"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1340 E., 2022/1413 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 23.11.2020 - 08.02.2021
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/765 E., 2022/327 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilini sürekli aşağıladığını, arkadaşlarının ve ailesinin yanında ... düşürücü sözler söylediğini, yatak odası olaylarını anlattığını, sen koca mısın, senden koca olmaz gibi sözlerle davacıyı tahrik ettiğini, mutfaktaki yemek malzemelerini ve buzdolabını boşaltarak ailesini arayıp evde hiçbir şeyin olmadığını söylediğini, davacının işi gereği eve geç geldiği vakitlerde davalının parası olmasına rağmen ihtiyaçları için alışveriş yapmadığını sürekli olarak saygısız davrandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, devamlı ailesinin yanına gittiğini, davacıya karşı şiddet uyguladığını, başkalarının eşleri ile karşılaştırarak hakaretlerde bulunduğunu, davalının 19.12.2020 tarihinde tüm eşyalarını alarak evden ayrıldığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, erkeğin müvekkiline "Ben seni istemiyorum, bir açığını bulduğumda seni tazminatsız olarak boşayacağım" diyerek psikolojik şiddet uyguladığını, kendisini ailesine göndermeyi isteyenin aslında erkek olduğunu, yol ücretlerini karşıladığını, asıl şiddet eğilimi gösterenin erkek olduğunu, müvekkiline silah doğrultup "Defol git sen benim karım mısın? Seni öldüreceğim. Ben sana bakmak zorunda değilim. Git kendin çalış." gibi sözler söylediğini, hem psikolojik hem de maddî olarak şiddet gördüğünü, hasta olduğu zamanlarda ilgilenmediğini, müvekkilinin memleket dönüşünde sürpriz yapıp eve geldiğinde erkeğin "Niye geldin? Ben sana gel dedim mi?" diyerek karşıladığını, 19.12.2020 tarihinde evi terk etmediğini, tarafların birlikte izine gittikleri ancak izindeyken tarafların kavga ettiklerini, erkeğin izin için memlekete geldiğinde müvekkili ile kavga edip arayıp sormayı bıraktığını, izni bittiğinde ise müvekkiline haber vermeden geri döndüğünü belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğe hakarette bulunduğu, senden koca olmaz, sen kocamısın şeklindeki beyanlarla ... kırıcı davranışta bulunduğu, erkeğin ise kadına yönelik kızını al istemiyorum evine erkek getireceğim ve kızına sarkıntılık yaptıracağım şeklinde söylemlerde bulunduğu, kadının müşterek konuta dönmesini istemediği, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin sarsılmasında kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağır kusurlu kabul edilmesinin ve asıl davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin eşine fiziksel şiddet ve hakaret uyguladığı şeklinde var olan kusurların tarafların ayrılmaları anından önce olan ve evliliğin sürdürülmüş olması nedeniyle affedilmiş olan olaylar olduğu, kadının, eşinin fiziksel şiddet ve hakaret kusurlarına rağmen annesiyle birlikte anne evine küs gitmeyip, kocasının kendisini almasını beklediği, bu aşamaya gelinme nedeninin erkeğin, eşine haber vermeksizin müşterek konuta dönen kadının dönmesini istemediği anlaşılarak ve her ne kadar kadının da erkeğe karşı ettiği hakaret de aslında erkeğin affettiği olaylar kapsamında kalsa da bu hususta kadının istinafı bulunmadığından kadının bu kusurunun kesinleşmesi neticesinde her iki tarafın eşit kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, erkeğin kendi davasının reddine, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminata, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, erkeğin davasının da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine, eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemeyeceğinden tarafların tazminat taleplerinin reddine, tarafların 16.03.2016 tarihinde evlendikleri, eldeki asıl davanın ise 23.11.2020 tarihinde açıldığı, tarafların ortak çocukları bulunmadığı gerekçesiyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olarak yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere toptan ödeme kararı verilmesi gerekirken süresiz nafakaya hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, hakkaniyet ilkesi de dikkate alındığında kadın lehine 25.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin ağır kusurlu olduğunu, müvekkili lehine toptan şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekçesiz olduğunu ve nafaka miktarının az olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi ve miktarı, tazminat taleplerinin reddi, vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı görülen davada taraflara ilişkin kusur belirlemesinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi, yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yoksulluk nafakası miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... ve 176 ncı maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 175 ... maddesi uyarınca daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı- karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Özgür'e yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran Duygu'ya iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.