esas, 2021/625 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire 19.10.2021 tarihli ve 2021/4837 Esas, 2021/7304 Karar sayılı kararıyla kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı kadın lehine 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata kesinleşen yönler hakkında ise yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının kusurlu davranışları olduğunu, davasının reddi gerektiğini, tazminat miktarlarının oldukça yüksek olduğunu, ödeyebilecek gücü olmadığını belirterek kararın kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ile tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince bozma ilamının gereklerinin yerine getirilip getirilmediği kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Nurettin'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.