Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11240 E. 2023/2035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında tedbir nafakası, ziynet alacağı ve karşılıklı boşanma davalarından kaynaklanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı deliller ve hukuki gerekçelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenlerinin de kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tedbir nafakası, karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece tarafların davalarının tümünün reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre kadının tedbir nafakası davası yönünden reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 60.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-davalı kadının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Tarafların gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili tedbir nafakası istemli dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesi ve ablasının kadını istemediğini gerekçe göstererek kadından evi terk etmesini istediğini ve kadını ...'a ailesinin yanına gönderdiğini, kadının yaklaşık 8 aydır ailesinin yanında kaldığını, babasının vefatinden sonra ekonomik olarak zor duruma düştüğünü belirterek davanın kabulü ile kadın lehine aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilerek nafakanın ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili birleşen davaya cevap ve boşanma ve ziynet alacağı istemli karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin tüm yakın çevresinin yanında kadını sürekli aşağılayıp küçük düşürdüğünü, kötü davrandığını, şiddet gördüğünü, her seferinde kadını defalarca evden kovup babasının evine gönderdiğini, sürekli mal kaçırdığını, ablası ve annesinin kadını istemediğini söyleyerek evi terk etmesini istediğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına, 50.000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8 adet tam cumhuriyet altını,10 adet yarım altın, 21 adet çeyrek altın, 22'şer gram 7 adet bilezik ve 288 gram 2 adet altın set olan ziynet eşyası için 105.000,00 TL'nin kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ... ilinde abisi ...'e ait olan parfümeri dükkanını işlettiğini, davacının 21.02.2019 tarihinde bankadaki altınları, ... ve kışlık tüm elbiselerini alarak aile konutunu terk ettiğini, tüm çabalarına rağmen davacının aile konutuna dönmediğini, kusurlu olan ve evi terk eden kadının talebinin yersiz olduğunu, erkeğin aylık gelirinin 1.500,00-2.000,00 TL olan bir esnaf olduğunu, kadının babasından kalma bir çok gayrimenkulünün olduğunu, istenen nafakanın fahiş miktarda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili boşanma istemli birleşen dava dilekçesinde özetle; balayında pahalı alışverişler yaptığını, döndüklerinde iki haftada bir babaevine giderek ortak bir yaşam kurulmasını engellediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, en ufak olayda kadının annesinin olaya dahil olup erkeği arayıp kızına pahalı hediyeler alması gerektiğini söylediğini, kadının sadece kendi zevki ve keyfi için para harcayıp evli bir kadın gibi evlilik birliğini düşünerek hareket etmediğini, kadının, erkeğin annesine ait olan dükkanların tapusunu kendi adına alması için baskı kurmaya başladığını, bu nedenle gayrimenkulü annesi ile anlaşarak üzerine aldığını, kadının evliliğin beşinci ayında ailesiyle tatile gidip yazlıklarında kaldığını, erkeğin eşini evlerine geri dönmeye ikna edemediğini, bu süreçte kadını hakaretlerine maruz kaldığını, çocuk konusunu açtığında kadının geçiştirdiğini, 14.02.2019 da ...'dan ...'e geldiğini, sevgililer gününde eşine pahalı bir hediye almasına rağmen kadının yine de memnun olmadığını söylediğini, kadının 21.02.2019 tarihinde habersiz olarak bankaya giderek altınları alıp ertesi günde tüm elbiselerini alıp aile konutunu terk ettiğini, erkeği toplum önünde suçladığını, küçümsediğini, evin mahrem sırlarını ailesine aktardığını iddia ederek kadının açmış olduğu davaların reddi ile birleşen davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının karşı boşanma davasında erkeğin kusurlarının kadın tarafından ispatlanamadığı, erkeğin birleşen davasıda; kadının sürekli ailesi yanında olduğu, uzun süreli tatillere çıktığı, kendisine haber verilmediği iddialarının tanıkların beyanlarına göre erkeğin tümünde rızası olduğunu bildirmesi sebebiyle, erkeğin diğer iddialarının da ispatlanamaması sebebiyle ve birleşen davada erkeğin kadının evden ayrılmasından sonra bir kaç kez kadın ile barışmak için yanına gidildiği ancak sonuçsuz kaldığı açık olduğundan yükletilen kusurları affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı kabul edilerek ve kadının tedbir nafakası istemli davasında talep edilen nafakanın kanuni şartları oluşmadığı gerekçesi ile tarafların boşanma istemli ve kadının nafaka istemli davalarının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi, birleşen dosyada karşı boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili birleşen boşanma davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine, ziynet alacağı davasının reddi yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi ile birleşen boşanma davasına karşı açılan boşanma davasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, birleşen boşanma davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tedbir nafakası talebi ve ziynet alacağı davası ile karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, tarafların boşanma davalarının kabulü, kadının tedbir nafakası talebinin kabulü için gerekli şartların oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve kadın yararına ziynet alacağına hükmedilebilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 1, 4, 6, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169, 174, 175, 182, 220, 222, 226 ve 330 uncu, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51, 52 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1-Davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

2-Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.