Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10809 E. 2024/1283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu ve miktarlarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine rağmen, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı, tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmuş, kararın diğer kısımları ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1440 E., 2022/1405 K

DAVA TARİHİ : 11.01.2018-09.02.2018-20.07.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/21 E., 2021/332 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve 20.07.2018 tarihli birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, 09.02.2018 tarihli birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ... kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 28.02.2024 gününde duruşmalı temyiz eden ... ... vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz davalı-davacı ... vekili Avukat Asiye Öztürk geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, yalan söylediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sıklıkla alkol tükettiğini, tehdit ve hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, ekonomik, fiziksel şiddet uyguladığını, hastalığı ile ilgilenmediğini, kumar alışkanlığı olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 15.000,00 TL tedbir nafakası, 15.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir nafakası, 20.000,00 TL yoksulluk nafakası, 750.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... kadın vekiline birleşen dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen ... kadın vekili tarafından birleşen davada cevap dilekçesi sunulmamıştır.

3.... kadın vekili 20.07.2018 tarihli birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, tehdit ettiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları tekrarla birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak konutu terk ettiğini ve ortak konutta bulunan eşyaların bir kısmını erkeğe haber vermeden aldığını, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, birlik görevini ihmal ettiğini, aşırı alkol tükettiğini, ortak çocuk arabadayken alkollü şekilde araba kullandığını, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, erkeğe ve ortak çocuğa hakaret ettiğini, tedaviden kaçındığını, psikolojik şiddet uyguladığını, intihara teşebbüs ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili 09.02.2018 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, ortak konutu terk ettiğini ve ortak konutta bulunan eşyaların bir kısmını erkeğe haber vermeden aldığını, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, birlik görevini ihmal ettiğini, aşırı alkol tükettiğini, ortak çocuk arabadayken alkollü şekilde araba kullandığını, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, erkeğe ve ortak çocuğa hakaret ettiğini, tedaviden kaçındığını, psikolojik şiddet uyguladığını, intihara teşebbüs ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi, 165 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı-davacı erkek vekili 20.07.2018 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının halen derdest olduğunu, kadının yargılama sırasında erkeğe ve erkeğin ailesine hakaret ve tehdit ettiğini, sıklıkla alkol tükettiğini, ortak çocuk arabadayken alkollü vaziyette araba kullandığını ve kaza yaptığını, borçlandığını, kadın aleyhine icra takipleri başlatıldığını, psikolojik şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 10.000,00 TL tedbir nafakası, 10.000,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmüne dayalı, birleşen davaların ise aynı Kanun'un 162 nci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmüne dayalı davalar olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının aşırı derecede alkol tükettiği, bu durumun bağımlılık derecesinde olduğu, bu sebeple tedavi gördüğü, alkollüyken araç kullandığı ve kaza geçirdiği, olay sırasında ortak çocuğun da araçta olduğu ve annesinden şikayetçi olduğu, erkeğe hakaret ettiği, birlik görevini ihmal ettiği, alkol aldığı zamanlarda erkeğe ve ortak çocuğa haber vermeden ortak konutu terk ettiği, ortak konuttaki eşyalara zarar verdiği, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, kadını ittirdiği, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, tarafların karşılıklı dava dilekçelerinde dayanılan diğer vakıaların ise ispatlanamadığı, kadın aleyhine verilen tedbir kararına ilişkin 2019/61 Değişik İş sayılı dosyanın ise karşılıklı boşanma davaların açıldığı tarihten sonraya ilişkin olayları kapsadığından hükme esas alınamayacağı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, erkek tarafından 09.02.2018 tarihinde açılan birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise davanın ispatlanamadığı, kadının alkol kullanması ve hakaret etmesinin 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle kadın tarafından açılmış asıl davanın ve erkek tarafından 20.07.2018 tarihinde açılmış birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek tarafından 09.02.2018 tarihinde açılan birleşen davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL iştirak nafakası, tarafların tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine, boşanmakla kadının yoksulluğa düşeceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 8.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu davranışın bulunmadığı, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen nafaka miktarlarının ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında az olduğu, ortak çocuk yararına iştirak nafakası takdirinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, kadının ise tam kusurlu olduğu, dava dosyası ve telefon kayıtlarının hükme esas alınmamasının hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen kusurlu davranışların ispatlandığı, erkeğe yüklenen gece vakti telefon konuşması yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu vakıasının ise ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların sabit olduğu, bunun yanında erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, kusur durumuna göre erkeğin birleşen davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının çok olduğu, ortak çocuğun yargılama sırasında ergin olduğu, velâyet, kişisel ilişki hususunda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, ortak çocuğun ergin olduğu ve ortak çocuk yararına iştirak nafakası takdir edilemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve kadın yararına maddî, manevî tazminat şartlarının gerçekleştiği, erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, davadan sonra meydana gelen olayların hükme esas alınamayacağı, İlk Derece Mahkemesi tarafından ceza dosyalarının ve kadının hakaret içerikli mesajlarının hükmü esas alınmamasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına ve kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun tespitine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddî tazminat, 75.000,00 TL manevî tazminat, velâyet, kişisel ilişki konusunda karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin iştirak nafakası talebinin reddine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, boşanma kararının henüz kesinleşmediği, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin kabul edilen birleşen davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek tarafından sunulan ceza dosyası ve mesaj kayıtlarının hükme esas alınıp alınmayacağı, noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; kadının, aşırı derecede alkol tükettiği, bu durumun bağımlılık derecesine geldiği ve tedavi gördüğü, alkollüyken araç kullandığı ve kaza geçirdiği, olay sırasında ortak çocuğun da araçta olduğu ve annesinden şikayetçi olduğu, erkeğe hakaret ettiği, birlik görevini ihmal ettiği, alkol aldığı zamanalarda erkeğe ve ortak çocuğa haber vermeden ortak konutu terk ettiği erkeğin ise kadına hakaret ettiği, tartışmalar sırasında kadını sürekli ittirdiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadına ilgisiz olduğu ve ekonomik şiddet uyguladığı, gerçekleşen bu durumu karşısında yine de boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, ... kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî, manevî tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin Mehmet'den alınarak...'ya verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ...'ya iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.