Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10465 E. 2023/855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu taraflar arasındaki boşanma davasında, geçimsizliğin varlığı, kusur durumu ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Suriye vatandaşı olması ve geçici koruma statüsünde bulunmaları nedeniyle, boşanma davasında öncelikle müşterek milli hukuklarının araştırılması ve uygulanması, bu hukukun tespit edilememesi veya Türk kamu düzenine aykırı olması halinde Türk hukukunun uygulanması gerekirken, milli hukuk araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle tarafların evli olduklarını, davalının müşterek çocuklar ile ve evin ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, baskı yaptığını, evlilik birliği içerisindeki sorumluluklarını yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 4-5 aydır ayrı yaşadıklarını belirterek, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına, müvekkil için 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TI. manevî tazminata, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına hükmedilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2-Davacı kadın 14.06.2022 tarihli duruşmadaki beyanında; "Ben davalıdan hiç bir şey istemiyorum, sadece boşanmak istiyorum, ben her ne kadar dava dilekçemde maddî tazminat, manevî tazminat, kendim için tedbir, yoksulluk nafakası talep etmiş isem de bu taleplerimden feragat ediyorum, sadece boşanmak istiyorum." şeklinde beyanda bulunarak fer'î taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir. Davalı erkek tercüman vasıtası ile 16.11.2021 tarihli duruşmadaki beyanında; " Ben boşanmak istemiyorum, önce çocuğu benden almışlardı sonra çocuğu istemiyoruz diye gel al diye beni aradılar, şu anda çocuk bende kalmaktadır ben antakyada yaşıyorum, günlük işlerde tarlalarda çalışıyorum aylık kazancım ortalama 1.000,00-1500,00 TL arasıdır." şeklinde beyanda bulunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadınının, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, dava dilekçesinde belirttiği geçimsizlik sebeplerini ve davalının kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararda davasının reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasında davalının tam ve ağır kusurlu olduğunu bu nedenle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararınde kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin davasının reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasında davalının tam ve ağır kusurlu olduğunu davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle kararının bozulmasını talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, yabancılık unsuru taşıyan olayda Türk Hukukunun mu yoksa tarafların milli hukukunun mu uygulanacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 5718 sayılı Milletler arası Özel Hukuk Usulu Kanunu (5718 sayılı Kanun) 1 inci maddesi 5 inci maddesi, 2 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Taraflar Suriye vatandaşı olup, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu hükümlerine göre geçici koruma statüsünde yer almaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından "yabancılık" unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi hükümlerine göre tespit edilecektir. Bu Kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta bulunmaları halinde müşterek mutat mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır Hakim, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re'sen uygular. Bu hususta yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde Türk hukuku uygulanır. Uygulanacak yabancı hukukun kanunlar ihtilafı kurallarının başka bir hukuku yetkili kılması, sadece kişinin hukuku ve aile hukukuna ilişkin ihtilaflarda dikkate alınır ve bu hukukun maddî hukuk hükümleri uygulanır. Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hallerde, Türk hukuku uygulanır.

Tarafların ikisi de Suriye uyruklu olduklarına göre, boşanma sebepleri bakımından müşterek milli hukuklarının araştırılarak öncelikle bu hukukun uygulanması, yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi ya da tespit edilen yabancı hukukun Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde Türk hukukunun uygulanması gerekirken, tarafların müşterek milli hukukları araştırılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.