Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10270 E. 2024/1872 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin kusur durumu, boşanma kararı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının hukuka uygunluğu tartışmalıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/333 E., 2022/2079 K.

DAVA TARİHİ : 03.07.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/523 E., 2020/752 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı ... vekili Avukat Murat Yılmaz geldi. Karşı taraf davacı ... ve vekili Avukat ... gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; yaş farkı nedeni ile taraflar arasında sık sık fikir ayrılıkları ve kuşak çatışması yaşandığını, taraflar arasında evliliğin son zamanlarında şiddetli geçimsizliğin arttığını, davalının neredeyse her gün alkol aldığını, sudan sebeplerden dolayı devamlı kavga çıkardığını, eşine karşı, ağza alınmayacak " Şerefsiz, köpek, gerizekalı, orospu.." şeklinde hakaretlerde bulunduğunu, davalı üzerine Mersin Yenişehir ilçesinde ...Kız Öğrenci Yurdu, ..., Oteli, ...Düğün Salonu adına kayıtlı ... plakalı ve ... plakalı vasıtaları ve üzerine kayıtlı bir çok taşınmaz mal varlığının bulunduğunu, davalının bu taşınmazların bir kısmını eşinden mal kaçırmak amacıyla, bedelsiz olarak, kız kardeşi .... ve eniştesi .... üzerine devrettiğini, bu devirlerin sadece mal varlığının aktifini azaltmak ve mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, tapu devrine rağmen taşınmazların gerçek malikinin davalı olduğunu, davalının müteahhitlik yaptığını, ...Plaza, Balkar Plaza, İnfinity gibi bir takım inşaatların müteahhitliğini yaptığını, ... inşaat isimli bir firmayla da ortak müteahhitlik yaptığını, davalının sayılan mal varlığı dışında, aylık gelirinin ise en az 50.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkili davacının ise davalı üzerine kayıtlı bulunan ...Kız Öğrenci Yurdun'da yönetici statüsünde sigortalı işçi olarak çalıştığını, ancak müvekkilinin bu çalışmasından dolayı, aylık maaşlarını alamadığı gibi, işbu boşanma davasından sonra işinden olması da kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 7.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 7.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, tarafların birbirlerini çok iyi tanıması nedeni ile aradaki yaş farkının ve eğitim durumu evliliğin kurulmasında her iki taraf için de sorun oluşturmadığını 2005 yılından kurulan birlikteliğin yaklaşık 15 yıl sonra sonlandırmak istemesinin anlaşılır olmadığını, tarafların mutlu bir evliliğinin olduğunu, erkeğin, eşini ve çocuğunu çok sevdiğini, boşanmak istemediğini, davacının dava dilekçesinde müvekkilin çok varlıklı bir kişi olarak gösterdiğini, bahsi geçen ...Plaza'nın bundan 7 yıl önce bitirildiğini ve proje olduğunu, bu projeden 2 daire ortak çocuğun giderleri için ayrıldığını, davacı tarafından iddia edilen devirlerin bundan yaklaşık 15 ay önce yapıldığını, elde edilen yüksek miktarda vergi ve SGK borçları ödenerek büyük miktarlı borçlar kapatıldığını, davacının da bu zorunlu satışlardan haberinin olduğunu, bunca çeşitli borç ve ödemeler yanında müvekkili tarafından evlilik birliği içinde davacı taraf adına bir daire, ortak çocuğun giderlerinde kullanılması için iki daire ve davacının kullandığı bir araç satın alındığını, müvekkilinin daha önceki evliliğinden 4 tane çocuğunun olduğunu, bu çocukların da bir kez dahi babalarını ziyarete gelemediklerini, müvekkilinin tüm bunlara davacı isteğinin bu yönde olması ve mutlu yuvası dağılmaması adına göğüs gerdiğini, yine müvekkilinin hafta içinde yıllardır evinde kahvaltı yapmadığını müvekkile hitaben "Sen adam değilsin, senden bir şey olmaz, senden boşanacağım ve seni süründüreceğim" gibi söylemlerde bulunduğunu, müvekkilinin tüm bu söylemlere karşı söylemde bulunmadığını davacıyı incitmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, tencere fırlattığı, mutfaktaki tabakları yere fırlatarak "Orospu git bu evden" şeklinde küfür ettiği, erkeğin fırlattığı tabak nedeni ile kadının ayağının kesildiği hemen hastaneye kaldırılmak zorunda kaldığı ayağına 18 tane dikiş atıldığı, iki gün hastanede yattığı ve tedavi gördüğü bu olaydan sonra kadının tekrar ortak yaşanılan eve dönmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuran olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 750,00 TL, karar tarihinden kesinleşme tarihine kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusurlu olmadığı, her ne kadar asgari ücret ile çalışıyor olsa da bu işten kazandığı gelirin kadını yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçesiyle kadın lehine aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için dava tarihinden karar tarihine kadar 1.000,00 TL, karar tarihinden kesinleşme tarihine kadar aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, davanın kabulü ve kadın lehine tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.