Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11082 E. 2023/2289 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının azlığı nedeniyle itiraz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur oranları, çocukların ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, maddi-manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1719 E., 2022/2499 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ... Kılıç

DAVA TARİHİ : 24.01.2020 - 21.04.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/42 E., 2021/497 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davaların kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı-davacı kadın vekili tarafından maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı dava dilekçesinde; eşiyle 2005 yılında evlendiklerini, 2010 yılından sonra önce birbirlerine karşı olan sevgisini sonrasında da saygılarını yitirdiklerini, karşılıklı sözlerinin ağır gelmeye başladığını ve evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve sürdürülemez duruma geldiğini beyanla, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı vekili cevaba ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının üzerine düşen sorumluluklarını yapmadığını, müvekkili ve ailesini istemediğini, kardeşleri ile birlikte müvekkilini darp ettiğini, kadının hakareti ve müvekkiline karşı davranışları nedeniyle müvekkilinin ortak konutta yaşama imkanı kalmadığını, ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde taraflarca beraber harcandığını beyanla, kadının davaları ve taleplerinin reddi ile açtıkları davanın kabulüne, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap, karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin beyanlarının asılsız olduğunu, erkeğin müvekkiline ve çocuklara kötü davrandığını, "pislik, geri zekalı, beyinsiz", "o...pu çocuğu" şeklinde sözler ile hakaret ettiğini, fiziki şiddet uyguladığını, birlikte hiç bir yere gitme gelme davranışında bulunmadığını, telefon ile başka kadınlarla görüştüğünü ve telefonunda yabancı kadın resimlerinin olduğunu, hiçbir maddî ve manevî destek sağlamadığını, en son olarak erkeğin evi terk ettiğini ve dava dilekçesinde de kabul ettiğini, erkeğin kusurlu olduğunu, müvekkiline ait ziynet eşyalarının eşi tarafından iş kuracağı vaadi ile alındığını ve iade edilmediğini beyanla, erkeğin asıl davasının ve taleplerinin reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine ve çocuklar yararına ayrı ayrı 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aksi halde bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğin ailesini ortak evde konuk olarak istemediği, onları ziyarete gitmediği ve erkeğin ailesine karşı kötü davrandığı, erkeğe "sen adam değilsin, seni kocam olarak görmüyorum" seklinde söylediği, bu davranışları ile erkeğe karşı duygusal şiddet uyguladığı, erkeğin ise, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, " mal, pislik" şeklinde sözlerle hakaretler ettiği ve kadına yönelik psikolojik şiddet uyguladığı, ortak evi terk ettiği, ortak evin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamayarak evlilik birliğinden ... yükümlülüklerini yerine getirmediği, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu ve evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan, çalışmayan ve düzenli geliri olmayan, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları, hakkaniyet ilkesi, evlilik birliğinin süresi, saldırının ağırlığı göz önünde bulundurularak maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ortak çocukların giderlerine katılması gerektiği dikkate alınarak çocuklar lehine tedbir ve iştirak nafakası takdirinin gerektiği gerekçesi ile, asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye bırakılarak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile ziynet eşyalarının erkekten alınarak kadına aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 128.018,00 TL'nin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, boşanma, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişki tesisi ve ziynet alacağı yönünden itirazlarının olmadığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve çalışmadığını, kirada oturduğunu, çocukların ondört ve onbeş yaşında olduğunu, eğitim ve diğer giderlerinin yüksek olduğunu, hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının az olduğunu ve destek olabilecek nitelikte olmadığını beyanla; maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, tarafların Mahkemece kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, müvekkilinin ev hanımı olduğunu ve çalışmadığını, kirada oturduğunu, çocukların lise öğrencisi olduğunu, hükmedilen nafakalar ile tazminat miktarlarının az olduğunu beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tedbir ve iştirak nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci, 328 ... ve 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığına, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... madde hükümleri dikkate alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 175 ... maddesi gereğince daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2006 doğumlu Muhammed .... ve 2007 doğumlu ... ...'un ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarları yönlerinden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.