Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10664 E. 2023/4220 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının davayı kabul beyanından sonra davacının ıslah dilekçesi ile ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faiziyle birlikte tahsilini talep etmesinin kabul edilip edilmeyeceği, vekâlet ücreti takdiri ve miktarının yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının davayı kabul beyanından sonra davacının ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü taleplerin kabul edilemeyeceği ve sadece kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken, ıslah edilen miktar üzerinden davanın kısmen reddine karar verilmiş gibi değerlendirilerek davalı lehine de vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesinin hatalı olduğu gözetilerek karar vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2370 E., 2022/1914 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2016/1453 E., 2022/486 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının tüm istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; 22.04.1995 tarihli mehir senedinde belirtilen eşyalar hiç verilmeden müvekkilinin evden kovulduğunu, mehir senedinde yazılı malların sadece müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek 22 ayar altın set, 2 adet altın yüzük, yatak odası, vitrin takımı, mobilya takımı, çift kişilik yataş marka yatak, muhtelif yorgan, çeyiz sandığı, 18 metrekare taban halısı, manto ve 8 takım elbise, el çantası ve diğer lüzumlu olan eşyaların bugünkü bedellerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili 06.05.2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; mehir senedinde yazılı ziynet ve eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde, 22 ayar 155 gram altın set ile iki altın yüzüğün dava tarihinden itibaren faizi eklenmek suretiyle fiili ödeme tarihindeki bedeli, diğer eşyalaırn ise yine dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte dava tarihindeki değerlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut olayda bir bağışlama vaadi olduğunu, davacının mehire hak kazanması için bağışlayana yani müvekkile karşı sorumluluklarını yerine getirmesi, bu sebeple boşanma davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, ayrıca aynen iade istenmeyip güncel bedelin istenmesinin kötü niyet olduğunu, altın yüzüğün davacıda olup diğerlerini teslime hazır olduklarını, eğer bedele hükmedilecekse yıpranma bedelleri düşüldükten sonra bir bedele hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı 28.04.2022 tarihinde kimlik tespiti yapılan dilekçe ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dinlenen tanık beyanlarının davacının iddiasını doğruladığı, davalının sunduğu 28.04.2022 tarihli dilekçesi ile davacının davasını kabul ettiği, davalının kabul beyanının davanın ıslahından önceki bir tarihte yapıldığı, dolayısıyla kabul beyanının ıslah ile yapılan talebi kapsamadığı, her ne kadar davacı vekili ıslah dilekçesi ile mehir senedinde yazılı ziynet ve eşyaların öncelikle davacıya aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki rayiç bedeli ile diğer eşyaların dava tarihi itibariyle rayiç bedeli olarak şimdilik toplam 131.849,77 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş ise de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/4957 Esas, 2018/12086 Karar, yine 2018/7039 Esas, 2018/12992 Karar sayılı ilamlarına göre altınların fiili ödeme tarihindeki bedeline hükmedilemeyeceği gerekçesiyle "22 ayar 155 gram altın set takımı, 2 adet altın yüzük, yatak odası takımı, vitrin takımı, mobilya takımı, 1 adet çift kişilik Yataş markalı yatak, 3 adet yorgan, 1 adet çeyiz sandığı, 2 adet 18 m2 taban halısı, manto ve 8 adet takım elbise, 1 adet el çantası ve davacı vekilinin 21.03.2017 havale tarihli beyan dilekçesinde belirttiği nişan elbisesi, ayakkabı, terlik, iç çamaşırı, eşarp, bohça, seccade, yastık dolaması, duvar halısı, battaniye, masa örtüsü, kırlent, çarşaf, nevresim takımı ve havlunun aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan toplam 20.695,00 TL'nin davalıdan tahsiline", davacı lehine 5,100,00 TL, davalı lehine 14,509,70 TL vekâlet ücreti takdirine, yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre belirlendiği belirtilerek yargılama giderlerine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle bedeline hükmedilmesi, kısmi kabul varmış gibi vekâlet ücretinin paylaştırılması ve ıslahla faiz talep edilmesine rağmen faize hükmedilmemesi yönlerinden kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde aynen iade talebi olmamasına rağmen aynen iadeye karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davayı kabulünden sonra davanın ıslah edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla ziynet ve eşyaların aynen iadesine karar verilemeyeceği, bedel yönünden verilen karara karşı davalının istinafının olmaması sebebi ile bedel yönünden verilen kararın kesinleştiği, davacının dava dilekçesinde ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki değerlerinin tahsili ve faiz talebinin olmadığı, bunların ıslah dilekçesinde talep edildiği, yukarıda belirtilen gerekçe ile davalının kabul beyanından sonra verilen ıslah dilekçesindeki faiz talebinin ve ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki bedellerine hükmedilmesi yönündeki talebin de dikkate alınamayacağı, harçlandırılmış dava değeri üzerinden davalı lehine vekâlet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinde de isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacının tüm istinaf taleplerinin reddine, davalının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birinci bendinin kaldırılarak yerine yeniden hüküm tesisine, 22 ayar 155 gram altın set takımı, 2 adet altın yüzük, yatak odası takımı, vitrin takımı, mobilya takımı, 1 adet çift kişilik yataş markalı yatak, 3 adet yorgan, 1 adet çeyiz sandığı, 2 adet 18 m2 taban halısı, manto ve 8 adet takım elbise, 1 adet el çantası ve davacı vekilinin 21.03.2017 havale tarihli beyan dilekçesinde belirttiği nişan elbisesi, ayakkabı, terlik, iç çamaşırı, eşarp, bohça, seccade, yastık dolaması, duvar halısı, battaniye, masa örtüsü, kırlent, çarşaf, nevresim takımı ve havlunun bedeli olan toplam 20.695,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ıslah talebinin kabul görmemesinin ve ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki bedele hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, ıslah dilekçesi ile aynen iade talep ettiklerini, buna göre karar verilmesi gerektiğini, ıslah talebi kabul görmediği halde ıslah edilen bedel üzerinden karşı taraf lehine vekâlet ücreti takdirinin de hatalı olduğunu, kendisi lehine takdir edilen vekâlet ücreti miktarının düşük olduğunu, faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın tümü yönünden bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mehir senedine konu eşyalar ve ziynetlerin dava tarihindeki bedeline hükmedilmesi talebiyle açılan davada davalının davayı kabul beyanından sonra, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği aynen iade mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedelin faiziyle birlikte tahsiline yönelik isteğin kabul edilip edilmeyeceği, vekâlet ücreti takdirinin ve miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 1 inci, 2 nci, 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın her iki taraf vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının davayı kabul ettiği, kabul beyanı sonrası davacının sunduğu ıslah dilekçesinin dikkate alınamayacağı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun ise kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine, kabul beyanıyla bağlı kalınarak mehir senedine konu ziynet ve eşyaların dava tarihindeki bedeline (20.695.00 TL) hükmedilmiştir. Ne var ki, sadece kabul edilen miktar doğrultusunda davacı lehine vekâlet ücreti takdiri ile yetinilmesi gerekirken ıslah dilekçesinin dikkate alınmadığı belirtildiği halde ıslah edilen miktar gözetilerek davanın kısmen reddine karar verilmiş gibi değerlendirilmesi ve davalı lehine de vekâlet ücreti ve yargılama gideri takdiri doğru görülmemiş, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafda belirtildiği üzere vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.