Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11277 E. 2023/3785 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu olup olmadığı ve boşanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, davacı tanıklarının beyanlarının soyut ve sebep-saiki açıklanmayan beyanlar olması, bazı olaylardan sonra fiili birlikteliğin devam etmesi nedeniyle davacının davalıyı affettiğinin kabulü ve davalının boşanmaya sebep olacak kusurunun ispatlanamaması hususları gözetilerek, davacı kadının boşanma talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1264 E., 2022/1394 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/108 E., 2022/215 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının psikolojik baskı uyguladığını, müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını,şiddet uyguladığını bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 300,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendisini için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde, davacının birlik görevlerini yerine getirmediğini, başına buyruk hareket ettiğini, evi terkettiğini, davacının müvekkilini aşağıladığını, 2016 yılında alınan 3 aylık uzaklaştırma kararından sonra aynı hanede yaşamaya devam ettiklerini, davacının kusurlu olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tanıklarının beyanlarının soyut, sebep ve saiki açıklanmayan beyanlar olduğu, ayrıca tanık ifadelerinde yer alan bazı olaylardan sonra fiili birlikteliğin devam ettiğinden bu vakıalar yönünden davacının davalıyı affettiği, en azından yaşanılanları hoşgörü ile karşıladığı, açıklanan sebeple bu vakıaların da hükme esas alınamayacağı, davalının boşanmaya az da olsa sebep olacak kusurunun ispatlanamadığından davacı kadının açtığı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, kadına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını belirterek hükmün tamamına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, kadına hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını belirterek hükmün tamamına yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.