Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10504 E. 2023/991 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Reşit olan üniversite öğrencisi davacı kız için babadan talep edilen yardım nafakasının miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen yardım nafakası miktarının davacı yararına düşük olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının yardım nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/318 E., 2022/1359 K.

DAVA TARİHİ : 24.07.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/265 E., 2021/899 K.

Taraflar arasındaki yardım nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 02.05.2002 doğumlu olduğunu, 03.05.2020 tarihi itibariyle ... hale geldiğini, davalı babasının kendisini istememesi nedeniyle bir yıldan fazla bir süredir evli ablasının yanında kaldığını, davalının elektronik üzerine şirketi olduğunu ve mal varlığının büyük bir kısmını muvazalı işlemlerle gizlediğini, davacının ... Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandığını, geçen dönem devam ettiği okul ödemelerinin annesi tarafından bankadan çekilen krediler ve etraftan bulunan borçlarla karşılayabildiğini, annesi Jale'nin ise çalışmadığını, cüzi bir emekli aylığı olduğunu, dolayısıyla geçen dönemdeki okul borçlarını ödeyemediğini, bundan dolayı icra işlemlerinin başladığını, hiç hak etmedikleri halde babalarının kendi ifadeleri ile cezalar verdiğini, zaman zaman kendilerine tahsis ettiği araçları kullanımlarından aldığını, ayrıca maddî imkanlarını da çok düşük seviyelere indirdiğini, cezalı olduğu dönemlerde 2.000,00 TL limit verirken, cezalarının kalktığı dönemlerde 15.000,00 TL aylık harçlık verdiğini, öğrenimi için okulun istediği 4.000,00 USD depozitonun borç bulunarak yatırıldığını, bunun harici olarak bu yıl eğitim gideri olarak 27.500,00 USD ve %8 KDV olduğunu, yurt için talep edilen rakamın 30.000,00 TL olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davalarının kabulüne, eğitim gideri temel rakamı 27.500 USD+%8 KDV = 29.700 USD'nin 23.07.2020 tarihli Merkez Bankası efektif kuru karşılığı olan 202.851,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yurt için talep edilen 30.000,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eğitim ve bakım gideri olarak aylık 15.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu nafaka oranlarının her yıl TÜFE oranına göre arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarının asılsız olduğunu, ... 3. Aile Mahkemesinin 2020/412 esas sayılı dosyasında davacının annesi Jale tarafından açılan boşanma ve mal paylaşımı konulu davada anne Jale lehine de 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, aylık sabit gelirinin 12.000,00 TL olduğunu, davacının anneannesinden daha bu yılın başında miras kalan evinde annesi ile birlikte yaşayabileceğini, anneannesinden ve dededen kalan çokça gayrimenkulün de göz ardı edilmeye çalışıldığını, yine davacının babasından gizlice dilekçede belirttiği ablası üzerine alının ve yakın zaman içinde teyzeye devredilen 3.000.000,00 TL den fazla değerde iki villanın kira geliri ve varlığının göz ardı edilmeye çalışıldığını, kızının üniversite seçiminde dahi aranmadığını, gereksiz yere yüksek bedelli ama kalitesi tartışılır bir okul seçimi yapıldığını, haksız menfaat edinme niyetinde olduklarını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların baba kız olduklarını, davacının babası ve annesi arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, davacının reşit olduğunu ve Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olduğunu, davacının okuduğu okulun yüksek bir ücretinin olduğunu, davacının okuduğu okul için davalının rızasının bulunmadığını, okul ücretinin yaklaşık yıllık 30.000,00 USD ve 30.000,00 TL yurt ücreti olduğunu, davacının davalının haberi dahi olmadan ve davalıdan bu miktarları alma garantisi bulunmadan mevcut okula yazıldığını, bu nedenle davacının da davalı kadar olmasa da ekonomik durumunun iyi olduğunu, davalının takbis kayıtları incelendiğinde üzerine 32 adet villa, arsa, tarla, fabrika binası vs taşınmazın bulunduğunu, davacı adına takbis kaydına rastlanmadığını, davacının okul peşinatı olan 4.000,00 doları davalıdan destek almadan ödeyebildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 364 üncü maddesi gereğince davalı babanın yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek eğitim gören kızına yardım etmekle yükümlü olduğunu, davacının öğrenci olduğunu ve annesi ile birlikte yaşadıklarını, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden başlamak kaydıyla davacı için aylık okul ücreti, eğitim, yurt, sağlık, barınma ve tüm giderlerini de kapsayacak şekilde 15.000,00 TL yardım nafakasının davacı mezun olana kadar davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, bu nafaka miktarının her yıl açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davalının sosyoekonomik araştırmasının yapılmadığını, fabrika, ticari işletme ve sair gelirlerinin irdelenmediğini ve gerçek gelirinin tespit edilmediğini, bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme yapıldığını, dava dışı annenin borca batık olduğunu, tespit edilen nafaka miktarının eğitim ve insani olarak yaşam giderleri karşılama noktasında az olduğunu belirterek dava tarihinden başlamak üzere nafaka miktarının üniversite harcı, yurt, eğitim, bakım ve insani giderleri hesaplanıp tespit edilecek miktar üzerinden düzeltilmesini ve bu nafaka miktarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kararın kaldırılmasına davacının devlet üniversitesinde eğitim almayı tercih etmeyip kendi iradesi ile vakıf üniversitesini tercih ettiğini, eksik inceleme ile hukuka ve hakkaniyete aykırı karar verildiğini, annenin de iddia edilen giderlere katılması gerektiğini, davacı annesinin mal kaçırma kastı ile gayrimenkullerini davacının teyzelerine devrettiğini, bunun mahkemece araştırılmadığını, tapu kaydında 10 adet villa tipi konut yazarken sehven 32 villa olduğunun algılandığını, iddia edilen okul ve yurt fiyatlarının araştırılmaması, davacının ve annesinin maddî durumunun araştırılmaması, anne katılımı olmaksızın sadece babanın çocuğun eğitimine yardım ettiği ölçüde nafakaya hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, TÜFE talebine rağmen ÜFE oranının kabul edilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davacının eğitim, sağlık, barınma ve kültür ihtiyaçları için yapılan giderlerine annenin yapacağı katkı, günün ekonomik koşulları, paranın alım gücü ve davalının gelir düzeyi ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, hükmedilen yardım nafakası miktarının yerinde görüldüğünden bahisle tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; davalının ekonomik durumunun tespit edilenin çok üzerinde olduğunu, gerçek ekonomik varlığının yedimilyar Türk Lirasının üzerinde olduğunu, davacının yaşam şartlarının gerektirdiği masrafların ve eğitim giderlerinin karşılanması için gerekli paranın mahkemece takdir edilenin çok üzerinde olduğunu, davacının annesinin borca batık durumda olduğundan davacıya yeterli destek sağlayamadığını belirterek, dava tarihinden başlamak üzere nafaka miktarının (en az 40.000,00 TL olarak belirlenmesi) üniversite harcı, yurt, eğitim, bakım ve insani giderleri hesaplanıp tespit edilecek miktar üzerinden arttırılarak düzeltilmesi ve bu nafaka miktarının her yıl açıklanan ÜFE oranında arttırılması talebiyle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle;davacının özgür iradesi ile kendi başına masraflarını karşılayamayacağı bir vakıf üniversitesine kayıt yaptırmayı tercih ettiğini, bu konuda davalı babasından herhangi bir ... almadığını, davacı tarafın zarar verme kastı ile hareket ettiğini, sadece davalı babanın değil, annenin de iddia edilen giderlere katılması gerekmektiğini, davacının annesinin miras yolu ile kendi anne ve babasından elde ettiği çokça gayrimenkullerinin bulunduğunu, aylık gelirinin 12.000,00 TL ile 15.000,00 TL arasında olduğunu, temyize konu yerel mahkeme kararı ile 2021 yılında hükmedilen ve gelinen aşamada da aylık olarak 40.478.89 TL halini alan yardım nafakasının davacıyı zenginleştirdiğini, aylık gelirinin 15.000,00 TL olduğunu, davacının annesi ile devam etmekte olan boşanma ve mal rejimi davası nedeni ile gayrimenkulleri üzerinde tasarruf edemediğini beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafça yardım ve eğitim nafakası talebinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 328 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 382 nci ve 364 üncü maddesi ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yardım nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının yardım nafakasının miktarı yönünden davacı yararına BOZULMASINA,

3. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı babanın temyiz itirazlarının REDDİNE,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.