Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10320 E. 2023/900 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak takdir edilen tazminat miktarının düşük olduğu ve hakkaniyet kurallarına uygun daha yüksek bir miktar belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1247 E., 2022/2044 K.

DAVA TARİHİ : 05.09.2019

KARAR : Başvurunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/58 E., 2021/61 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadının davasının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle kabulüne, zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin pornografik içerikler paylaşılan sitelerde yer alan kadınlarla konuşup görüştüğünü, bu siteler üzerinden hesaplarına dolar cinsinden para transferleri yaptığını, abartılı cinsel istek ve davranışlarının olduğunu, evde bulunan müşterek çocuklarının babalarının dergilerden kesip duvarlara yapıştırdığı çıplak kadın fotoğraflarını banyo duvarlarında gördüğünü, erkeğin şişme kadın siparişi de verdiğini, müvekkilinin bu durumu şans eseri öğrendiğini, müvekkilinin bu durumlar karşısında kadınlık gururunun incindiğini, erkeğin müvekkilinin ailesi ile de görüşmesine müsaade etmediğini, erkeğin düğünde takılan takıları zorla müvekkilinden alarak bozdurduğunu, bunların iadesini de gerçekleştirmediğini, erkeğin müvekkiline miras kalan taşınmazları zorla sattırdığını, bu malların satışından müvekkilinin ve çocuklarının faydalanamadığını, erkeğe bu paraların nereye gittiğini sorduğunda kredi borcuna yada etrafa olan borçlarına gittiğini söylediğini, tüm bu nedenlerle öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereği boşanmalarına, olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıyı aldatmadığını, kadının müvekkilini kendinden uzaklaştırması nedeniyle bazı boşlukları telefon aracılığıyla doldurduğunu, yasanın aradığı ağır kusurun bu olayda olmadığını, müvekkilinin evin tüm giderlerini karşıladığını, davacının ev hanımı olarak evin giderlerini karşıladığı iddiasının gerçek olamayacağını, müşterek çocuklarının da ihtiyaçları ile ilgilendiğini, özel hayatını ifşa edilmesi nedeniyle şikayetçi olduklarını belirterek davanın reddine ve tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka bir kadınla cinsel ilişkiye girdiğine dair dosyada inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığından davacının zina hukuksal sebebine dayalı 4721 sayılı sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı boşanma davasının reddine, davalı erkeğin eş olma ve babalık vazifesi itibariyle aile birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmeydiğini, eşine karşı güven sarsıcı davranışlar içinde bulunduğunu, eşine karşı psikolojik şiddet uyguladığını, davalı erkeğin kusurlu olup olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, düzenli sabit bir geliri bulunan davacı kadın boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kendisinden daha fazla kazandığı, erkeğin kusurları ile evlilik süresi birlikte değerlendirildiğinde lehine hükmedilen tazminatların miktarının oldukça düşük olduğu, erkeğin telefonundan ve e-posta adresi üzerinden farklı bayanlarla cinsel amaçlı birliktelik için yazışma ve görüşmeler yapmış olması, cinsel içerikli sitelere yapmış olduğu ödemelerde dikkate alındığında kararının kaldırılması ve zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiğini belirterek kararı zina nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlenmesi ve aleyhine hükmolunan tazminatlar yönünden kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarafların tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin kendisinden daha fazla kazandığı, erkeğin kusurları ile evlilik süresi birlikte değerlendirildiğinde lehine hükmedilen tazminatların miktarının oldukça düşük olduğu, erkeğin telefonundan ve e-posta adresi üzerinden farklı bayanlarla cinsel amaçlı birliktelik için yazışma ve görüşmeler yapmış olması, cinsel içerikli sitelere yapmış olduğu ödemelerde dikkate alındığında zina nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü gerektiğini belirterek kararı zina nedenine dayalı boşanma davasının reddi, tazminat miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının zinaya dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının yoksulluğa düşüp düşmediği, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 175 inci maddesi hükümleri. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafda belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.