"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1670 E., 2022/1989 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/538 E., 2020/120 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından tazminatların reddi, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, vekâlet ücreti yönünden, davalı erkek vekili tarafından iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kadın yararına maddî tazminata, çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının arttırılmasına, kadın yararına vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından davacı kadın vekili tarafından manevî tazminatın reddi ve tedbir nafakalarının miktarı yönünden, davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve tedbir nafakası, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden
temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davacı kadın tarafından tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönlerinden, davalı erkek tarafından ise iştirak nafakasının miktarı yönlerinden istinaf yoluna başvurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmadığından, davalı erkek vekilinin kusur belirlemesi yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Taraf vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan diğer hususlara yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin tutarsız davranışları olduğunu, borç altına girdiğini, müvekkile psikolojik baskı uygulamaya başladığını, birlik görevlerini yerine getirmediği, davalının 2018 yılı Eylül ayında ufak bir tartışmayı büyüterek evi terk ettiği ve dört ... boyunca eve gelmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasına, müvekkil yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evde huzursuzluk yarattığı, en ufak bir tartışmada evi terk ederek ... bir süre ortak eve gelmediğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yapmaktan kaçındığını, bu şekilde davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye bırakılmasına, baba ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir, iştirak nafakası ödenmesine, koşullar kusur yönünden oluşmadığından davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepler
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tazminat taleplerinin reddinin, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin, müvekkilinin davasının kabulüne karar verilmesine rağmen vekâlet ücretine hükmedilmemesinin ... olmadığını belirterek, tazminatların reddi, tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi, vekâlet ücreti yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iştirak nafakası miktarlarının müvekkili tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını bildirerek, iştirak nafakası yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına maddi tazminata hükmedilmemesinin ... olmadığı, davacı kadın yararına 21.11.2019 tarihli ön inceleme duruşmasında dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL tedbir nafakası verilmiş ise de, tedbir nafakası verilmesine dair kararın hükümde tekrarlanmamasının ... olmadığı, velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin ... olmadığı gerekçesi ile davacı tarafın maddi tazminata, ortak çocukları ... ... için verilen iştirak nafakasına, vekâlet ücretine ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının hükümle tekrarlanmamasına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, diğer istinaf taleplerinin reddine, davalı erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminatına ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devamı ile kararın kesinleşmesinden itibaren Edanur Kırlar'ın ergin olması da dikkate alınarak ... ... yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasınına, davacı kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasının, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (AAÜT) göre 3.400,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili yararına talep edilen manevî tazminat talebinin reddinin ve tedbir nafakalarının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın manevî tazminatın reddi ve tedbir nafakalarının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına maddî tazminata ve tedbir nafakasına hükmedilmesinin ayrıca ortak çocuk yararına iştirak nafakasının miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi,kadın yararına hükmedilen maddî tazminat ve tedbir nafakası, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istinaf edilmeyerek kesinleşen yönlere ilişkin temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı, kadın yararına manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı çocuklar yararına nafakaya, kadın yararına nafaka ve maddi tazminata hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 330 uncu maddeleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyizi yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Taraf vekillerinin, diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.