Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11130 E. 2023/2503 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadının boşanmayı gerektirecek derecede kusurlu bir davranışını kanıtlayamadığı, davalı kadının düşük yaptığı ve gebeliğini kürtajla sonlandırmadığı, bu sebeple bu olayın davalıya kusur olarak yüklenemeyeceği değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/501 E., 2022/1264 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İznik Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/425 E., 2021/367 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; ... süredir aile içi geçimsizliğinin olduğunu, bu geçimsizliğin fikri ve ruhi ayrılık yaratmış olduğunu, eşi ile aile bağlarını kopma noktasına geldiğini, bu aşamadan sonra birlikte aile birliğini devam ettirmenin imkansız olduğunu, davalının sadakatsiz olduğunu, kendisine hakaret ettiğini, aşağıladığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin (4721 sayılı Kanun) birinci fıkrası gereğince boşanmalarını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların ... olmadığını, davacının bundan iki buçuk sene kadar önce ruhsal rahatsızlıklar geçirmeye başladığını, rahatsızlığından dolayı eşi olan davalı müvekkili köylerinde yaşayan başka erkeklerle birlikte oluğunu sanrısına kapıldığını, davalının eşine karşı eziyetler uygulamaya başladığını, davalı müvekkil eşinin hastalandığını anlayınca erkek kardeşinin annesinin ve yakınlarının yardımı ile davacı eşini tedavisini sağlamaya çalıştığını, davacının ilaç tedavileri ile tam da iyileşmeye başladığı dönemde devamlı kullanması gereken ilaçları bırakarak , tedaviyi sonlandırdığını ve aynı zamanda alkole başladığını, davacının tedaviyi reddetmesi sonucu hastalığı daha da şiddetli nüksettiğini ve davalı müvekkile yine haksız suçlamalarda bulunduğunu ve bundan iki ... kadar önce gece yarısı evden kovduğunu, bunu üzerine davalı müvekkilin aynı köyde yaşamakta olan baba evine sığınmak zorunda kaldığını belirterek, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 13/04/2017 tarih ve 2015/479 Esas, 2017/134

Karar sayılı kararı ile davacının davalı eşinin kendisini aldattığı düşüncesine kapıldığı, bu düşüncesi dolayısıyla eşine karşı psikolojik şiddet uygulamaya başladığı, yaşanan bu olaylar neticesinde kendisinin de psikolojik rahatsızlık geçirdiği, çeşitli hastane ve doktorlarda tedavi gördüğü, eşinin bu süreçte kendisine destek olmaya çalıştığı, ancak davacının tedavisine devam etmeyerek yarıda bıraktığı ve eşinin kendisini aldattığı düşüncesinden bir türlü kurtulamadığı, bu süreçte evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı eşin tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek, davanın reddi yönünden, davalı kadın vekili, tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2020 tarih ve 2020/55 Esas, 2020/101 Karar sayılı kararı ile davacı erkeğin fiil ehliyetinin tespiti bakımından yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunularak davacı erkeğe vasi tayini gerekip gerekmediği, fiil ehliyetinin olup olmadığı hususunda araştırma yapılması, gerekirse 4721 sayılı Kanun'un 462 nci maddesinin 8 ... fıkrası uyarınca işlem yapılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ... olmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf talebinin kabulüne, kararın esası incelenmeden kaldırılmasına, belirtilen hususlarda gerekli araştırmanın yapılarak sonucuna göre yeniden hüküm tesisi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının aldatma olgusunu ispatlayamadığı, bu düşüncesi dolayısıyla eşine karşı psikolojik şiddet uygulamaya başladığı, yaşanan bu olaylar neticesinde kendisinin de psikolojik rahatsızlık geçirdiği, çeşitli hastane ve doktorlarda tedavi gördüğü, eşinin bu süreçte kendisine destek olmaya çalıştığı, evlilik birliğini korumak için çaba sarf ettiği, ancak davacının tedavisine devam etmeyerek tedavisini yarıda bıraktığı ve eşini bu konuda yalnız bıraktığı, davacının eşinin kendisini aldattığı düşüncesinden bir türlü kurtulamadığı, bu süreçte evlilik birliğinin üzerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, tüm bu olayların yaşanmasında davalı kadının hukuken kabul edilebilir, somut ve dosya kapsamına göre usulünce ispatlanmış bir kusuru da bulunmadığı, davanın ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek istinaf dilekçesinde ;davanın ispatlandığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; davacının, davalının boşanmayı gerektirir ... sarsıcı yahut başkaca kusurlu bir davranışını kanıtlayamadığı, davacı erkek, kadının başka bir erkekten hamile kaldığını, gebeliği kendi rızası dışında sonlandırdığını belirtmiş ve incelenen tedavi kayıtlarına göre davalı gebeliğin sonlandırılması için hekime başvurmuş ise de, davacı bu vakıaya dilekçelerinde boşanma sebebi olarak dayanmadığı gibi davacının bilahare düşük yaptığı, gebeliğini kürtaj ile sonlandırmadığı, bu sebeple bu vakıanın da davalıya kusur olarak yüklenmesi mümkün olmadığı, davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının ... olduğu gerekçesi ile davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek; davalı kadının sadakatsiz olduğunu, telefon kayıtlarının incelenmediğini, kadının tedavi evraklarının incelenmediğini, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.