Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10450 E. 2024/1471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlat edinilmesinde ana-babanın rızasının aranmaması kararı verilen küçük hakkında yapılan işlemlerin iptali ve davacı anne-babaya teslimi davasında, davanın kabul koşullarının oluşup oluşmadığı ve davacılar ile küçük arasında kişisel ilişki kurulup kurulamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Küçüğün on yıldır evlat edinen ailesiyle birlikte yaşadığı, onları gerçek ailesi olarak benimsediği ve biyolojik anne-babasını tanımadığı gözetilerek, davacılarla kişisel ilişki kurulması halinde küçüğün huzurunun tehlikeye gireceği gerekçesiyle kişisel ilişki kurulmasına dair hükmün bozulmasına, davanın reddine ilişkin hükmün ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/388 E., 2022/391 K.

DAVA TARİHİ : 08.05.2015

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki hakkında korunma kararı ve evlat edinilmesinde ana-babanın rızasının aranmaması kararı verilen ve korunma kararı gereği hakkında bakım tedbiri uygulanan küçük hakkında yapılan işlemlerin iptali ile davacılara teslimi davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacılar ... ve ... vekilleri Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden dahili davalılar ... ve ... vekilleri Avukat ... geldiler. Başka gelen olmadı. Davalı vekili Avukat ...'in mazeret bildirdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 05.03.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların duygusal yakınlaşmaları olduğunu, Adana'da 7 ay birlikte yaşadıklarını, davacı ...'nın hamile kaldığını, ancak Fatma'nın ailesinin baskı ve tehditleri ile zorla Antalya'ya gönderildiği, çocuğu aldırması yönündeki tüm baskılara ve tehditlere rağmen 02.08.2014 tarihinde bir erkek bebek dünyaya getirdiği, bu dönemde Fatma'nın ...'a ulaşamadığını, her türlü iletişimlerinin kesildiğini, davacı ...'nın ailesinin baskı ve tehditleri nedeniyle çocuğu yurda bırakmak zorunda kaldığını, bebeği emzirmesine görmesine dahi engel olduklarını, iki ay sonra davacı ...'a haber verebildiğini, davacı ...'ın durumu öğrendikten sonra Antalya'ya gelerek yurda başvurduğu ve bebeği almak istediğini söylediği, ancak bebeğin evlatlık verildiğini söylediklerini, davacı ...'nın ailesinin yaptığı baskı ve tehditlere ilişkin Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, yine çocuğu almak için kuruma başvurduğu ancak herhangi bir sonuç alamadığını, davacı ...'nın baskı ve tehditler ile çocuğunu yurda bıraktığından iradesinin sakat olduğunu, rızanın geçerli olabilmesi için doğumun üzerinden altı hafta geçmiş olması gerekirken iki gün sonra alınan beyanın bu yönüyle de yasal olmadığını, babanın rızasının da alınmadığını, çocuğun yurda verilmesinin ve evlatlık edinilmesine davacıların rızasının olmadığını iddia ederek davacıların ortak çocuğu ...'nın başka bir aileye evlatlık verilmesine engel olmak amacıyla tedbir kararı alınmasına, çocuğun evlatlık verilmesine yönelik yapılmış işlem ve karar bulunduğu takdirde iptali ile çocuğun gerçek anne babasına teslimine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 19.01.2016 tarihli kararı ile dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinde belirtilen evlat edinmeye rızanın geri alınmasına ilişkin olduğu, davacı ...'nın doğumdan 2 gün sonra çocuğun tecavüz sonucu doğduğunu iddia ederek Kuruma bıraktığı ve evlat edinilmeye izin verdiği, ayrıca rızanın aranmamasına yönelik açılan davada da rıza aranmaması davasını kabul ettiğini bildirdiği, Aynı Kanun maddesinin ikinci fıkrasında "rıza tutanağa geçirilme tarihinden başlanarak 6 hafta içinde aynı usulle geri alınabilir." şeklindeki düzenleme gereğince de davacı ...'nın 6 haftalık süreyi geçirdiği, alınan bilirkişi raporları ve görüşleri, tanık beyanları, dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden davacının halen evli olmadığı diğer davacı ile birlikte de olsa küçüğe gereği gibi bakıp gözeteceği yönünde mahkemede kanaat oluşmadığı, çocuğun üstün yararı gereğince ve yasal düzenlemeler karşısında davacı ...'nın rızanın geri alınmasına çocuğun kendisine teslimine yönelik davasının reddine karar verilmesi gerektiği, davacı ...'ın velayet hakkının bulunmadığı, rızanın davacı ... tarafından da verilmediği, davada taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davacı ...'nın rızanın geri alınmasına yönelik davasının esastan davacı ...'ın taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle davasının reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 19.01.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.09.2018 tarihli kararı ile davanın, hakkında korunma kararı ve evlat edinilmesinde ana-babanın rızasının aranmaması kararı verilen ve korunma kararı gereği hakkında bakım tedbiri uygulanan küçük hakkında yapılan işlemlerin iptali ile davacılara teslimi istemine ilişkin olduğu, küçüklerin evlat edinilmesinin, 4721 sayılı Kanun'un 305 ila 312 nci maddeleri arasında düzenlendiği, kural olarak küçüklerin evlat edinilebilmesi için anne babalarının rızasının gerekli olduğu, 311 inci madde ile anne-babanın kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa ve küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa artık evlat edindirme işlemlerinde rıza aranmayacağı ve rızanın aranmamasına mahkemece karar verileceği, evlat edinmede iki istisnai durum dışında küçüğün anne babasının rızasının bulunması esas olduğundan rızanın verilmesi ve geri alınması da kanunda düzenlenmiş olup 309 uncu madde gereği anne-babanın vereceği rızanın, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirileceği, yani mahkeme dışında verilecek rızanın kanuna göre geçerli olmadığı, zaman olarak verilecek rızanın 310 uncu madde gereği küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemeyeceği, yani altı hafta geçmeden verilen rızanın geçerliliğinin bulunmadığı, verilen rızanın tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabileceği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden küçük ...'nın, 02.08.2014 tarihinde evlilik dışı ilişki sonucu doğduğu, davacı annenin, aile ve çevresinden gelen ve gelebilecek tepkiler dolayısıyla küçük doğduktan iki gün sonra kuruma verdiği dilekçe ile çocuğun evlilik dışı dünyaya geldiğini, kuruma yerleştirilmesini ve evlat edindirilmesini, açılacak rıza aranmaması davasını kabul ettiğini beyan ettiği, kurum tarafından 14.08.2014 tarihinde hasımsız olarak açılan dava üzerine Antalya 4. Aile Mahkemesince 2014/612 Esas sayılı dosyası üzerinden duruşma açılmaksızın 4721 sayılı Kanun'ın 311 ve 312 nci maddeleri gereği evlat edindirmede anne-baba rızasının aranmaması kararı verildiği, kararın tebliğe çıkarılarak kesinleştirilmediği, yine Antalya 2. Çocuk Mahkemesinin 2014/103 Tedbir talep sayılı dosyası ile 15.08.2014 tarihinde dosya üzerinden hasımsız olarak küçük ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun (5395 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının c bendi kapsamında 18 yaşına kadar bakım tedbiri uygulanmasına karar verildiği, küçüğün 24.04.2015 tarihinde davacı ... tarafından tanıma senedi ile tanınarak çocuk ile baba arasında soybağının kurulduğu, somut olay yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, Mahkemenin kabul ettiği üzere davanın, annenin verdiği kabul edilen rızasının geri alınması davası olmadığı, çünkü verilen rızanın, kanunda belirtilen şekil ve zamanda verilmediği için ortada verilmiş bir rızanın varlığından bahsedilemeyeceği, rıza aranmaması davasının ise en azından anne (dava tarihi itibari ile baba tarafından tanıma olmadığı için) davalı gösterilip, duruşmalı olarak taraf delilleri toplanıp bir karar verilmesi gerekirken hasımsız ve dosya üzerinden karar verildiği, kaldı ki kararın tebliğe dahi çıkartılıp kesinleştirilmediği, Çocuk Mahkemesince verilen bakım tedbirinin ise, 5395 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği kanunda sayılan ilgililerin veya mahkemece kendiliğinden durum ve koşullar incelenerek kaldırabileceği veya tedbirin değiştirilebileceği hususları ile eldeki dava tarihi itibari ile küçüğü tanımayarak küçük ile arasında soybağı tesis eden davacı ...'ın taraf sıfatının mevcut olduğu da gözetilerek tarafların sunacağı ve Mahkemece re'sen toplanacak deliller doğrultusunda işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın hukuki nitelendirmesinin hatalı yapılıp davanın reddi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyularak taraf delilleri toplanmış, küçük ...'nın 2-3 günlükken dahili davalılara (Babalık ailesine) teslim edildiği, 8 yıldır bu ailenin bakım ve gözetiminde olduğu biyolojik anne babasını tanımadığı, biyolojik anne babasının gayri resmi olarak yaşadıkları, biyolojik annenin çocuğu tesliminde bir nakliye şoförünün cinsel istismara maruz kalarak hamile kaldığını ve çocuğu doğurduğunu beyan ettiği, daha sonra aynı şahısla beraber yaşamaya başladığı, iki çocuklarının daha olduğu ve davacı ...'in resmi nikahlı karısının da iki çocukları ile birlikte aynı avlu içinde yaşadıkları, bu güne kadar biyolojik anne babasını tanımaması sebebi ile davacılara teslimi halinde küçük ... da travmanın oluşabileceği bakım eğitim ve gözetiminin kusursuz olduğu, küçük ...'nın biyolojik anne, baba ve kardeşleri ile tanışabilmesi bir araya gelebilmesi için belirlenen tarihlerde anne baba yanında kalmak kaydı ile kişisel ilişkin kurulması gerektiği gerekçesiyle evlat edinmeyle ilgili tüm işlemlerin iptaline ilişkin davanın reddine, 02.08.2014 doğumlu, küçük ...'ın biyolojik anne babası olan davacılarla tanışabilmesi, bir araya gelebilmesi için her yıl 01 Ağustos saat 10:00 ile 10 Ağustos saat 18:00 tarihleri arasında, biyolojik anne ve baba olan davacılar yanında kalmak kaydıyla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili, evlat edinme işleminin ana baba rızası olmadan yapılamayacağını, müvekkillerinin evlat edinme işlemine rızalarının olmadığını, müvekkili Fatma'nın baskı ve tehdit altında bazı belgeleri imzalamak zorunda kaldığını, müvekkillerinin gayrı resmi olarak ...'ın eşi ve eşinden olan çocukları ile birlikte aynı avlu içinde başka evde yaşıyor olmalarının davanın kabulüne engel olmadığını, ...'ın boşanma davasının derdest olduğunu, küçüğün bütün kardeşleri ile birlikte büyümesi gerektiğini, davanın kabulü gerektiğini, kurulan kişisel ilişki süresinin yetersiz olduğunu, Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın evlat edinme işlemlerinin iptali talebinin reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı Bakanlık vekili, çocuğun üstün yararı gereğince kişisel ilişki kararının kaldırılması gerektiğini, Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3.Dahili davalılar vekili, çocuğun üstün yararı gereğince kişisel ilişki kararının kaldırılması gerektiğini, Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, hakkında koruma kararı ve evlat edinilmesinde ana-babanın rızasının aranmaması kararı verilen ve koruma kararı gereği hakkında bakım tedbiri uygulanan küçük hakkında yapılan işlemlerin iptali ile davacılara teslimine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, davacıların gayrı resmi olarak davacı ...'ın ilk eşinin de bulunduğu ortamda yaşamaları dikkate alındığında, davacıların hayat tarzının çocuğun ruhsal gelişimine uygun olup olmadığı, davacılar ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasının küçüğün üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 nci, 305 inci, 306 ncı, 307 nci, 308 inci, 309 uncu, 310 uncu, 311 inci, 312 nci, 317 nci, 318 inci 323 üncü maddeleri ile 324 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 5395 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının c bendi ve 8 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncüve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu anlaşılmakla; davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili ve dahili davalılar Semra ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 4721 sayılı Kanun'un 324 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girerse ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir. Dosya kapsamından davaya konu, davacıların biyolojik çocuğu ...'nın 2 günlükken dahili davalılara teslim edildiği, 11.08.2014 tarihinde evlat edinme geçici bakım sözleşmesi düzenlendiği, çocuğun, o tarihten bu yana yaklaşık on yıldır dahili davalılarla birlikte yaşadığı, dahili davalıları kendi ailesi olarak benimseyip kabullendiği, davacıları ise tanımadığı anlaşılmaktadır. Davacılar ile kişisel ilişki kurulması halinde dava konusu küçüğün yaşı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alındığında çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği açıktır. Her ne kadar dava dosyasına yansıyan süreç incelendiğinde olayların bu hale gelmesinde davacıların ihmallerinden ya da kusurlarından bahsedilemeyecekse de iş bu davada korunması gereken öncelikli kişi küçük ... olup, çocuğun üstün menfaati gözetildiğinde davacıların çocukla kişisel ilişki kurulmasına yönelik taleplerinin de reddi gerekirken, çocuğun hiç tanımadığı insanlarla, biyolojik olarak anne babası ve kardeşleri olsalar da kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının kişisel ilişki yönünden davalı Bakanlık ve dahili davalılar yararına BOZULMASINA,

2- Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran dahili davalılara iadesine,

Aşağıdaki yazılı temyiz giderinin davacılara yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

05.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.