"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2122 E., 2022/1979 K.
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesinde talep edilmeyen faiz alacağına yönelik takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, ...4. İcra Müdürlüğünün 2015/3466 Esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, ayrıca % 20 tazminatın davalıdan alınmasını; bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında hüküm altına alınan birleşen davaya ilişkin müvekkilinin katılma alacaklarına 17.01.2012 tarihinden alacakların ödenme tarihine kadar ki yasal faizinin tespiti ile 11.03.2015 tarihinden olmazsa dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 10.10.2019 tarih ve 2018/454 Esas, 2019/1488 Karar sayılı karan ile, davanın kabulüyle açılan icra takibine davalının itirazının iptaline, takibin devamına; takibe konu 149.999,68TL asıl alacağın % 20'si olan 29.999,936 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 0.07.2020 tarih ve 2020/81 Esas, 2020/739 Karar sayılı karan ile, davacı tarafça harç eksikliğini tamamlaması için süre verilmesi ve mevcut duruma göre işlem yapılması için kararın sair yönler incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 13.10.2020 tarih ve 2020/802 Esas, 2020/890 Karar sayılı karan ile, davanın kabulüyle, ...4. İcra Müdürlüğünün 2015/3466 Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine davalının itirazının iptaline, takibin devamına; takibe konu 149.999,68 TL asıl alacağın % 20'si olan 29.999,936 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2021 tarih ve 2020/1562 Esas, 2021/792 Karar sayılı kararı ile, davacının dava konusu ettiği alacağa ilişkin verilmiş tek faiz kararının ...1. Aile Mahkemesinin 2011/443 Esas, 2012/61 Karar sayılı kararı olduğu, bu kararda Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda taleple bağlılık gereği 25.000,00 TL'lik kısma ilişkin kabul kararı verildiğinden ve bu karar kesinleştiğinden ancak bu miktara yönelik faiz talebi söz konusu olduğu, ne var ki takibe konu faiz alacağı hükmedilen 25.000,00 TL için değil, ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sırasına kayden görülen yargılamada birleşen ...3. Aile Mahkemesinin 2014/67 Esas sayılı dosyası için olduğu; ancak ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas, 2015/114 Karar sayılı ilamında faize hükmedilmediği gibi, birleşen ...3. Aile Mahkemesinin 2014/67 Esas sayılı dosyasında da faiz talebi bulunmadığı; dolayısıyla davacının takibe koyduğu faiz alacağından bahsedilmesine imkan bulunmadığı; bu itibarla davalı/borçlunun aleyhinde yürütülen icra takibine yapmış olduğu vaki itirazın yerinde olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi karannın kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm tesisiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen karanna karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 05.07.2022 tarih ve 2021/5626 Esas, 2022/6737 Karar sayılı karan ile, somut olayda, davacının ...4. İcra Müdürlüğünü 2015/3466 Esas sayılı takip dosyasında takip talebinde bulunduğu, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğu, davalının süresinde işbu itirazın iptali davasını açtığı, takip talebinde ‘...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında karara çıkan katılma alacağına 17.01.2012 tarihinden itibaren işletilen faiz alacağı’ olarak takip sebebinin açıklandığı, ilgili ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında davacının 28.03.2006 tarihinde açılan asıl dava dilekçesinde ‘fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini’ talep ettiği, 24.01.2014 tarihinde açılan birleşen ek dava dilekçesinde de ‘fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 760.000,00 TL alacağın tahsilini’ talep ettiği, birleşen dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı, birleşen ek davada ‘fazlaya ilişkin talepler saklı kalmak kaydıyla davanın kısmen kabulüne toplam 529.566,40 TL alacağın tahsiline’ karar verildiği, alacağın katılma alacağı niteliğinde olduğu, tasfiye tarihinin 17.01.2012 olduğu, işbu kararın 26.12.2016 tarihinde kesinleştiği; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 131 inci maddesinin ‘Asıl borca bağlı hak ve borçların sona ermesi’ başlığında ‘Asıl borç ifaya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde, rehin, kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlar da sona ermiş olur. İşlemiş faizin ve ceza koşulunun ifasını isteme hakkı sözleşmeyle veya ifa anına kadar yapılacak bir bildirimle saklı tutulmuş ise ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir. Taşınmaz rehnine, kıymetli evraka ve konkordatoya ilişkin özel hükümler saklıdır.' şeklinde düzenlendiği; ayrıca kısmi davadan sonra açılan ek davada fazlaya dair hakların saklı tutulmuş olması ve davacının hukuki yararının bulunması koşullarının birlikte varlığı hâlinde birden fazla ek dava açılmasının da kural olarak mümkün olduğu, ancak faiz asıl alacağın bir bölümü olmayıp onun fer'î niteliğinde bir alacak olduğundan faiz istenmeden asıl alacak için açılan davanın, bir kısmi dava olmayıp tam dava olduğu; alacak davasında faiz talep edilmemiş olsa da davacının faiz alacağından zımni olarak feragat etmiş sayılamayacağı ve 6098 sayılı Kanun'un 131 nci maddesi gereğince asıl borç sona ermedikçe faiz alacağının ayrı bir dava ile istenebileceği; tüm açıklamalara göre, davanın katılma alacağı davasında talep edilmeyen faizin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davası, diğer bir deyişle katılma alacağı davasında talep edilmeyen faizin tahsiline yönelik dava niteliğinde olduğu; davacının, ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında birleşen ek davada tahsiline hükmedilen katılma alacağına tasfiye tarihi olan 17.01.2012 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği ve bu tarihten itibaren işletilecek faize yönelik olarak öncelikle ilamsız takip yapıp bilahare dava açmasına engel bulunmadığından davacının ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında birleşen ek davada lehine hükmedilen 529.566,40 TL alacağa tasfiye tarihinden takip tarihine kadar işletilecek faiz yönünden alacak hakkı olduğu belirtilerek; kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen karan ile; davanın katılma alacağı davasında talep edilmeyen faizin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali, diğer bir deyişle katılma alacağı davasında talep edilmeyen faizin tahsiline yönelik dava niteliğinde olduğu; davacının ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında birleşen ek davada tahsiline hükmedilen katılma alacağına tasfiye tarihi olan 17.01.2012 tarihinden itibaren faiz talep edebileceği ve bu tarihten itibaren işletilecek faize yönelik olarak öncelikle ilamsız takip yapıp bilahare dava açmasına engel bulunmadığından davacının ...1. Aile Mahkemesinin 2013/965 Esas sayılı dava dosyasında birleşen ek davada lehine hükmedilen 529.566,40 TL alacağa tasfiye tarihinden takip tarihine kadar işletilecek faiz yönünden alacak hakkı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüyle, ...4. İcra Müdürlüğünün 2015/3466 Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine davalının itirazının iptaline, takibin devamına; takibe konu 149.999,68 TL asıl alacağın % 20'si olan 29.999,936 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepler
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; davacının kesinleşen dava dosyalarında faiz talebinde bulunmadığını, asıl dava dosyasında talep edilmeyen ve dava konusu yapılmayan faiz alacağının istenemeyeceğini, takibe yapılan itirazın yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava dosyasında talep edilmeyen faizin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılıp yapılamayacağı ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı davasında talep edilmeyen faizin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali, diğer bir deyişle katılma alacağı davasında talep edilmeyen faizin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi. 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 nci maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 inci maddesinin birinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 131 inci maddesi. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.