Logo

2. Hukuk Dairesi2022/1128 E. 2023/30 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katılma alacağı davasında, davacının ıslah yoluyla talep artırımının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamında davacının ıslah dilekçesindeki talep miktarı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden ve bozmaya karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturmadığından, yerel mahkemenin bozmaya uyarak davacının ıslah yoluyla artırdığı talep miktarını kabulüne dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen katılma alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen iki adet taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL katılma alacağının boşanma dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiştir.

2. Davacı vekili 25.01.2016 tarihli dilekçesinde; talep miktarını toplam 83.691,00 TL’ye yükseltmiş, 31.10.2019 tarihli dilekçesinde de talep miktarını toplam 136.128,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2016 tarihli ve 2014/220 Esas, 2016/200 Karar sayılı kararıyla; davalı ...' karşı açılan davanın reddine, diğer davalı ...'ya karşı açılan davanın kısmen kabulüyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 235 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca malın devir tarihindeki sürüm değeri esas alınarak belirlenen 63.990,00 TL katılma alacağının tasfiyenin sona erdiği karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.10.2018 tarihli ve 2016/14281 Esas, 2018/17838 Karar sayılı kararı ile, davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazlarına ilişkin olarak tasfiyeye konu taşınmazların devir tarihindeki durumları esas alınarak tasfiye tarihindeki (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihindeki) sürüm (rayiç) değerleri belirlenerek bu değerler üzerinden talep miktarı da gözetilerek katılma alacağının belirlenmesi gerektiği; davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazları ilişkin olarak davalı ... yönünden davanın tefrik edilerek eş ... yönünden açılan katılma alacağı davasının sonucunun ve alacağa karar verilmiş ise, eşden tahsil edilebilme durumunun bekletici sorun yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

3.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

4.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2019/227 Esas, 2019/5349 Karar sayılı kararı ile, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece 16.06.2020 tarihli ve 2019/470 Esas, 2020/197 Karar sayılı kararıyla; davalı ... açısından açılan davanın tefrik edildiği görülmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüyle 83.691,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01.02.2021 tarihli ve 2020/3579 Esas, 2021/703 Karar sayılı kararı ile; mahkemece bozma ilamı doğrultusunda tahkikata dair işlemlerin yapıldığı, davacı vekilinin 31.10.2019 havale tarihli dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacının 31.10.2019 tarihli dilekçesindeki talep miktarı gözetilerek davalı ... yönünden açılan davanın ıslah doğrultusunda kabulüyle 136.128,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemece yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, taşınmazların kişisel mal olduğu, davanın mal rejiminden kaynaklı alacağı olmadığı, katılma alacağının azaltma kastı ile devir yapılmadığı belirtilerek kararın bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 232 inci maddesi, 235 inci maddesi, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası, 241 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.