"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu-olumsuz karar verilmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların öncelikle zina, aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 700.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli kararı ile, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli kararına karşı, davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.02.2022 tarihli ilamı ile; erkeğin, iki farklı kadınla makul sayılamayacak sayıda günün farklı saatlerinde telefon görüşmesi yapıp, mesajlaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu; kadının ise erkeğin önceki evliliğinden olan çocukları ile müşterek çocuk doğduktan sonra ilgilenmediğini, evdeki varlıklarını sorun ettiğini, çocukların evden taşınmasını istediğini ve müşterek çocuğun abilerinin yanında asla yalnız kalmasına izin vermediğini belirterek, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlı olduğu, kadının zina nedenli davasının ispatlanamadığı ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli davasının kabulü gerektiği, kadına maddî ve manevî tazminat verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesi ile kadın vekilinin, kusur tespitine, boşanma davasının reddine, tazminat taleplerinin reddine, erkek lehine tazminata hükmedilmesine yönelik istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, hükmün kısmen kaldırılmasına ve bu kısımlar hakkında yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı-davalı kadın vekili tarafından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı açılan zina hukuki sebebine davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.06.2022 tarihli ilamı ile davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu ve kadının dava dilekçesi ile yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu, bu talep hakkında olumlu-olumsuz karar verilmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının acil tıp teknisyeni olarak çalıştığı, geçimi için düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine ve tarafların ekonomik sosyal durumları, kusur durumu ve kadının kişilik haklarının ihlali değerlendirilerek kadın lehine 70.000,00 TL maddî ve 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakası taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci, 51 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî-manevî tazminatlar az olup bozmanın amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.