"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin ailesinden maddî yardım almak zorunda kaldığını, davalının 20 yıllık eşimi boşadım ben, seni dünden boşarım, kapı orada, nereye gidersen git dediğini, haberlerde kadın cinayetiyle ilgili bir haber çıktığında davalının eline ..., ne güzel de etmişsin, kadınların hepsi aynıdır, onlara sevgi göstermeyeceksin demek suretiyle baskı uyguladığını, müvekkilinin sosyal hayatını kısıtladığını, giyim kuşamını değiştirmeye çalıştığını, makyaj yapıp, saçını boyatmasına izin vermediğini, telefon arama kayıtlarını kontrol ettiğini, müvekkilinin epilepsi hastalığı nedeniyle hastalandığında hastaneye götürmediğini, sen öl, seni doktora götürenin ben a..koy.. diyerek küfür ettiğini, en son 28.05.2019 tarihinde ... da biçer döver işine gittiğini, müvekkilini de annesinin evine bıraktığını, ancak bir kez dahi eşini aramadığını, ortak eve döndüğünde eşini arayıp haber vermediğini, müvekkilinin komşulardan eşinin eve döndüğünü öğrenmesi üzerine eşini telefonla aradığını, karakolda olduğunu söyleyerek eve gelme, artık seni istemiyorum dediğini, bu olaydan sonra ayrı yaşadıklarını,davalının tehdit ve hakaret ettiğini, hürriyetini kısıtladığını, müşterek konuttan kovduğunu beyanla, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü muamele sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için ayda 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 100. 000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap ve cevaba cevap dilekçesinde: davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının eşini küçümsediğini, ilgisiz davrandığını, saygılı olmadığını, evi de davacının terk ettiğini, yevmiye usulü işçi olarak çalıştığını, diğer eşinden de bakmakla yükümlü olduğu 3 çocuğunun bulunduğunu beyanla davanın reddini, boşanma halinde 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; eşine karşı ilgisiz davranan, aşağılayıcı konuşan, hakaret eden davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olduğu, davacı kadına yüklenebilecek kusur bulunmadığı, davacı eş için ortak hayatın devamı kendisinden beklenmeyecek derecede çekilmez hale geldiği gerekçesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının pek fena muamele nedeniyle açtığı davasının reddine, davacı eş için aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının maddî-manevî tazminat talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek; mahkemece delillerin takdirinde ve kusur tespitinde hata yapıldığı, eksik inceleme ile karar verildiği, verilen tazminatların isabetsiz ve fahiş olduğu, işsiz olduğu halde aleyhine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle boşanma, kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi, kusur tespiti ve davanın kabul gerekçesinin doğru olduğu, davacının davasını ispatladığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, tarafların sosyal-ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davacı kadın yararına maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakası takdirinin doğru olduğu ayrıca takdir edilen miktarların fahiş olmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek; mahkemece delillerin takdirinde hata yapıldığı, eksik inceleme ile karar verildiği, gerekçenin yeterli olmadığı, ekonomik ve sosyal olguların tartışılmadığını beyanla kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma, kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakanın verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.