Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11366 E. 2023/1745 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen yoksulluk nafakasının, tarafların daha sonra nafaka konusunda toptan ödeme hususunda anlaşmaları nedeniyle kaldırılıp kaldırılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadın vekilinin, erkek tarafından yapılan toptan nafaka ödeme teklifini kabul ettiğini beyan etmesi ve bu beyanın dikkate alınması gerektiği gözetilerek, yoksulluk nafakasına ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1095 E., 2022/1847 K.

DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...

DAVALI-DAVACI : ... vekilleri Av. ... vd.

DAVA TARİHİ : 07.09.2017

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin annesinin müvekkilinden habersiz iki bileziğini satması üzerine tartışmalarının başladığını, erkeğin annesinde müvekkilin evinin anahtarının bulunduğunu kapıyı dahi çalmadan eve girdiğini, müvekkilinde bu zamansız girmelerinden dolayı kapıyı arkadan kitlediğini, bu sebepten dolayı tartışmaların arttığını tarafların bu sebepten dolayı sorunlar yaşadığını, hatta davalının müvekkiline seni eninde sonunda boşayacağım dediğini, en son erkeğin babasının vefatından sonra erkeğin müvekkilini annesinin evine gönderdiğini, erkeğin daha sonra telefon yoluyla mesaj atarak seni hiç özlemiyoruz, seni boşayacağım dediğini, tüm bu sebepler ile evliliğin temelinden bittiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata ve aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının asabi ve geçimsiz bir yapıya sahip olduğunu, en küçük tartışmada müvekkilini boşanmakla tehdit ettiğini, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlukları yerine getirmediğini, yemeklerin bile müvekkili tarafından yapıldığını, ortak konutun temizliğini müvekkilinin annesinin yaptığını, fakat bunlara rağmen kadının memnun olmadığını, tarafların boşanma noktasına gelmesinde tek kusurlu olan tarafın kadın olduğunu, kadının evliliğin ilk günlerinden itibaren sebepsiz yere tartışma çıkardığını, günlerce küs kaldığını, en küçük tartışmalarda bile ben yapamıyorum, ...'a alışamadım, sen ailenle konuş bende ailemle konuşurum ayrılalım, senden nefret ediyorum, ailenden nefret ediyorum, seni sevmiyorum, yakamdan düşün dediğini, müvekkilinin annesine salak diyerek üçüncü kişilerin yanında hakaret ettiğini, müvekkilinin her ay kazandığı maaşının 2.000,00 TL sini kadına biriktirmesi için teslim ettiğini, kadın ile birlikte bu paralarında yok olduğunu belirterek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin11.07.2019 tarihli kararı ile; erkeğin "Babam öldüğü için Kübra'ya eziyet ediyorum, psikolojim bozuk" diyerek kadını ailesinin yanına gönderdiği, bir kaç gün sonra da telefon açıp "Kübra artık eve gelme, sen beni sevdiğin için ben senle evlendim, ben seni istemiyorum" dediği, evin anahtarını kendi annesine de verdiği, annesinin yatak odası dahil eve istediği zaman girip çıktığı ayrıca erkeğin kadına ağır hakaretler ettiği, bununla birlikte kadının erkeğe salak dediği, eşinin annesinin namaz kılmasına katlanamadığını söylediği, kayınvalidesini başkalarının yanında kötülediği, kayınvalidesini kast ederek "Ben bu kadına bakamam, Dursun bakacaksa baksın, koyun koyuna yatsın" dediği, her iki tarafın da bu eylem ve söylemleri ile evlilik birliğinin devam etmeyecek nitelikte temelinden sarsıldığı, evliliğin temelinden sarsılmasında her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, boşanma ile birlikte kadının ekonomik olarak sıkıntıya düşeceği ve erkeğin ödeme gücü hep birlikte değerlendirilerek kararın kesinleşmesi ile birlikte kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.01.2022 tarihli ve 2019/2049 Esas, 2022/81 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kadına eşinin annesinin namaz kılmasına katlanamadığı kusuru yüklenmiş ise de erkeğin böyle bir kusura dayanmadığı, bu kusurun kadına yüklenemeyeceği, bu durumda erkeğin ağır kusurlu hale geldiği, kusur durumunun bu şekilde değiştirilmesi gerektiği, değişen kusur durumu dikkate alındığında, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek kadının kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden istinaf taleplerinin kabulüne, kadının diğer, erkeğin tüm istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 24.05.2022 tarihli, 2022/2926 Esas ve 2022/4834 Karar sayılı kararıyla her ne kadar Mahkeme kararında kadının boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle hüküm verilmişse de dosyada mevcut 2017 tarihli ekonomik sosyal durum araştırması cevabına göre kadının ev hanımı olduğu ve gelirinin bulunmadığı bildirilmiş olup, hizmet döküm belgesine göre de kadının 16.05.2021 tarihinde işe giriş kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle mevcut bilgi ve beyanların tutarlı olmadığı gibi kadının sosyal ve ekonomik durumunu tespitte de yeterli olmadığı, Mahkemece, kadının gelirinin bulunup bulunmadığı ve varsa düzenli ve yeterli olup olmadığı hususunun araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; kadının asgari ücretle çalıştığı, ailesine ait evde oturduğu, asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunmasının da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmediği, bu durumunun ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınacağı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, özellikle erkeğin gelir durumu dikkate alındığında, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda kusurlu olmayan, bu nedenle de 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşulları lehine oluşan kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kararının lehe hükmedilmeyen vekâlet ücretleri yönünden ve müvekkil ile erkek arasında yoksulluk nafakası için toptan ödeme konusunda haricen anlaşma yapmaları nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilerek kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi talebi ile kararı vekâlet ücreti ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesinde zorunluluk nedeniyle yapılan duruşma için kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 175 inci ve 176 ncı maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili 03.11.2023 tarihli temyiz dilekçesi ile; bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince müvekkili lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de erkeğin kadına nafaka karşılığı toptan ödeme yapma teklifinin kadın tarafından kabul edildiği, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin müvekkili lehine hükmettiği yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı-davalı kadın vekilinin bu beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafda belirtildiği üzere kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

İstek halinde temyiz giderinin ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.