"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1858 E., 2022/1837 K.
DAVA TARİHİ : 06.03.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/289 E., 2022/456 K.
Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddine, kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; ortak hayatının kurulacağı Senegal Cumhuriyetine uyum sağlayamadığını, davalı eşin yılın büyük bölümünü Türkiye'de ailesinin yanında geçirmeye başladığını, tarafların çocuk sahibi olma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını, davalının yaşantısının büyük bölümünü eşinin yanında (yurtdışında) değil, Türkiye'de ailesinin yanında geçirdiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı erkek vekili 14.07.2020 tarihli dilekçesinde özetle; yetki itirazının yersiz olduğunu, resmi ikametini Senagal Cumhuriyeti’nde olduğunu bu nedenle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 41 inci maddesi gereğince ..., ... ve ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, evlilik sonrası 2 yıl süre ile yurdışında yaşayıp, sonrasında Türkiye'ye kesin dönüş yapılacağı hususunda müvekkiline vaatte bulunduğunu, davacının bu vaadini yerine getirmediği gibii 3 yıl boyunca suları akmayan evde yaşamak zorunda bıraktığını iki kez taşınacağız diye müvekkiline eşya toplattığını ancak kardeşlerinin baskısı ile taşınmaktan vazgeçtiğini, davacının evlilik birliğinin temelini oluşturan sadakat ve güven duygsun zedelediğini, müvekkilini Türkiye'ye gönderdiği dönemlerde kendisinin Senegal'de kaldığı yönünde müvekkilinde kanaat oluşturduğunu, ancak müvekkilinin ...'de ailesinin yanında iken kendisinde gizlice ...'a gelip müvekkiline söylemediği bir hastalık nedeni ile sürekli tedavi gördüğünü ileri sürerek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesine, sonrasında davanın reddine, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakanın üfe oranında artırılmasına, işleyecek faizi ile birlikte kadın yararına 250.000,00 TL maddî 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. ... 11. Aile Mahkemesinin 31.12.2020 tarih ve 2020/191 Esas, 2020/734 Karar sayılı kararı ile davalı kadının yetki itirazının kabulüne, dosyanın yetkili olan ... Aile Mahkemelerine gönderilmesine karar verdi.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşiyle ilgilenmediği müşterek konuta dönmesi hususunda da yardımcı olmadığı, belirlenen kusurlara göre erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemeyeceğinden davasının reddine, kadın yararına 800,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafaka miktarının az oluduğu yönünden kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurunu ispatladığını, davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf delillerinin toplandığı, usul hükümlerinin uygulanmasında bir hata edilmediği kusurlu vakıaların doğru olarak tespit edildiği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurlu davranışın bulunmadığı gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf başvurunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
2. Davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının kadının ihtiyaçları ile erkeğin ekonomik seviyesine, hakkaniyete uygun belirlenmediği, tedbir nafakası miktarının az olduğu, davalı kadının tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kadın yararına dava tarihiden itibaren kesinleşinceye kadar aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğu, ileri sürdükleri ve dayandıkları delillerle ispat edildiğini, Senegal de yaşamaya alışamadığı gibi çocuk sahibi olmak için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, dolayısıyla aile birliğinin kurulmasına hiç katkısının olmadığını, ailesinin yanında yaşamayı seçtiğini, kadının dilekçesinde çatısı akan, suları olmayan evde kardeşleri ile birlikte yaşamaya zorladığını belirtirken aynı zamanda ekonomik durumunun çok iyi olduğunu beyan etmekle kendi içinde çeliştiğini, ekonomik durum araştırması yapılmadan eksik inceleme ile ve hiçbir gerekçe olmadan tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürülerek, kararın bozulmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davacının iddialarını ispatlayıp ispatlayamadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.