"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına karşı direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin davacıdan aldığı 10 adet 20 gram 22 ayar altın bilezik, toplam 96 gram 22 ayar bir adet set takımı, 18 adet çeyrek altın, 2 adet 22 gram 22 ayar altın bilezik bedelinin bilirkişi incelemesi neticesinde arttırılmak üzere şimdilik 100,00 TL ziynet alacağı bedelinin 1999 yılından itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; altınların miktarı ve bilgisinin doğru olmadığını, altınların tamamının davacının tasarrufunda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 06.10.2021 tarihli ve 2021/228 Esas, 2021/721 Karar sayılı kararıyla; takip edilmeyen dosyanın 05.07.2021 tarihi itibariyle işlemden kaldırıldığı, bu tarihten itibaren davanın üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/2672 Esas, 2021/2781 Karar sayılı kararıyla; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi gereğince; "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" düzenlemesinin mevcut olduğu, mahkemece 100,00 TL ziynet eşyası alacağı davası yönünden, alacak miktarını geçmeyecek şekilde davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile davalının istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına, bu yönden yeniden hüküm kurulmasına, davalı kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.06.2022 tarihli 2022/1430 Esas 2022/6125 Karar sayılı ilamı ile 6100 sayılı Kanun`un 150 nci maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, kendisini davada vekille temsil ettiren davalı yararına bu karar nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 100,00 TL ziynet alacağı talebine yönelik kısmi dava olup, mahkemece 6100 sayılı Kanun`un 150 nci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davanın peşin harcının da bu miktar üzerinden yatırıldığı, bu durumda karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince dava konusu edilen alacak miktarı üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2016/17232 Esas, 2020/3134 Karar sayılı ilamının da bu doğrultuda olduğu, davanın esastan reddedilmesi durumunda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi' nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı yararına hükmedilecek vekâlet ücretinin, reddedilen miktarı geçemeyeceğine göre; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi durumunda da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasının evleviyetle uygulanması gerektiği gerekçesi ile bozma ilamına direnilmesine, davalı kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili direnme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde davalı erkek lehine vekâlet ücretinin dava konusu edilen alacak miktarı üzerinden mi yoksa maktu olarak mı hükmedileceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un150 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi`nin 7 nci maddesinin birinci fıkrası, 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz edilen nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen direnme kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.