"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, evliliklerinin ilk haftasından itibaren çeşitli bahanelerle ağır ve sürekli fiziksel şiddete uğradığını, davalının kök ailesi ile birlikte kaldığını, bağımsız konut açmadıklarını, davalının, ailesinin müvekkiline uyguladıkları şiddete, hakarete ve eziyete ses çıkarmadığını "biz seni annem ve babama hizmet etmen için aldık" dediğini, müvekkilinin kök ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, annesi ile telefonda konuştuğu için müvekkilinin ağır dayak yediğini, müvekkilinin her gece kayınpederinin ayaklarını yıkadığını, davalının annesinin müşterek çocuk ...'e diğer gelinlerine anne demesini öğrettiğini, çocuğun müvekkiline anne, yengesine küçük anne dediğini, kemerle, jobla davalının müvekkilini dövdüğünü, müvekkilinin gözünü karartıp annesinin evine kaçtığını, davalının bir hafta sonra şiddet uygulayarak müvekkilini müşterek haneye geri getirdiğini, bu olaydan sonra müvekkiline, annesini görmesi ve annesiyle konuşmasının tamamen yasaklandığını, davalı ve annesinin müvekkiline "p*ç" dediklerini, davalının annesinin müvekkili üzerinde şimdiye kadar 10 tane baston kırdığını, sonrasında demir pastona geçtiğini, müvekkilinin çöp atmak ve çocukları okula getirip götürmek dışında asla dışarı çıkamadığını ve hapis hayatı yaşadığını, davalının annesinin gece 2, 3, 5 demeden istediği saatte tarafların yatak odasına girdiğini, tarafların hiçbir zaman özelinin olmadığını, son olarak davalının annesinin müvekkiline kırığı olduğunu iddia etmesi üzerine müvekkilinin daha fazla dayanamadığını ve namusuna kimsenin dil uzatamayacağını sertçe söylemesi üzerine davalı ve annesinin sırayla müvekkilini dövdüklerini, bu esnada bir fırsat bulan müvekkilinin kendini sokağa attığını, bir benzinliğe sığınıp kardeşlerini çağırdığını ve kadın sığınma evine sığındığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar ve anne için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir, iştirak, yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu davacı kadının annesine ve müşterek çocuklara şiddet uyguladığını, annesinin, babasının ölümünden sonra kardeşler arasında sırayla kaldığını, müvekkilinin evinde çocukların çok ısrar etmesi nedeniyle kaldığını,davacının eşi ile aynı yatakta uyumak yerine çocuğu ile yere serilen yatakta uyuduğunu, müvekkilinin annesinin tavsiyelerine kızıp bağırarak alt katta oturan eltisine gittiğini, en son olayda da yine davacı kadının eltisinde olduğunu zannediklerini beyan ederek müşterek çocuklar Hatice ve ...'in velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, küçük ... ile müvekkili arasında da yatılı olmak suretiyle şahsi münasebet tesis edilmesini, davacının davasının reddini, davanın kabulüne karar verilmesi durumunda müvekkili lehine 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eşine fiziki şiddet uyguladığı, eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği, eşinin dışarıya çıkmasına akrabaları ile görüşmesine izin vermediği, eşini kardeşinin düğününe göndermediği, davalı kocanın ve annesinin davacı kadına hakaret ettikleri, davalının annesinin tarafların evliliğine müdahale ettiği ve davacı kadının üzerinde baskı uyguladığı; davacı kadının ise eşine ve eşinin annesine sürekli agresif davranışlar sergilediği, ters davrandığı, eşinin annesine senin canın herif istiyor dediği, tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar için sosyal bir fayda kalmadığı gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, kadın yararına 250,00 TL tedbir 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının 4721 sayılı Kanunun 162 nci maddesi gereğince açılmış boşanma davasının ve davalı erkeğin manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince kadın lehine nafaka ve tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu miktarlarının fazla oduğunu, kusur tespitinin yanlış yapıldığını ve rededilen tazminat taleplerine, velâyet hakkı kendisine verilen müşterek çocuk ... ... lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılma tarihine yönelik olarak istinaf ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden erkeğe yüklenen kusurlardan kadına hakaret etme kusurunun hatalı olduğu bu hususta beyanda bulunan tanık ...'in beyanının soyut olduğu, tanığın beyanından erkeğin ne dediğinin anlaşılamadığı, başkaca da görgüye dayalı tanık beyanı ya da somut delil bulunmadığı, kararın sadece erkek tarafından istinaf edilmesi nedeni ile kadına yüklenen kusurlar kesinleştiği gibi erkeğe ilave kusurlar verilerek erkeğin hukuki durumunun aleyhine ağırlaştırılamayacağı, erkeğin kadının ek kusurunu ispat edemediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının hafif kusurlu olduğu, müşterek çocuk ... ...'in İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden önce babaya teslim edilmesine rağmen lehe hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihine kadar devamı hatalı olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarının isabetli olduğu, hafif kusurlu olan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarının isabetli olduğu, hafif kusurlu bulunan mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi ve miktarlarının isabetli olduğu, erkeğin tazminat talebinin reddinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin, erkeğin tazminat taleplerinin reddedilmiş olmasına, kadın lehine hükmedilen tazminatlara, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; davalı erkek vekilinin, kusur belirlemesine yönelik istinaf talebi ile müşterek çocuk ... ... lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; hüküm fıkrasının 5 inci Bendi yerine geçmek üzere; dava tarihi olan 08.07.2019 tarihinden başlayıp müşterek çocuk ... ...'in davalı babaya teslim edildiği tarih olan 01.09.2020 tarihine kadar devam etmek ve İlk Derece Mahkemesince ... ... için hükmedilmiş olan aylık 200,00 TL tedbir nafakasıyla tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere, müşterek çocuk ... ... için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalı babadan alınıp davacı anneye ödenmesine, karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı kadının aslen ağır kusurlu olduğunu, evliliği bu aşamaya getiren kişinin de kadın olduğunu beyan ederek davanın ret edilmesi gerekirken kabul edilerek tazminatlara karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü ve fer'îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına nafaka ve tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi hükümleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafıncan temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.