Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11451 E. 2023/2634 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı ve davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evi terk etmesinin tek başına boşanma sebebi olarak değerlendirilemeyeceği, davacı erkeğin terk iddiasına dayanmadığı ve davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, ayrıca tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, mahkeme kararının davanın kabulü ve tedbir nafakasının reddi yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1364 E., 2022/1435 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/975 E., 2022/254 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; kadının 2009 yılında o dönem anaokuluna giden ortak çocuk İrem'i okuldan almak için evden çıktığını ve bir daha eve geri gelmediğini, arayıp sormadığını ve tarafların o tarihten sonra bir araya gelmediğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı kadının cevap dilekçesi davacı erkek vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı erkek vekili cevaba cevap dilekçesi sunmamıştır.

II. CEVAP

1.Davalı kadın cevap dilekçesinde; ortak çocukların babaanne ve dede yanında olduğunu, çocuklar ile kişisel ilişki kurabilmek için dava açtığını ve çocukları olduğu için boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın 27.11.2019 tarihli beyan dilekçesi ile ziynet eşyalarının iadesine, lehine tazminat ve nafakalara hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının cevap dilekçesinde delile dayanmamış olması ve erkeğin de kadının delil ve tanık bildirmesine muvafakat etmemesi nedeniyle dinlenen kadın tanıklarının beyanına itibar edilmediği; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşlerin birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal eden kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin ise dosya kapsamına göre kusursuz olduğu, kadının fer'î taleplerinin süresi içinde talep edilmediği ve ziynet alacağı konusunda da usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yargılama sırasında ergin olan ortak çocukların velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının nafaka ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ve kadının ziynet eşyalarının iade talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuk İrem'in beyanıyla evi ilk terk edenin erkek olduğunun ispatlandığını, kadın tanıklarının beyanıyla erkeğin çalışmadığının ve sadakatsiz olduğunun ispatlandığını ve kadının bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın kabulünün ve kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin ... olmadığını belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının cevap dilekçesinde delile dayanmamasına rağmen, ön inceleme duruşmasında kendisine verilen süre içinde delillerini bildirmesi nedeniyle, dinlenen kadın tanıklarının beyanına itibar edilmesi gerektiğini, ortak çocuk İrem'in beyanınıyla evi ilk terk edenin erkek olduğunun ispatlandığını, kadın tanıklarının beyanıyla erkeğin çalışmadığının ve sadakatsiz olduğunun ispatlandığını ve kadının bir kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın kabulünün ve kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddinin ... olmadığını belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin ... yapılıp yapılmadığı ve buna bağlı olarak davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının tazminat ve nafaka talepleri hakkında verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 ... maddeleri, 185 ... maddesinin üçüncü fıkrası ve 186 ncı maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanmış olması gerekir. Mahkemece, davalı kadının evi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu suretle boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmayıp davacı erkek tarafından terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilecek yerde, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen almak zorundadır. O halde, 4721 sayılı Kanun'un 185 ... maddesinin üçüncü fıkrası ve 186 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davanın kabulü ve kadının tedbir nafakası talebinin reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının davanın kabulü ve kadının tedbir nafakası talebinin reddi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre fer'îlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.