Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11286 E. 2023/2508 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, nafaka, maddi-manevi tazminat ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazları reddedilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/55 E., 2022/784 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/454 E., 2021/593 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının karşı ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının aşırı kıskanç olup müvekkilinin öğrencileriyle ilişkisi olduğu iftirasında bulunduğunu, müvekkilini sürekli baskı altına aldığını, savurgan olup sürekli kendisini borçlandırdığını, müvekkilini hakaret ettiğini, ailesine saygı göstermediğini, arkadaşlarıyla görüşmesini engellediğini, kimseye gitmek istemediği gibi, eve kimseyi de kabul etmediğini, müvekkilinin ailesini aşağıladığını, ev işlerini aksattığını, çok ... telefon görüşmeleri yaptığını, sinirli bir yapıda olup sinkaflı küfürler ettiğini, eşyalara zarar verdiğini, müvekkilini evden kovduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin müvekkiline ve ortak çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, savurgan olup müvekkilini zora soktuğunu, zorla cinsel ilişkiye girdiğini, çocuğun sağlık sorunlarıyla ilgilenmediğini, erkeğin ve ailesinin müvekkilini aşağıladığını, çocuğu da ... düşürdüklerini, davacı erkeğin müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, maddî manevî anlamda destekte bulunmadığını savunarak ve iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk yararına 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata; ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde şimdilik 100,00 TL ziynet bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının; erkeğe hakaret ve küfürlerde bulunduğu, erkeğe "s....ol git evimden" diyerek evden kovduğu; erkeğin ise kadına hakaret ettiği, kadına karşı ilgisiz olup kadının ihtiyaçları ile ilgilenmediği, ortak çocuğa psikolojik baskı uyguladığı; her ne kadar kadın, erkeğin kendisine şiddet uyguladığını iddia etmiş ise de; tarafların erkeğin bu eyleminden sonra barıştıkları belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının çalıştığı gerekçesiyle tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine; kadının ispatlanamadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine, boşanma davaları nedeniyle her iki taraf lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine, ziynet alacağı davası nedeniyle erkek lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, kadının boşanma davasının tüm fer'îleri ile birlikte reddi gerektiğini, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddinin ... olmadığını, kadının boşanma davasının kısmen kabul kısmen reddi kapsamında reddedilen kısım için için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, ziynet alacağı davasındaki yargılama giderlerinin müvekkiline yükletilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, ortak çocuk yararına hükmolunan nafakalar, kadının boşanma davasındaki vekâlet ücreti ile ziynet alacağı davasındaki yargılama giderleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık ...'un dinlendiği talimat mahkemesi duruşma gününün taraflarına tebliğ edilmeyerek savunma haklarının engellendiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu, tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, iştirak nafakasının az olduğunu, müvekkiline yükletilen yargılama giderlerinin hatalı olarak fazla hesaplandığını, ziynet alacağı davasının kabulü gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, iştirak nafakası miktarları, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile tazminat talepleri, yargılama giderleri ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamından, erkeğin; birlik görevlerini yerine getirmediği, kadına hakaret ettiği ve ortak çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadının ise; erkeğe hakaret ve küfrederek erkeği evden kovduğu; gerçekleşen bu durum karşısında kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğunun kabulü ile erkeğin davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası, kadının davası yönünden ise 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının gerçekleştiği, ancak İlk Derece Mahkemesinin tarafların eşit kusurlu olduğuna ilişkin gerekçesinin ... olmadığı, yine kadın lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşullarının oluştuğu belirtilerek kadının kusur belirlemesine ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata; ziynet alacağı davası ayrı bir dava olup bu davada yapıldığı anlaşılan 250,00 TL kuyumcu bilirkişi ücreti ile 11,00 TL elektronik tebligat giderinin davanın reddi sebebiyle kadın üzerinde bırakılması gerekirken, kadının kabul edilen boşanma davası kapsamında değerlendirilip erkekten tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle erkeğin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile hükmün düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısmı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, karşı boşanma davasında kadın tarafından yapılan 978,15 TL yargılama giderinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiş; kadın tanığı ...'un dinleneceği talimat mahkemesi duruşma gün ve saatinin kadın vekiline tebliği yönünde bir istemi bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı, çalışan ve yeterli seviyede geliri bulunan kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasının şartlarının oluşmadığı; ortak çocuk yararına tedbir nafakasına ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, erkeğin boşanma davasının kabulü ile erkek tarafından yapıldığı belirlenip kadından tahsiline karar verilen yargılama gideri miktarında herhangi bir yanlışlık olmadığı, boşanma davası fer'îleriyle birlikte tek dava olup, fer'îleri yönünden reddedilen kısım için erkek lehine vekâlet ücreti verilmemesinin isabetli olduğu belirtilerek tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin ... olmadığını belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, ortak çocuk yararına hükmolunan nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine hükmolunan tazminatların da az olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarları, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile yargılama giderleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kadın yararına hükmolunan tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarları, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 ... maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.