"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1485 E., 2022/2294 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölhisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/195 E., 2021/70 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kısmen kabulüne, aile konutu şerhi talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Altınyayla ilçesi ... Köyü 132 ada 4 parsel sayılı taşınmazın otuz yıldır aile konutu olduğunu, davacının açık onayı olmaksızın diğer davalı lehine aile konutu üzerinde 24.05.2012 tarih ve 255 yevmiye numaralı ile ipotek tesis edildiğini, yasal mevzuat ve yargı içtihatları gereğince diğer eşin açık rızası olmadıkça malik olan eş tarafından aile konutu üzerinde ipotek tesis edilemeyeceğini, davalı bankaya hiç gitmediğini, ipotek için banka görevlisinin huzurunda bizzat imza atmadığını, bir imza var ise kendisine ait olmadığını, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne Burdur İli, Altınyayla İlçesi, ... köyü, 132 ada, 4 parselde kain taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, gayrimenkulün üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, ipotek maliki üçüncü kişi ... ile birlikte hareket ederek kötüniyetli olarak bu davanın açıldığını, kötüniyet tazminatı talep ettiklerini, dava dışı kredi borçlusu ...'ın vekil eden bankanın Gölhisar Şubesinden kredi kullandığını, bu kredinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek belgesinden diğer davalı ...'ın Burdur İli Altınyayla İlçesi ... Köyü 132 ada 4 parsel kayıtlı taşınmaz üzerine Altınyayla Tapu Müdürlüğünün 24.05.2012 tarih ve 255 yevmiye numaralı işlemi ile 300.000,00 TL bedelli 1. derecede ipotek verdiğini, davacının tesis edilen ipotek işlemine yasanın aradığı anlamda rızası ve muvafakatı bulunduğunu ileri sürerek tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini, eksik olan harcın tamamlatılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ipotek tesisi için alınan muvafakatnamede bulunan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede muvafakatname altındaki imzanın davacının el ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, yazıların ise davacının eli ürünü olmadığının sabit olduğunun tespit edildiğinin rapor edildiği, buna göre üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu ispat edilemeyen tarihsiz muvafakatnameye dayalı konulan ipotek şerhi için davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmayarak gerekli araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının açık şüpheden uzak muvafakatinin olduğu davalı banka tarafından ispat edilemediği, yapılan keşif sonucu taşınmazda zemin ve zemin katın üzerinde bir kat olduğu, taşınmazın diğer kısımlarında ahır, besihane ve eklenti niteliğinde yapıların olduğu, zemin katın ve üstündeki kattan oluşan yapının birinci katında(zeminin üstündeki katta) davacı ..., eşi ... ve bir oğlu ile kaldığı, birinci katın ipotek tesis tarihinde ve halen aile konutu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kısmen kabulü ile Burdur ili Altınyayla İlçesi, ... Köyü, Köyiçi mevkii 132 ada, 4 parsel sayı taşınmaz üzerindeki davalı ...Ş. lehine 24.05.2020 tarih 255 yevmiye ile tesis edilen ipoteğin, aile konutu olarak kullanılan birinci kat bağımsız bölümün tamamından kaldırılmasına, diğer kısımlardan kaldırılması talebinin reddine, aile konutu şerhi konulması talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın tek bir parsel olduğunu, içinde bulunan ev kat mülkiyetine tabi olmadığı, bu nedenle her bir kat için ayrı ayrı değerlendirme yapılamayacağını, ipoteğin parsel bazında konulduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na (634 sayılı Kanun) tabi olmayan yer için ayrı ayrı değerlendirme yapılması hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin vermiş olduğu kararın infazının fiili ve hukuki açıdan imkansız olduğunu, kararlarının uygulanabilirliği, infazı açısından sıkıntı yaratacağını, aile konutu kavramında ailenin sosyal hayatı, mevcut şartları ve sosyo-ekonomik düzeyi göz önünde tutulması gerektiğini, davaya konu ipotek tesis edilen taşınmaz 132 ada 4 parsel olup, bu parsel davacının sosyal hayatını idame ettirdiği ve bahçede bulunan ahır ile ekonomik kazancını sürdürdüğü yer olduğunu, aile konutu şerhi konulması talebinin usulden reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; imzanın kime ait olduğu hususunun açığa kavuşmadığını, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tatbike medar imzaların toplanarak yeniden inceleme yapılması gerektiğini, ipoteğin kısmen kaldırılması halinde ipoteğin nasıl uygulanacağını kararda gösterilmediğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın tek bir parsel olduğunu, içinde bulunan ev kat mülkiyetine tabi olmadığı, bu nedenle her bir kat için ayrı ayrı değerlendirme yapılamayacağını, ipoteğin parsel bazında konulduğunu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na (634 sayılı Kanun) tabi olmayan yer için ayrı ayrı değerlendirme yapılması hukuka aykırı olduğunu, arsa üzerindeki binanın bulunduğu kısmın, arsanın bütününden ifraz edilmesi ve bağımsız bir tapuya bağlanması mümkün olmadığına göre, taşınmazın tamamı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesinin gerektiğini, mahkemenin vermiş olduğu kararın infazının fiili ve hukuki açıdan imkansız olduğunu, kararlarının uygulanabilirliği, infazı açısından sıkıntı yaratacağını, aile konutu kavramında ailenin sosyal hayatı, mevcut şartları ve sosyo-ekonomik düzeyi göz önünde tutulması gerektiğini, davaya konu ipotek tesis edilen taşınmaz 132 ada 4 parsel olup, bu parsel davacının sosyal hayatını idame ettirdiği ve bahçede bulunan ahır ile ekonomik kazancını sürdürdüğü yer olduğunu, aile konutu şerhi konulması talebinin usulden reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; muvafakatnamede bulunan imzanın kime ait olduğu hususunun açığa kavuşmadığını, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tatbike medar imzaların toplanarak yeniden inceleme yapılması gerektiğini, ipoteğin kısman kaldırılması halinde ipoteğin nasıl uygulanacağını kararda gösterilmediğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasında dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, aile konutu olarak kullanılan kısmın ayrılarak ipoteğin kısmen kaldırılmasının doğru olup olmadığı, dosyada eksik inceleme ile karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.