"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/432 E., 2022/2218 K.
DAVA TARİHİ : 17.12.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/742 E., 2020/547 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliğin ilk beş yılında erkeğin ailesi ile birlikte yaşadıklarını ancak kaynananın evliliklerine müdahalesi sonucu davalının ailesinin evinin üstünde bir mutfak, bir odadan ibaret banyosu ve tuvaleti bulunmayan çinko tabir edilen evde yaşamaya başladıklarını, erkeğin eşine sürekli ... kırıcı, sinkaflı sözler sarf ettiğini, şiddet uyguladığını, erkeğin telefonla sürekli ve samimi bir şekilde konuşmalar gerçekleştirmeye başladığını, kadının erkeğin cebinde başka kadınlara ait fotoğrafları gördüğünü, başka kadınlarla ilişkisi olup olmadığını sorduğunda erkeğin "Arkadaşlarım seni ilgilendirmez." dediğini, kadının her davranışını eleştirdiğini, kadını beğenmediğini dile getirerek "Sen altın olsan değerin yok, ... olsan fiyatın yok." dediğini, erkeğin birliğin giderlerine katılmadığını, kazanımının çoğunu annesine verdiğini, erkeğin en son "Ben gidiyorum çalış çocuklarına bak." diyerek müşterek konuttan ayrıldığını, erkeğin gayrimeşru ilişkisi olduğunu belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediğini, talep edilen nafaka ve tazminatların hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu belirterek boşanmanın kabulüne, ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının başkası ile ilişkisinin olduğuna dair söylentiye sebebiyet verdiği, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı ve aile yükümlülüklerini yerine getirmediği, fiili ayrılık döneminde çocukları davacıya göstermediği, kadının bir kusurunun ispatlanamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların bir arada olması gerektiği, davalı babanın yanında iken kendisinin seçilmesi konusunda çocuklara baskı uygulandığı, küçüklerin yaşları, anne bakım ve sevgisine ihtiyaçları, gelişimsel ihtiyaçları göz önüne alınarak ortak çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, asgari ihtiyaçları, hakkaniyet ilkesi gözetilerek ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı kadının yoksulluğa düşeceği gözetilerek aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davalı erkeğin tam kusurlu olması, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, davalının ... sarsıcı tutum ve davranışları, ekonomik şiddet ile kişilik haklarına yapılan ağır saldırı, mevcut ve beklenen menfaati dikkate alınarak davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazmina karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tam kusurlu kabul edilmesinin, ortak çocukların velayet hakkının anneye verilmesinin, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, kusurun hatalı değerlendirildiğini, kadının tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, erkek tarafından gösterilen delillerin tam olarak değerlendirilmediğini ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatlar, velayet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı erkeğe kendisinin başkası ile ilişkisi olduğuna dair söylentiye sebebiyet verdiği vakıası kusur olarak yüklenmiş ise bu vakıanın ispat edilemediği gibi kusur olarak davalı erkeğe yüklenmesinin toplanan delillere, usul ve kanuna aykırı olduğu, erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe kusur olarak yüklenen vakıa dikkate alındığında, bu vakıanın kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı, manevi tazminat talebinin kabulü şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle; erkeğin, kadın lehine hükmedilen manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine, davalı erkeğin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun ispatlanmadığını, ortak çocukların velayetinin müvekkiline verilmemesinin ve kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddi tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi tazminat, velayet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların ... yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 ... maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.