Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11004 E. 2023/1955 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanma davasının reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin tanık beyanları ile evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddiasını ispatlayamaması ve mahkemenin delilleri değerlendirmesinde bir hata bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2134 E., 2022/2070 K.

DAVA TARİHİ : 04.08.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/806 E., 2022/351 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kadın ile müvekkilinin gazinoda tanıştıklarını, müvekkilinin evlilik birliği içerisinde davalı kadının evinin kadını olacağını, evliliğin taraflara yüklediği sorumlulukları karşılıklı olarak yerine getireceğini zannederek evlendiğini, ancak davalı kadının gazinolarda çalışmak istediğini, müvekkilinin ise böyle bir yaşantıyı uygun görmediğini, davalı kadının evlendikten hemen sonra bir takım erkeklerle takılıp onlarla arkadaşlık etmesi ve geceleri eve geç gelmesi gibi olumsuz davranışlar sergilediğini, müvekkilinin bu konularda uyardığı zaman ise davalı kadının ''senin adını kirletirim'' demek suretiyle tehdit ettiğini, müvekkilinin evlilik hazırlığı içerisinde iken uzman çavuş olarak Hakkari 'ye tayininin çıktığını, davalı kadının müvekkilinin gitmesini istemediği için tayin yerine gitmeyen müvekkilinin sözleşmesinin feshedildiğini, memuriyetten olduğunu, tarafların evlendikten bir hafta gibi kısa bir süre sonra ayrı yaşamaya başladıklarını ve tarafların 2019 yılından beridir ayrı yaşadıklarını, davalı kadının gazino, pavyon ve benzeri yerlerde çalıştığını öğrendiğini, fiilen biten evliliğin temelinden sarsıldığını beyanla, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde; davacı erkeğin daha önceden çalıştığı gazinoya geldiğini, bu şekilde tanıştıklarını, gazino ortamında evlilik teklifi yaptığını, gazino hayatını ve gazinoda çalışmayı kendisinin de istemediğini, kendisine vaatlerde bulunduğunu, ''evinin kadını olacaksın, bana iyi bir eş olacaksın, ben sana bakacağım'' dediğini, ancak davacı erkek ile evlendikten bir ay sonra tekrar gazinoda çalışmasını istediğini, başka kadınlar ile kendisinin kazandığı parayı harcadığını, davacı erkeğin alkol bağımlılığı nedeniyle görev yeri Hakkari 'ye gitmediğini, davacı erkeğin ile evliliğinin iki yıl sürdüğünü ve iki yıl boyunca çalışarak davacıya baktığını, davacı erkeğin kendisini fuhuşa zorladığını, tehdit ettiği için şikayette bulunduğunu, ancak kendisini tekrar tehdit ettiği için ... Keçiören Karakolu'nda şikayetinden vazgeçtiğini, davacı erkeğin iddialarının gerçek olmadığını beyanla, boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı erkek tanık beyanlarının bir kısmının evlilik tarihinden öncesine ait olması, bir kısım hususların ise duyuma dayalı olması, davacı erkeğin mazeretsiz olarak bir sözleşme yılı içerisinde yedi gün süre ile görevine gelmemesi sebebine dayalı olarak görevinden ilişiğinin kesilmiş olduğu, göreve mazeretsiz olarak katılım sağlamadığı günlerin bir kısmının evlilik tarihinden önce, bir kısmının evlilik tarihinden sonra olduğu, davalı kadının davacı erkeğin göreve gitmesini istemediğine, davacı erkek üzerinde baskı kurulduğuna ilişkin ispata yarar delil bulunmadığı gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, dinletilen tanık beyanları ile davanın ispatlandığı halde Mahkemece kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, davalı kadının pavyonda çalışmaya devam ettiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde dilenen davacı erkek tanıklarının davacının dilekçesinde ileri sürdüğü "evlendikten sonra kadının gazinoda çalışmak için ısrar ettiği, bazı erkeklerle takılıp eve geç geldiği, senin adını kirletirim dediğine" ilişkin iddiaların ispat edilemediği, tanıkların evlenmeden önceki olaya tanıklık ettikleri ve davacı erkeğe bunu söyledikleri, davacı erkeğin buna rağmen davalı kadın ile evlendiği, beyanların evlilik öncesi sarf edilen sözler olduğu ve davacı erkeğin buna rağmen davalı kadın ile evlendiği, davalı kadının halen gazino ve pavyonlarda çalıştığının ispat edilemediği, Mahkemenin delilleri değerlendirmesinde ve davanın reddine ilişkin kararında bir hata bulunmadığı gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, davalı kadının kusurlu olduğunun tanık beyanları ile ispatlandığı halde, Mahkemece kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, davalı kadının pavyonda çalışmaya devam ettiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi ve kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.