Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11176 E. 2023/2263 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin kusur durumu, kadına maddî ve manevî tazminat ödenip ödenmeyeceği ve miktarının tespiti, erkeğin tazminat isteminin reddi hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların kusur durumları değerlendirilerek, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğuna, kadına tazminata hükmedilmesinin uygun olduğuna ve miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlendiğine kanaat getirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1952 E., 2022/1763 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekili Av.....

DAVA TARİHİ : 04.08.2017

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/232 E., 2022/381 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulüyle kararın kısmen kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden değerlendirme yaparak karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi'nin ikinci gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerinde davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-kariı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yapmadığını, bağımsız konut açmayarak kadını anne ve babası ile oturmaya zorladığını, erkeğin anne ve babasının sözünün dinlememesi halinde kadını evden kovmakla tehdit ettiğini, kadının erkeğin anne ve babası ile aynı odada yatmak zorunda kaldığını, erkeğin asabi ve küfürbaz olduğunu, kadına hakaret ettiğini ve tehdit ettiğini, kötü muamelede bulunduğunu, şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, kadını ve ortak çocuğu evden kovduğunu, kadının ailesinin evine sığınmak zorunda kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için için aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadının erkeğin anne ve babasına saygı ve sevgi göstermediğini, davacı kadının evlenmeden önce erkeğin ailesi ile birlikte oturacaklarını bildiğini ve kabul ettiğini, davacı kadının tartıştıkları her olayı annesine anlattığını, yatakları ayırdığını, sürekli olarak erkeğe "ya annenler evden gider, ya da ben giderim" dediğini, sürekli olarak evi terk edip gittiğini, davacı kadının annesinin erkek hakkında olumsuz şekilde konuştuğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, erkek yararına 50.000 TL maddî, 50.000 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2019 tarih ve 2017/786 Esas, 2019/78 Karar sayılı kararı ile; davalı-karşı davacı erkeğin kadına şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiği, bağımsız konut temin etmeyerek ailesi ile birlikte kalmaya zorladığı, evden kovduğu ve davacı kadını istemediğini söylediği, başka kadınlarla mesajlaşarak davacının güvenini sarstığı, davacı-karşı davalı kadının da eşine hakaret ettiği ve kavga sırasında kendini savunduğu sırada davalı erkeğin yüzünü ve boynunu tırnaklarıyla çizdiği, kayın pederine karşı saygısızlık yaptığı böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının ise az kusurlu olduğu, kadının SGK'lı bir işte düzenli ve sürekli çalıştığı, ortak çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu ve bakımının annesi tarafından karşılandığı, annenin bakım ve eğitiminde sakıncalı bir durumun bulunmadığı yönünde yapılan değerlendirmeler ile asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 100,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına hükmedilen 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, maddî ve manevî tazminatlar ile velâyet yönünden, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından ise katılma yoluyla erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 26.03.2021 tarih ve 2019/987 Esas, 2021/484 Karar sayılı kararı ile; kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik olarak tarafların istinaf talebinde bulunmaması üzerine kadının kabul edilen davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmiş sayılacağı bir kısım deliller getirilmeyerek değerlendirmeler eksik bırakılarak İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğundan bahisle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi'nin kadının boşanma davasında verilen boşanma hükmü ile buna bağlı yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin kesinleşmiş olması ve kadın lehine bağlanan tedbir nafakasının da konusunun kalmaması nedeniyle bu kısımlar haricindeki hükümlerin kaldırılmasına, dosyanın usulüne uygun şekilde yargılama yapılarak, karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin İkinci kararı

İlk Derece Mahkemesinin 01.10.2021 tarihli ve 2021/212 Esas, 2021/614 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen eksikliklerin tamamlanması suretiyle erkeğin eşine karşı şiddet uyguladığı, Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/253 Esas, 2017/351 Karar sayılı dosyası üzerinden davalı-karşı davacı ...'e eşe karşı basit yaralama suçundan adli para cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yine erkeğin davacı kadına karşı küfür ve hakaret ettiği, bağımsız konut temin etmeyerek ailesi ile birlikte kalmaya zorladığı, evden kovduğu ve kadını istemediğini söylediği, dava dışı M.S.' adlı kadına ait olan telefon numarasıyla sürekli görüşerek davacının güvenini sarstığı, bunun yanında kadının da eşine hakaret içerikli mesajlar attığı ve kavga sırasında kendini savunduğu sırada davalının yüzünü ve boynunu tırnaklarıyla çizdiği, kayınpederine karşı saygısızlık yaptığı böylece taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğu, kadının SGK'lı bir işte düzenli ve sürekli çalıştığı, ortak çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu ve bakımının annesi tarafından karşılandığı, annenin bakım ve eğitiminde sakıncalı bir durumun bulunmadığı yönünde yapılan değerlendirmeler ile kadının boşanma davasında verilen hükmün istinaf edilmeden kesinleşmiş olması nedeniyle boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 100,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

D.Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

İlk derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden; davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından ise reddedilen yoksulluk nafakası, tedbir ve iştirak nafakası miktarları ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf yoluna başvurulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli ve 2022/110 Esas, 2022/546 Karar sayılı kararıyla erkeğin boşanma davası konusuz kalsa da , bu davaya yönelik haklılık durumu açıklanarak erkeğin davasındaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti hakkında yargısal denetime elverişli gerekçe ile birlikte karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle tarafların istinaf başvurularının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın usulüne uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

E.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine karşı şiddet uyguladığı, Bursa 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/253 Esas, 2017/351 Karar sayılı dosyası üzerinden davalı-karşı davacı ...'e eşe karşı basit yaralama suçundan adli para cezası verildiği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yine erkeğin davacı kadına karşı küfür ve hakaret ettiği, bağımsız konut temin etmeyerek ailesi ile birlikte kalmaya zorladığı, evden kovduğu ve kadını istemediğini söylediği, Dava dışı M.S.' adlı kadına ait olan telefon numarasıyla sürekli görüşerek davacının güvenini sarstığı, bunun yanında kadının da eşine hakaret içerikli mesajlar attığı ve kavga sırasında kendini savunduğu sırada davalının yüzünü ve boynunu tırnaklarıyla çizdiği, kayın pederine karşı saygısızlık yaptığı böylece taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğu, kadının SGK'lı bir işte düzenli ve sürekli çalıştığı, ortak çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç bir yaşta olduğu ve bakımının annesi tarafından karşılandığı, annenin bakım ve eğitiminde sakıncalı bir durumun bulunmadığı yönünde yapılan değerlendirmeler ile kadının boşanma davasında verilen hükmün istinaf edilmeden kesinleşmiş olması nedeniyle boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk yararına aylık 100,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, boşanma davası hakkında yeniden karar verilmediğinden asıl davada vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, karşı davada kendisini vekille temsil ettiren erkek lehine yürürlükte olan Avukatlık asgari Ücret Tarifesindeki maktu vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe verilmesine, davalı-karşı davacı erkeğin adli yardımdan yararlanması nedeniyle karşı dava yönünden yapılan harç ve yargılama giderlerinin kadından alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı, ortak çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ile karşı davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.10.2022 tarihli ve 2022/1952 Esas, 2022/1763 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurlu davranışların dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının ise daha az kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin ... olduğu ancak hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile ksuur derecelerine göre kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının yerinde olduğu, kadının davasında verilen boşanma kararı kesinleştiği için erkeğin boşanma davası konusuz kaldığından, haklılık durumuna göre, İlk Derece Mahkemesince ... şekilde belirlenen kusur durumları dikkate alındığında, erkeğin de boşanma davası açmakta haklı olduğu, bu nedenle davalı-karşı davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin ve erkeğin davası yönünden yapılan giderlerinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasının da sonuç itibariyle ... olduğundan bahisle davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı dışında kalan istinaf itirazlarının esastan reddine, kadının maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin bu yöne ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, kadın lehine 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece erkeğin telefonda görüşmek suretiyle ... sarsıcı davrandığına ilişkin yapılan belirlemedeki telefon numarasının kadının kardeşi olan Merve Sarı'ya ait olduğunıu, hatta kadının bu numaradan erkeğe tahrik mesajları attığını, bu durumu mahkeme huzurunda da beyan ettiğini, erkeğin bu telefon numarası ile konuştuğu kişinin kadının kardeşi olması nedeniyle ... sarsıcı davranışın kusur olarak yüklenemeyeceğini, kadının bağımsız konuta yönelik bir talebinin olmadığını, kadının erkeğe karşı fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini, kadının ailesinin evliliğe müdahalede bulunduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile tazminatların miktarı, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında davalı-karşı davacı erkekten kaynaklanan bir geçimsizliğin mevcut olup olmadığı, davacı-karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine ilişkin koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşti ise tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olarak belirlenip belirlenmediği, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine dair verilen kararın hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi ile 371 ... maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.