Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11313 E. 2023/2344 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat konuları.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına ve usule uygun olduğu değerlendirilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2062 E., 2022/2097 K.

DAVA TARİHİ : 10.11.2021 - 10.12.2021

KARAR : Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/869 E., 2022/446 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kötü davrandığını, ağza alınmayacak sinkaflı sözler sarf ettiğini, şiddet uyguladığını, çalışmasına izin vermediğini, kadının temel ihtiyaçlarını karşılamaktan imtina ettiğini, harçlıksız bıraktığını, eş ve ortak çocukların ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, aşağıladığını, insanların yanında ağır hakaretler bulunduğunu, ailesi ile görüşmesini yasaklandığını, fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli ters ilişki talebinde bulunduğunu, bu talebi yerine getirmek istemeyen kadını yatak odalarında defalarca dövdüğünü ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; psikolojik şiddet gördüğünü, fiziki şiddete maruz kaldığını, kadının saygısız ve intihara meyilli davranışlar gösterdiğini, eşine ve çocuklarına ilgisiz olduğunu, sürekli boşanmakla ve elindeki her şeyi almakla tehdit ettiğini, sürekli televizyon ve sosyal medyada vakit geçirerek eşi, evi ve çocukları ihmal ettiğini, hakaret ve ... düşürücü sözler söylediğini, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, ev işlerini yapmadığını, çocukların temizliğiyle dahi ilgilenmediğini, hakkında asılsız iddialarda uzaklaştırma kararı aldığını belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının cinsel ilişkiden kaçındığı, erkeğin ise arkadaşları ile vakit geçirdiği için akşam eve geç geldiği, eşiyle ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, çalışmasına izin vermediği, harçlık vermediği, eşinin dış görünüşü ile dalga geçtiği, eşine şiddet uyguladığı, eşinin kök ailesi ile görüşmesine izin vermediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocukların velâyetinin belirlendiği, çocukların ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, kadın lehine maddî ve manevî tazminatın yasal koşullarının oluştuğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve Elif için aylık 500,00 TL, Asya için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın için 16.02.2022 tarihine kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakasının reddine, kadın lehine 35.000,00 TL maddî, 33.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar, velâyetin anneye verilmesi, hükmedilen tedbir-iştirak nafakaları, reddedilen nafaka, maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın tarafından istenen tedbir nafakasının aylık 600,00 TL olmasına rağmen talep aşılarak hüküm kurulduğu belirtilerek erkeğin, kadın lehine hükmedilen nafaka miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının işe başladığı 16.02.2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kadının asabi ve geçimsiz bir kişiliği olduğunu, küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, toplum içinde rencide ettiğini, ... düşürdüğünü, eş,ev ve çocuklara karşı birlik görevlerini yerine getirmediğini, çevreye ve aile üyelerine karşı da asık suratlı ve ben merkezci hareketlerinin bulunduğunu, sürekli boşanmakla ve elindeki her şeyi almakla tehdit ettiğini, fiziki şiddet uyguladığını, çocukları ile yakın olmalarını engellediğini, annenin çocuklarla ilgilenemeyeceğini, çocukların bakım ve gider yükümlülüğünü başka kişilere bıraktığını, velâyetin babaya verilmesinin çocukların menfaatine olacağını belirterek kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, iştirak nafakası, erkeğin tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, velâyet düzenlemesi, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve erkeğe nafaka ve tazminat ödenmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182, 327, 328, 330 ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.