Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10150 E. 2023/546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayetin kime verileceği, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusurunun bulunmadığı, çocukların velayetinin anneye verilmesinin uygun olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının makul olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekilinin dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; davalı ile evlendikleri günden bu yana aralarında geçimsizlikler yaşadığını, davalı ile ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, davalının kendisine hakaretlerde bulunduğunu, davalı ile evliliklerinin devamının sadece kendisinin çabaları üzerine devam ettiğini, müşterek çocukları ile görüşemediğini iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuklarının velâyetlerinin tarafına verilmesini, mahkeme masraflarının ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap ve birleşen dava dilekçesinde; müvekkilinin evliliklerinin başından bu yana karşı taraftan şiddet gördüğünü, alkolün etkisi ile müvekkiline sinkaflı sözler kullandığını iddia ederek davanın reddini, birleşen davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesi halinde tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, velâyetin verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalının; davalı kadına şiddet uyguladığı, alkol alışkanlığı sebebi ile evini ve ailesini ihmal ettiği, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuracak olaylarda davacı- davalının tam kusurlu olduğu, davalı kadının kusurunun az olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir 250,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 200,00 TL tedbir, 300,00 TL yoksulluk nafakasına,10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, fer'îleri ve kusur tespiti yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda: kadına fiziksel ve sözel şiddet uygulayan, alkol alışkanlığı nedeniyle eşini ve çocuklarını ihmal eden böylelikle birlik görevlerini yerine getirmeyen erkek tam kusurludur. Kadına yüklenecek atfı kabil bir kusurun varlığı ispat edilemediğinden erkeğin davasının reddi ile kadının davasının kabulüne ve kadın yararına koşulları oluştuğundan 4721 sayılı Kanunun 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca maddî- manevî tazminata ve boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olduğu da sabit olduğundan 4721 sayılı Kanunun 175 inci maddesi gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, miktarları yönünden kadının istinafa gelmediği de gözetildiğinde makul olduğu, müşterek çocukların yaşı anne bakım şefkatine muhtaç olması ve olumsuz bir durumun varlığı ispat edilemediğinden velâyetlerin anneye verilmesinin çocukların üstün yararlarına uygun olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 182 ikinci fıkrası gereğince velâyeti kendisine bırakılmayan taraf müşterek çocukların giderlerine katkıda bulunmakla yükümlü olduğundan iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru olduğu gibi miktarı da tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile çocukların eğitim, ... ve diğer ihtiyaçlarına göre 4721 sayılı Kanun'un dördüncü maddesi gereğince makul olduğu, gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek temyiz dilekçesinde; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulu, kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen maddî-manevî tazminat ve müşterek çocukların velâyetinin anneye verilmesi yönünden bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl boşanma davasının reddinin yerinde olup olmadığı, birleşen boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, nafaka ve tazminatların miktarı ile velâyetin kime verileceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 Sayılı Kanun'un 166 birinci ve ikinci fıkrası, 174 birinci ve ikinci fıkrası, 169 ncı, 175 ncı madde hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.