Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11231 E. 2023/2046 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında erkeğin kusur oranı, kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik birliğini temelden sarsan davranışlarının ispatlanmış olması, davacı kadının ise bu davranışlara karşı tepkisel nitelikteki eyleminin kusur olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve nafaka ile tazminat miktarını yeniden belirleyen istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/566 E., 2022/1725 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ödemiş Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/477 E., 2020/273 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının gerek eşine gerekse ailesine karşı ilgisini, sevgisini ve saygısını azalttığını, sürekli alkol alan davalının hemen her gece eve alkollü ve geç geldiğini, eşine ve çocuklarına karşı hakaret ettiğini, davalının ... zamandır telefonunu şifrelediğini, sürekli yanında taşıdığını, hatta tuvalete giderken bile telefonunu yanına aldığını, sürekli telefonuyla ilgilendiğini ve birileriyle mesajlaşlaştığını, şüphelerin artması üzerine yaptığı incelemede davalının telefonunda bir kadınla mesajlaşmalarını ve fotoğraflarını gördüğünü, davalı eşine sorduğunda ise eşinin pişkince "Yapmayan erkek mi var, herkes yapıyor. Ben kocasız kadınlara gidiyorum, kocası olan kadınlara gidecek kadar şerefsiz miyim?" şeklinde sözler söylediğini, sonra da davalının annesinin evine yerleştiğini ve tarafların o günden beri ayrı yaşadıklarını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 ... ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının zinaya dayalı davasının ispatlanamadığından reddine, davalı erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiği, başkalarının yanında aşağılayıcı sözler sarf ettiği, başka kadınlarla görüşmeleri ve mesajlaşması nedeniyle ... sarsıcı davranışta bulunduğu, evi terk edip gitmek suretiyle evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, davacı kadının ise ortak çocukların yanında erkeğin kasığına vurduğunun sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi gereğince kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası koşulları kadın lehine oluştuğundan kadın lehine 18.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin başka kusurları da olduğunu, nafakaların ve tazminatların miktarının az olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve davacı lehine nafaka ve tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı kadına ortak çocukların yanında davalı erkeğin kasığına vurması eylemi nedeni ile kusur verilmiş ise de, tanık olarak dinlenen ortak çocuk Nurşen davalının da iddia ettiği üzere ailecek konuştukları sırada babasının fotoğraftaki kadın ile görüştüğünü, ancak hata yaptığını, o kadınla artık görüşmediğini söyleyerek barışmak istediğini, bunun üzerine anne ve babası arasında tartışma çıktığını, tartışma üzerine annesinin eli ile babasına vurduğunu beyan etmiş olup, bu eylemin erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen ... sarsıcı davranış kusuruna karşı tepkisel nitelikte olması nedeniyle kadına kusur olarak yüklenmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusursuz olan kadının az kusurlu olarak kabul edilmesinin ... bulunmadığı, davalı erkeğe verilen kusurların ispat edildiği, ispat edilenler dışında davalının kusurlu bir davranışının bulunmadığı, davacının da boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna, kadının kusur yönünden istinaf itirazının kabulü ile kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğuna, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, yoksulluk nafakasının niteliğine, günün ekonomik koşullarına, evlilik süresine, kusur durumlarına göre, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğuna, kadının yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın lehine 100.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının sair, davalı erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağır kusurlu olmadığını, evlilik birliğinin sarsılmasında davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin borçlar nedeniyle işyerini kapatmak zorunda kaldığını, sabit geliri olmadığını, nafaka ve tazminatları ödeyecek gücü olmadığını ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadının boşanma davasının kabulü, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.