"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1951 E., 2022/1806 K.
DAVA TARİHİ : 30.09.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/736 E., 2022/546 K.
Taraflar arasındaki evliliğin nispi butlanı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü tanıştıklarını ve 18.08.2021 tarihinde resmi nikah ile evlendiklerini, müvekkilinin düğün gecesi davalı ile cinsel birliktelik yaşamak istediğinde davalının vajinasında çocuk penisi büyüklüğünde ve şeklinde bir et parçası olduğunu gördüğünü, bu et patçasının erekte olduğunda büyüdüğünü sonrasında da küçüldüğünü fark ettiğini, müvekkilinin bu duruma çok şaşırdığını ve şok olduğunu, müvekkilinin davalıya bunun ne olduğunu sorduğunda davalının bilmediğini gösterir işaret yaptığını, sonrasında bu sorun nedeniyle tarafların cinsel ilişkiye giremediğini, sabah olduğunda müvekkilinin neden bunu gizlediğini davalıya sorduğunu ancak davalının bu hastalığın ırsi olduğunu, annesinde ve anneannesinde de olduğunu, turistlerde de bu hastalığın çok görüldüğünü söylediğini, müvekkilinin bunu bilmemesinin cahillik olduğunu söylediğini, müvekkilinin bu şekilde kandırılmasının ve bu hastalığın gizlenmesinin aralarındaki güven ilişkisini zedelediğini, davalı ile evli kalmasının mümkün olmadığını, ertesi gün davalıyı hastaneye götürdüklerini ve uzman olan bir doktora gösterdiklerini, doktorun davalının hastalığının klitoris büyümesi olduğunu, kadınlığına engel bir durumun olmadığını söylediğini, ertesi gün de taraflar arasında cinsel birliktelik kurulamadığını, müvekkilinin daha fazla evli kalmak istemediğini, davalının bu hastalığını müvekkilinden gizlediğini, müvekkilini yanılttığını ve aldattığını belirterek, tarafların evliliklerinin iptaline karar verilmesini talep dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığın, kendi kusurlarını örtmek amacıyla gerçeğe aykırı beyanlar öne sürerek müvekkiline kusur atfetmeye çalıştığını, düğün gecesi için anlatılan olayın dava dilekçesindeki gibi gerçekleşmediğini, davacının düğün gecesi müvekkiline ışığı kapatıp yatağa geçmesini istediğini, sonrasında cinsel ilişki için yakınlaştığını ancak aralarında davacının sertleşme sorunu nedeniyle cinsel birlikteliğin meydana gelmediğini, davacının o gece çok stresli olduğunu ve sürekli sigara içtiğini, sabahında ise müvekkiline hiçbir şey söylemeden evden ayrıldığını, kısa süre sonra davacının abisinin ve yengesinin müşterek konuta gelerek müvekkilini götürmek istediklerini, kendisinin çift cinsiyetli olduğunu söylediklerini, müvekkilinin duydukları karşısında şok olduğunu, istedikleri hastaneye götürebileceklerini söylediğini, sonrasında müvekkilinin aile bireyleri ile birlikte Tekden Hastanesine götürüldüğünü, doktor raporunda genital organlarının normal olduğuna dair rapor hazırlandığını, bunun üzerine davacının ailesinin müvekkilinden defalarca özür dilediklerini, müvekkilini geri eve götürmek istediklerini, müvekkilinin esas olarak davacının özür dilemesi gerektiğini söylemesi üzerine davacının ailesinin aramaları ve ısrarları sonucunda davacının hastane önüne geldiğini, müvekkilinde kesinlikle iddia edilen rahatsızlığını bulunmadığını, davacının kendi kusurlarını gizlemek amacıyla böyle bir yola başvurduğunu ve müvekkiline iftira attığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 2021/696 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan boşanma davası mevcut olduğu, her iki dosyada da kadında klitoris büyümesi olduğu iddiası bulunduğu, yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek amacıyla davalı kadın boşanmaya yönelik açılan dava ve işbu nispi butlan nedeniyle evliliğin iptali kapsamındaki iddiaların araştırılması amacıyla boşanma dosyası üzerinden hastaneye sevk edildiği ve sevk müzekkeresinde kadında klitoris büyümesi ve adrenogenital sendromu bulunup bulunmadığının tespitinin istendiği, anılan dosyada celp edilen raporun bir örneğinin işbu dosyaya kazandırıldığı, dilekçelerde belirtilen iddialar kapsamında davalının Tekden Hastanesindeki belirtilen rahatsızlığa ilişkin muayene kaydı celp edildiği, celp edilen 30.08.2021 tarihli muayene raporunda davalının genital organın normal olduğunun tespitinin yapıldığı, davalıda klitoris büyümesi olup olmadığının tespitine yönelik rapor alınması amacıyla hastaneye sevk edilmesi sonucunda Kayseri Şehir Hastanesince düzenlenen 31.01.2022 tarihli 76397871-476.01 sayılı raporda; davalıda klitoris büyümesi, adrenogenitalsendrom veya cinsel başka bir bozukluğun olmadığının tespit edildiği, davacı tarafın yargılama sırasında davacının polikistik over sendromu tedavisi gördüğünü, bu rahatsızlığın Adrenogenital Sendrom rahatszılığına yol açabileceğini ileri sürerek davalının Adli Tıp Kurumuna sevkini talep etmiş ise de, davacının dilekçeler aşamasında polikistik over sendromu ile ilgili bir iddiası bulunmadığı, davalıya yönelik alınan her iki raporda da davaya konu edilen rahatsızlığın mevcut olmadığının ve buna yönelik bir bulguya rastlanmadığının tespit edildiği, raporlar arasında bir çelişkinin mevcut olmaması birlikte değerlendirilerek davacı tarafın davalıya yönelik yeniden rapor aldırılması yönündeki talebinin reddine karar verildiği, alınan raporlar neticesinde davalının cinsel organında iddia edilen klitoris büyümesi, adrenogenital sendrom rahatsızlığı olmadığı tespit edildiğinden evliliğin iptali için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının hükmün tamamı yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık evliliğin nispi butlan sebebi ile iptaline ilişkin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 151 inci, 152 nci ve 158 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.