"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, bağımsız konut temin etmediği, birlik görevini ihmâl ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, hakaret ettiğini, yatağını ayırdığını, fiziksel şiddet, psikolojik şiddet uyguladığını, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir nafakası, 1.000,00'er TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı kadın vekili tarafından sunulan dava dilekçesini kabul etmediklerini, kadının, birlik görevini ihmâl ettiğini, iftira attığını, boşanmak istemediğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, eşine ekonomik şiddet uyguladığı, ortak çocuk Miraç'a ise psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ise boşanmak istediğini söylediği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların anne yanında olduğu, sosyal inceleme raporu ve annenin velâyete engel bir durumu olmadığı dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak her biri yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 300,00'er TL tedbir nafakası, karar tarihinden iş bu karar kesinleşinceye kadar aylık 425,00'er TL tedbir nafakası, kesinleşmeden itibaren ise aylık 425,00'er TL iştirak nafakasına, kadın yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakası, karar tarihinden iş bu karar kesinleşinceye kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu dikkate alınarak kadın yararına kesinleşmeden itibaren aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kadının boşanmakla en azından eşinin maddî desteğini yitireceği dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının çok düşük olduğu, günün ekonomik şartları ve paranın alım gücü dikkate alındığında miktarların hakkaniyete aykırı olduğu belirtilerek tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların kadın tarafından affedildiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, hatalı kusur belirlemesine dayanarak kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davacı kadın ve davalı erkek vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 182 inci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi ve 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.