Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10626 E. 2023/2172 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımının tespiti, tazminat ve nafaka taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1641 E., 2022/1138 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/212 E., 2019/462 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı -davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacının sürekli küfür ettiğini, tehdit ettiğini, kendisininden kaynaklanan kavgalar nedeniyle defalarca evi terk ettiğini, erkeğin en son şiddete maruz kaldığını, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 250.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalının müvekkilinin kişiliğine ve saygınlığına karşı ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı-karşı davacının fiziksel şiddet, ruhsal ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin psikolojik problemlerinin olmadığını, davacı-karşı davalının müvekkilini defalarca evden kovduğunu, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı-karşı davalının eve başka bayanlar getirdiğini, internette tanıştığı kızlara para vaat ederek günü birlik ilişkiler yaşadığını, cinsel içerikli mesajlaşmalarını da müvekkiline övgüyle gösterdiğini bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ve 1.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların 2016 yılında evlendikleri, müşterek çocuklarının olmadığı, tarafların evliliklerinde birlikteliklerinin bir yıl kadar sürdüğü, yazın davacı-karşı davalı erkeğin köyüne gittikleri, buradan davalı-karşı davacı kadının evden gitmek istediği, komşularının yanında davacı-karşı davalı kocasına yönelik sinkaflı hakaretler ettiği, İstanbul'a döndüklerinde davalı-karşı davacı kadının eski eşinden olan oğlu yüzünden çıkan tartışmada davacı-karşı davalı eşine yönelik "öldürürüm" diye tehditler ettiği, davacı-karşı davalı erkeğinde sosyal medya üzerinden başka kadınlarla görüşüp mesajlaştığı, onlara para da gönderdiği, davalı-karşı davacı eşine karşı sert tavırlar sergilediği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin, ortak hayatın devamı kendilerinden beklenemeyecek derecede her iki tarafın da eşit kusurlu hareketleri nedeniyle dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine (tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş), kadın için aylık 400,00 TL tedbir nafakası ile aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin sadakatsiz davrandığını, kusur değerlendirmesinin yanlış yapıldığını belirterek kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin sadakatsiz davrandığını, kusur değerlendirmesinin yanlış yapıldığını belirterek kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi, 174 üncü maddesi,175 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.