"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2033 E., 2022/2018 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bor 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/698 E., 2022/518 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadına hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını, çalışmasına izin vermediğini, sosyal hayatını kısıtladığını, sosyal medya üzerinden başka kadınlarla yazışıp mesajlaştığını, güven sarsıcı davrandığını, şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, tehdit edince evden ayrıldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının yatağını ayırdığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, hakaret ettiğini, savurgan olduğunu, kadın yüzünden borçlandıklarını, telefonla çok zaman geçirdiğini, biriyle mesajlaştığını gördüğünü, sorduğunda tartışma çıkardığını, anne ve babasına anne ve baba demediğini, onlarla görüşmediğini, davacının sunduğu mesaj kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadına hakaret ettiği, çalışmasına izin vermediği, eş, dost, akraba ile konuşmasına izin vermediği, başka kadınlarla sosyal medya üzerinden görüşüp konuşarak güven sarsıcı davranışlar sergileyerek ağır kusurlu olduğu, kadına yüklenecek bir kusur belirlenmediği gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, uzman raporları ve üstün menfaatleri uyarınca ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kadının açtığı boşanma davasında erkek tam kusurlu, kadın kusursuz olarak belirlenmiş ve kusur derecesi doğru tespit edilmiş ise de erkeğe yüklenen kusurlu vakıalardan bir kısmının dosya kapsamına göre ispat edilemediği, erkeği eşine hakaret ettiği, başka kadınlarla sosyal medya üzerinden görüşüp konuşarak güven sarsıcı davranışları sergilediği, bu davranışları ile ( tam kusurlu ise de İlk Derece Mahkemesi kararında erkeğin ağır kusurlu olduğunun belirtilmesi, kadının kusur derecesine istinaf başvurusunda bulunmaması nedeniyle) erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi gerektiği, kadına yüklenebilecek bir kusurun varlığının erkek eş tarafından ispat edilemediği, kadının çalışmasına izin vermediği vakıasının evliliğin başında gerçekleştiği ancak bunun evliliğin devamı sırasında böyle bir engel olma yaşanmadığı, yine erkeğe yüklenen eşinin eş, dost, akraba ile görüşmesine izin vermediği vakıasının da çelişkili tanık beyanları ile sübut bulmadığı, erkeğin tanıklarının bu konuda kadının kısıtlanmadığına ilişkin beyanda bulundukları göz önüne alındığında erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin kabulüne, belirtilen kusurların erkekten çıkarılarak kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, yine de erkeğin ağır kusurlu olduğuna, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 35.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; karşılıklı boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe kusur yüklenmesinin ve kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, velâyet, nafaka ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.