Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11433 E. 2023/1589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının düşük olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi tazminat miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca yeterli olmadığı değerlendirilerek, maddi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1942 E., 2022/1977 K.

DAVA TARİHİ : 09.07.2019

KARAR : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/436 E., 2021/128 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesine, iştirak nafakalarının miktarının artırılarak hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, aksi halde ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2021 tarihli ve 2019/436 Esas, 2021/128 Karar sayılı kararıyla; davacı erkeğin ortak yaşamdan kaçındığı ve başka kadınlarla samimi fotoğrafları olması nedeniyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, tam kusurlu olduğu, davalı kadının ise kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, ortak çocuklar ... ve ... lehine ara kararla takdir olunan ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının, ortak çocuk ... lehine takdir olunan aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı kadın lehine 11.09.2020 tarihinden itibaren aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, ortak çocukların tedbiren velâyetinin davalı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili davanın reddi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tedbir nafakaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ve 2021/1371 Esas, 2022/252 Karar sayılı kararıyla; erkeğin işinin niteliği gereği sürekli şehir dışında farklı bölgelerde çalıştığı, eşini çalıştığı yerlere götürmesinin mümkün olmadığı bu sebeple birlikte yaşamaktan kaçınma kusurunun sabit olmadığı, sadece güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı kadının ise erkeğin ailesine soğuk davranışlar sergileme ve birlik görevlerini yapmama kusurlarının sabit olduğu gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tedbir nafakalarına yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davanın reddine yönelik istinaf talebinin kabulü ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar ... ve ... lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, ortak çocuk ... lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, taraflar eşit kusurlu olduğundan davalı kadının maddîve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 15.06.2022 tarihli ve 2022/3296 Esas, 2022/5854 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar davacı tanıkları ziyarete gittiklerinde tarafların ortak konutlarının temiz ve düzenli olmadığını ve yemek yapılmamış olduğunu beyan etmiş iseler de davalı kadının, eşinin sürekli şehir dışında çalışması sebebiyle ikisi ikiz olmak üzere toplam üç çocuğuna tek başına baktığı, aynı zamanda kamu görevlisi olarak üniversitede çalıştığı, kaldı ki tanıkların dönem dönem ziyaretlerinde karşılaştıkları bu durumun süreklilik arz ettiğinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla birlik görevlerini ihmal vakıasının kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, gerçekleşen bu duruma göre davacı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, davalı kadının ise süreklilik arz eder şekilde eşinin ailesine soğuk ve ilgisiz davrandığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına oranla daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekirken hatalı değerlendirme soncu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesi sonucu kadının maddîve manevî tazminat talebinin reddedilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuklar ..., ... ve ... lehine hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadının tazminat taleplerinin reddedilmiş olması ve çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının az olması yönlerinden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuklar ... ve ... lehine nafakanın niteliği, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL, ortak çocuk ... lehine aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, yasal koşulları oluşmakla, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı kadın lehine yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, iştirak nafakalarının ve tazminatların miktarı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 327 inci , 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut uyuşmazlıkta, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.