Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10274 E. 2023/899 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusurunun olup olmadığı, kadının açtığı boşanma davasının kabul edilip edilemeyeceği, tazminat miktarları ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma, kusur, tazminat ve tedbir nafakasına ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin her iki boşanma davasının ve kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, aile birliği ve mahremiyetine özen göstermediğini ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, davalı eşin sosyal medyayı normal sınırların dışında sürekli olarak kullanmakta ve zamanının büyük bir bölümünü bunlara ayırdığını, bunun yanında davalının eşini sürekli aşağıladığını, kadının tarafların evlenmesinden önce kullanmakta olduğu eniştesi ... adına kayıtlı telefon hattını evlendikten sonra da kullanmaya devam ettiğini, kadının bu hat üzerinden sürekli olarak erkeği rahatsız edecek şekilde gecenin ilerleyen saatlerinde mesajlaştığını, konuştuğunu, bu şekildeki davranışlarına devam etmesinin evlilikte güven duygusunu sarstığını, evlilik birliğinin davalı eşin tam kusurlu davranışlarıyla bozulması ve evliliğin çekilmez hal alması sebebiyle tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları ağır surette ihlâl edilen ve boşanma ile beklenen menfaatlerinden mahrum kalan erkek lehine 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı-davalı erkek vekili birleşen boşanma dava dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, eski eşi ... ile birlikte yaşamaya başladığını belirterek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar olduğunu, erkeğin, ihtiyaçlarını yeterli şekilde karşılamadığını, ailesinin yanına gitmesine izin vermediğini, ayrıca erkeğin, kadının sosyal medya uygulamalarının şifresini de bilmediğini ve kadından gizli olarak o hesaplara girip çıktığını, hatta erkek sahte hesap açarak kadının sosyal medya hesaplarından konuştuğunu ve güven testi uyguladığını, bu dahi kadının evlilik birliği içerisinde birlikte yaşama duygusunu kaybetmesine neden olduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşılık davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, lehine yasal faiziyle 35.000,00 TL manevî, 40.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dosya cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, erkeğin iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birlikte erkeğin ailesine ait evde ikamet ettikleri, erkeğin bağımsız konut temin etmediği, kadının çocuk sahibi olma isteğine duyarsız kaldığı, tedavi sürecini takip etmediği ve ertelediği, eşine karşı genel olarak da duyarsız davrandığı, buna karşılık kadının sık sık telefon ile ilgilendiği, gece geç saatlerde telefon ile konuştuğu, eşine aşağılayıcı sözler söylediği, en son tarafların ailelerinin tarafların müşterek konutuna geldiğinde aileler arasında kavga çıktığı, tartışma esnasında erkeğin kardeşinin yaralandığı, tartışma ve kavga esnasında her iki tarafın da aileleri yatıştırıcı bir tavır sergilemeyerek kusurlu davrandıkları kadının asıl boşanma davasından sonra boşanma kararı kesinleşmeden ve taraflar arasındaki sadakat yükümlülüğü devam ederken başka bir erkek ile birlikte yaşamaya başladığı, 15.12.2020 doğumlu ... isimli çocuğu dünyaya getirdiği bu hali ile sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle söz konusu davranışların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte olduğu, kadının ağır, erkeğin ise hafif kusurlu olduğu gerekçesi davaların ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek lehine yasal faizi ile birlikte 12.500,00 TL maddî ve 12.500,00 TL manevî tazminata, tarafların kayden müşterek çocukları olarak görülen 05.12.2020 doğumlu Yusuf'un velâyetinin anneye verilmesine, dava devam ederken başkasıyla yaşadığı anlaşılan kadın yararına dava tarihinden itibaren hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının 28.01.2021 tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğunu, müvekkilinin kusurunun ispatlanamadığı bu nedenle karşı davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlarının doğru ve dosya kapsamına uygun tespit edildiği, kadın hakkında ileri sürülen diğer kusur iddialarının ispatlanamadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu kabul edilmesinde, boşanma davası açılınca ayrı yaşamakta haklı olan kadın lehine mahkeme kararında belirlenen dönem için tedbir nafakasına hükmedilmesinde, takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, erkeğin kusur belirlemesine, kadının karşı boşanma davasının kabulü ile lehine hükmedilen tazminat miktarlarına ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, eski eşinden çocuk yapan kadına tedbir nafakası ödemek zorunda kaldığını belirterek kararı kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı, buradan varılacak sonuca göre kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkek lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ve kadına verilen tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.