Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10938 E. 2023/1549 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve sarsılma varsa kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı kadının kusurlu olduğunu kanıtlayamadığı, dinlenen tanık beyanlarının da bu durumu destekler nitelikte olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sürekli bir maddî beklenti içerisinde olduğunu, ev araba gibi taleplerde bulunduğunu, taleplerinin asla bitmediğini, "Ölsen de bari emekli maaşın bana kalsın" dediğini, maddî yönden sıkıntıda olmalarına rağmen davalının eve temizlikçi çağırdığını, çocukla küçüklüğünden beri yeterince ilgilenmediğini, müşterek çocuğun, davalıdan kaynaklı 1,5 yaşından beri kreşe gittiğini anne sevgisinden mahrum kaldığını, davalının sürekli zenginlere ve zengin hayatlara özendiğini, müşterek çocuğu da bu şekilde eğitmeye çalıştığını, kötü örnek olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, aldığını iddia ettiği arabaya şirket nedeniyle haciz geldiğini, müşterek çocuklarını, eski eşinden olan müşterek çocuklarla ayırdığını, onlara daha çok değer verdiğini, davacıya bir keresinde çalışmasını söylediğinde "git kendine zengin koca bul o ödesin " dediğini, davacının bütün mal varlığını 2007 yılında eski eşine bıraktığını ve ona her ay Fransa' dan gelen gelirinden 3.000,00 TL nafaka ödediğini, davacının yurtdışından aylık 9.000,00 TL gelirinin olduğunu, Türk Kürt ayrımı yaptığını, kendisine psikolojik baskı uyguladığını, sürekli cinsel şiddette bulunduğunu, kendisini defalarca ağlattığını, cinsel şiddetinin her geçen gün arttığını, siyasi program üzerine çıkan tartışma neticesinde davacının kendisine saldırdığını darp ettiğini, boşanmakla ve öldürmekle tehdit ettiğini ileri sürerek davanın reddine aksi halde velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 300.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin maddî durumunun kötüye gitmesi nedeniyle kadının bunu sorun yaptığı, erkeğin ilk evliliğinden olan çocukları ile ilgilenmesini sorun yaptığı dolayısıyla erkeğe psikolojik şiddet uyguladığı birliğin sarsılmasında kadının kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kusurunun ispatlanamadığını, erkeğin kusurlu olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece davalı kadına izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun’nun 166 ncı maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmadığı, duyuma dayalı beyanlar olduğu, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan inandırıcı olmaktan uzak soyut izahlardan ibaret olduğu, davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı kadının kusurunun bulunduğunu kanıtlayamadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının çocukları ile ilgilenmesini sorun ettiğini, maddî durumu kötüye gidince huzursuzluk yaptığını, kadının kusurlarının ispatlandığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğunu, kararın kaldırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.