"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, davacı-karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminatlara karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkil yararına 300.000,00 TL maddî 300.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili dava dilekçesi ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkil yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminada hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.11.2014 tarih 2013/292 Esas, 2014/797 Karar sayılı kararı ile davacı- karşı davalı kadının davasının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne, davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına tedbir nafakası, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası takdirine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, tedbir nafakaları, maddî ve manevî tazminat miktarları, faiz başlangıç tarihi ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise her iki dava yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Daire, yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen kusurlu davranışlarının yanında davacı-karşı davalı kadının da eşine fiziki şiddet uyguladığı, buna göre taraflar arasında davacı-karşı davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle de ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan karşı davanın da kabulüyle boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davasının reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar vermiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının nafaka taleplerinin ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velâyet düzenlemesi ve ortak çocuk yararına hükmolunan nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece, Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat isteklerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davalı-davacı erkeğin eşine "orospu, sürtünmeye gidiyor" diyerek, kadının annesine "manyak kadın bu evi terket" şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği, eşinin ve annesinin üzerlerine kapıyı kilitlediği, eşini evden kovduğu ve ortak evin kapı kilidini değiştirmeye yönelik girişimde bulunduğu, buna karşılık davacı-karşı davalı kadının da eşinin omzunda kızarıklık oluşturacak şekilde eşine fiziksel şiddet uyguladığı, gerçekleşen bu olaylara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, davacı- karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşulları oluştuğu, kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdirî gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
C.Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakası ve 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine dair karara karşı, davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı, yoksulluk nafakası talebinin reddi ile kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve ortak çocuğun velâyeti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 13.03.2019 tarihli ilamı ile; Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sonucu, bozma kapsamı dışına çıkılmak suretiyle temyize ve bozmaya konu olmayarak kesinleşen tarafların boşanma davaları, velâyet, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tefrik edilen alacak talebi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile vekâlet ücretleri hakkında yeniden hüküm kurulmasının doğru olmadığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 25.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı karşı davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 20.09.2022 tarihli ve 2022/529 Esas, 2022/7213Karar sayılı kararıyla kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün bulunmadığının anlaşılmasına göre hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, tazminatlar, tazminatla ilgili olarak vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarına ve boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tazminat taleplerinin reddi veya kabulü halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğine yöneliktir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi,166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere göre karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin son fıkrası ve 4421 sayılı Kanun'un 2 nci ve 4 üncü maddesinin (b) bendinin (1) nci alt bendi delaletiyle takdiren 660,00 TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.