"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 165 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına yoksulluk nafakası takdirine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle hükmün tüm yönlerden kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına yoksulluk nafakası takdirine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı erkek dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; eşinin psikolojik sorunları olduğunu evlendikten sonra ve özellikle müşterek çocukları doğduktan sonra bu durumu fark ettiğini, evlilik ve çocuk büyütme konusunda yeterli olmadığını, buna rağmen geçinmeye çalıştığını, eşinin ailesi tarafından yönlendirildiğini, kadının evliliğin yüklediği hiç bir sorumluluğu yerine getirmediğini belirterek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı-karşı davalı erkek vekili 09.06.2020 tarihli dilekçesiyle davasını, 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesi talebiyle ıslah etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin ortak konut açmadığını, kadına ilgi göstermediğini, erkeğin ailesinin baskılarına maruz kaldığını, erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, ortak çocuğa iyi bakmadığı yönünde suçlayıcı söylemleri olduğunu, erkeğin ortak çocuğu ve kadını, kadının kök ailesinin evine bıraktığını, kadının ortak çocuğu emzirmesine izin vermediğini, fiziksel şiddet uygulayarak anlaşma protokolü imzalattığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 20.000,00 TL manevî tazminat ile mehir olan iki adet bilezik karşılığı 6.000,00 TL'nin maddî tazminat olarak ödenmesine, lehine 400,00 TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılarak çocuk lehine 400,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili 28.10.2019 tarihli dilekçe ile 6.000,00 TL maddî tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hükme ilişkin olduğunu belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 31.03.2021 tarih ve 2018/388 Esas, 2021/61 Karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı kadının evliliği sürdürmesine engel halinin olduğu ve hastalığın geçmesine imkan bulunmadığının resmi ... kurulu raporu ile tespit edildiği, kadının bu sebeple kısıtlandığı, hastalık nedeniyle ortak yaşamın çekilmez hale geldiği, davacı-karşı davalı erkeğin ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirir nitelikte bir kusurunun tespit edilemediği, her ne kadar ortak çocuğun beyanlarından velâyetinin annesine verilmesini istediği tespit olunmuşsa da kadın hakkında düzenlenen ... kurulu raporunda annenin çocuğun bakım sorumluluğunu üstlenebilecek yeterlilikte olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılarak anne ile aralarında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine 200,00 TL tedbir ve davamında yoksulluk nafakası takdirine, müşterek çocuk lehine hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşme tarihi itibariyle kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından kararın tüm yönlerine ilişkin olarak istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 09.12.2021 tarih ve 2021/2116 Esas, 2021/3452 Karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı kadının tazminat talebinin 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi kapsamında bir tazminat olmadığı ve mahkemece bağımsız olarak talep edilen bu tazminata ilişkin olarak harç alınmadığından bahisle kararın sair istinaf itirazları incelenmeksizin tüm yönleriyle kaldırılarak, harç eksikliğinin tamamlanması için dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi'nce tespit edilen eksikliklerin tamamlanması yoluna gidilerek davalı-karşı davacı vekiline eksik harç tamamlattırıldıktan sonra İlk Derece Mahkemesi'nin ilk kararında yer alan gerekçeler tekrar edilerek erkeğin boşanmaya sebep olacak nitelikte bir kusurunun bulunmadığından bahisle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılarak anne ile aralarında kişisel ilişki tesisine, kadın lehine 300,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, müşterek çocuk lehine hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşme tarihi itibariyle kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın lehine hükmedilen nafakalar yönünden ve karar başlığında kadının vasisinin gösterilmemesinin hukuka aykırı olması yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin ortak konut temin etmediğini, fiziksel şiddet ve psikolojik baskı uyguladığını, ortak çocuğun velâyeti yönünden alınan raporlar arasında çelişki olduğunu, müşterek çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğunu, takdir edilen nafaka miktarının düşük olduğunu, akıl hastalığı nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet vermeyen kadın aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın tüm yönlerden kaldırılmasına ve karşı davasındaki tüm talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2022 tarih ve 2022/2887 Esas ve 2022/3053 Karar sayılı kararıyla; istinaf konusu edilmeyen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen konularla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadının talep etmiş olduğu 6.000,00 TL'lik maddî tazminata ilişkin istemin boşanmanın fer'îsi niteliğinde olmadığı ve istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf itirazının usulden reddine, davalı-karşı davacı kadınının boşanma davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf itirazlarının kabulüyle kararın kaldırılarak, erkeğe bağımsız konut açmadığı böylelikle boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının karşı boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının maddî tazminat talebinin reddine, erkeğe yüklenen kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden bahisle kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğe yüklenilen bağımsız konut temin etmeme kusurunun dosya kapsamından ispatlanamadığını, erkeğin gece vardiyasında çalışmaları olması nedeniyle kadının, erkeğin ailesinin yanında kalmaya rıza gösterdiğini, İlk Derece Mahkemesi'nce asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabul edilmiş olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nce kararın kaldırılarak boşanmanın dayanak maddesini değiştirmesinin hukuka aykırı olduğunu, kadın lehine nafaka takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep ederek kararın, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti ve aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 165 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta davacı-karşı davalı erkeğin 4721 sayılı Kanun'nun 165 inci maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasında verilen boşanma hükmü, davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş, böylece davalı-karşı davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açılan boşanma davası konusuz halde gelmiştir. O halde, mahkemece konusuz kalan davalı-karşı davacı kadının boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davadaki haklılık durumuna göre harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA,
2. Davacı-karşı davalı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.