Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11060 E. 2023/2288 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zina nedeniyle açılan boşanma davasında, zinanın ispatı, boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının verilip verilmeyeceği ve miktarlarının uygunluğu hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin otel odasında başka bir kadınla kalmasının zina karinesi olarak kabul edilmesi ve dosya kapsamına göre hükmedilen tazminat ve nafakaya ilişkin bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2384 E., 2022/1787 K.

DAVA TARİHİ : 27.12.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/960 E., 2019/780 K.

Taraflar arasındaki zina hukuki nedeniyle açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği süresince müvekilinin eşine karşı her türlü sorumluluğunu yerine getirmesine ve ona her alanda yardımcı olmasına rağmen davalı erkeğin asabi, tutarsız, kuralcı ve sert mizaçlı bir karakteri olması nedeniyle taraflar arasında sorunların yaşandığını, müvekkilinin, davalı erkeğin cep telefonunda başka bir kadından gelen fotoğrafları ve mesajları görmesiyle aldatıldığını öğrendiğini, bunun üzerine yaşanan tartışmalar sonucunda davalı erkeğin kişisel eşyalarını alarak evi terkettiğini, tarafların yaklaşık bir yıldır ayrı yaşadıklarını, davalı erkeğin evden ayrıldıktan sonra maddî ve manevî anlamda eşi ve çocuğuyla hiç ilgilenmediğini beyanla, davalı erkeğin zinası nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.100,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesinin 15.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından verilen 01.03.2019 tarihli dilekçesinde; davacı eşin iddilarının asılsız olduğunu, davacı kadının her zaman kendi ailesini ön planda tutarak sorumsuz hareket ettiğini ve müvekkilini ihmal edip sürekli bir kavga ortamı oluşturduğunu, müvekkilinin ailesini istemediğini, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini beyanla, tarafların boşnamalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin genel olarak eve geç saatlerde geldiği ve sebebini de açıklamadığı, eşine ve çocuğuna karşı sorumsuz davrandığı, davacı kadının, davalı erkeğin cep telefonuna başka bir kadından gelen mesajları görünce eşinin bir başka kadınla birlikte olduğunu öğrendiğini, bu nedenle çıkan tartışmada davalı erkeğin ortak evden ayrıldığı, davalı erkeğin, boşanma davası açılmadan önce 07.10.2017 - 30.06.2018 tarihleri arasında bir çok kez Foça ve Seferihisar'da bulunun çeşitli otellerde T... isimli kadın ile aynı odada konakladığının tespit edildiği, eşlerin evlilik birliğinin devamı süresince birbirlerine sadık olmaları ve sadık kalmaları asıl olup davalı erkeğin eylemleri değerlendirildiğinde, davalı erkeğin evlilik birliğinin devamı süresince başka bir kadın ile evlilik dışı ilişki yaşadığı, aynı otel odasında konakladığı, ispatlanan bu olayın zinanın varlığına kuvvetli bir delil teşkil ettiği, ev hanımı olan ve geliri bulunmayan davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, davalı erkeğin zinası sebebiyle davacı kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ... maddesi gereğince zina hukuki nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Semi Ayata'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, velâyeti anneye verilen çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, boşanma kararını kabul ettiklerini, müvekkilinin ... bir eş ve baba olarak görevlerini yerine getirdiğini, davacı kadının müvekkilinin ailesini istemediğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kadın lehine verilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, kredi borcu bulunduğunu, miktarlarının abartılı ve ödemesinin zor olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı kadın lehine verilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, karar gerekçesinde açıklanan ve kabul edilen erkeğin otelde bir kadınla aynı odada kalması nedeniyle bu kadınla cinsel ilişkinin gerçekleştiğine yönelik karine dolayısıyla zina vakıasının gerçekleştiği anlaşıldığından davanın kabulüne, kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, fiilin ağırlığına, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın indirilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, düzenli ve devamlı geliri ve mal varlığı olmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası miktarının indirilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, davalı erkeğin boşanma kararı sonrasında da çocuğun bakım ve geçimine katkıda bulunma yükümlülüğü devam ettiğinden iştirak nafakasına hükmedilmesinde ve tarafların mali ve sosyal durumları, çocuğun ihtiyaçları dikkate alındığında indirilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, müvekkilinin ... bir eş ve baba olarak görevlerini yerine getirdiğini, davacı kadının müvekkilinin ailesini istemediğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kadın lehine verilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, kredi borcu bulunduğunu, ödemesinin zor olduğunu beyanla; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, davacı kadın lehine verilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının zina hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının ispatlanıp ispatlanamadığı, zina nedeniyle açılan davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 ... maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 127 nci ve 129 ucu maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.