"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/924 E., 2022/1452 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/712 E., 2020/47 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini başka bir kadın ile aldattığını, evin giderlerini karşılamadığını, evliliği boyunca sıkıntı ve ızdırap çektiğini, aldattığı kadına binadan daire sattığını, işe gidiyorum bahanesiyle bu dairede bir araya geldiklerini, zina eylemini aleni bir şekilde yaptığını ve bir yıldır başka bir kadınla aynı evde yaşadığını, belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, lehine 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; bu evlilikte hiçbir kusuru olmadığını, asıl kusurlu tarafın davacı eşi olduğunu, çocuğunun davacı ile birlikte kendisini sokağa attıklarını, kendisini aldattığını iddia ettiği kadın ile 18 yıllık dost olduklarını belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına defalarca fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, sorumluluklarını ve üzerine düşen görevi yerine getirmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına erkeğin kusurlu hareketleri ile neden olduğu, davalının aksini ispata yarayan herhangi bir delil ve tanık bildirmediği, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle onarılmaz derecede temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, 21.03.2019 tarihli ara kararı ile kadın lehine hükmedilen aylık 150,00 TL tedbir nafakasının karar tarihine kadar erkekten tahsili ile kadına ödenmesine, karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kadın için aylık 800,00 TL tedbir nafakasına, hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 800,00 TL üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın için 15.000,00 TL maddi ve 13.000,00 TL manevi tazminat karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur, nafaka ve tazminat miktarının az olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadının çalıştığını, gelirinin ... olduğunu, kadın yararına yoksulluk nafakasına ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince erkeğe, defalarca kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, sorumluluklarını ve üzerine düşen görevi yerine getirmediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı vakıalarının kusur olarak yüklendiği, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların sabit olduğu, erkeğin ayrıca evi terk ettiği vakıasının da sabit olduğu, kadının diğer iddialarını ispat edemediği, erkeğin kadına yönelik iddialarını ise ispat edemediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya yol açan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadın lehine 45.000,00 TL maddi ve 45.000,00 TL manevi tazminata, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; lehine hükmedilen nafaka miktarının günümüz koşullarında oldukça yetersiz kaldığını belirterek; kararı tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları yönünden temyiz etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yemin deliline dayanıldığı halde yemin teklif edilmediğini, yeniden yargılama yapılması gerektiğini, delillerinin toplanmadan karar verildiğini belirterek; kararı tamamı yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddesi.
3.Değerlendirme
1.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasının miktarları yönlerinden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.