Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11497 E. 2023/3717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, boşanma ve nafaka taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan kusurlu davranışlarının sabit olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurun ispatlanamadığı ve hükmedilen tedbir nafakasının miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma ve nafaka ile tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, erkeğin kadına hakaret ve küfür ettiğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkeğin yediği yemeklerin içine iğne attığını, bunlara dayanamayan erkeğin ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını ve tarafların 17 yıldır ayrı yaşadıklarını beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, erkeğin başka kadınla kurduğu gönül ilişkisi nedeniyle kendisini ve çocukları terk ettiğini, davacının kıraathane işletiğini, yüklü geliri bulunduğunu, kumar oynayarak ve faizcilik yaparak haksız kazanç elde ettiğini, sadakatsiz davrandığını, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, sorumsuz harcamalar yaptığını, kızının düğününe dahi katılmadığını beyan ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 55.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2019 tarih ve 2018/620 Esas, 2019/304 Karar sayılı kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin tanıklarının erkeğin kahvehaneden arkadaşları olduğu kadını hiç tanımadıkları ve evliliğe dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, böylece kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, öte yandan davacı-karşı davalı erkeğin kendi isteği ile evi terk ettiği, evlilik birliği içerisinde eve geç geldiği veya bir kaç gün gelmediği zamanların olduğu, çalışsa da kazancını eve harcamadığı, evin geçimini davalı-karşı davacı kadının ve oğlunun sağladığı, çocuklarla maddî ve manevî olarak kadının ilgilendiği böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ile kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminat ödenmesine, kadının manevî tazminat talebinin ise erkeğin kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmaması nedeniyle reddine, erkeğin açtığı asıl davanın da ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2021 tarih ve 2019/2340 Esas, 2021/1049 Karar sayılı kararı ile kadın tarafından açılan karşı davanın boşanma talebi içermediğini, kadının bu davada nafaka ve tazminat talep ettiğini, bu davanın nispi harca tabii olduğunu, kadının karşı davasında boşanma talebi olmadığından asıl davaya karşı açılan nafaka ve tazminat davasında nispi harcın tamamlanması gerektiğinden bahisle erkeğin istinaf itirazlarının kabulüyle kararının kaldırılmasına, dosyanın belirtilen eksikliğin tamamlanması amacıyla İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen husular doğrultusunda kadına nispi harcı yatırmak üzere süre verildiği, ihtaratlı olarak verilen süreye rağmen kadın tarafından eksikliğin giderilmediği, davacı-karşı davalı erkeğin kendi isteği ile evi terk ettiği, evlilik birliği içerisinde eve geç geldiği veya bir kaç gün gelmediği zamanların olduğu, çalışsa da kazancını eve harcamadığı, evin geçimini davalı-karşı davacı kadının ve oğlunun sağladığı, çocuklarla maddî ve manevî olarak kadının ilgilendiği böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına izafe edilecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, kadın yararın akarşı dava tarihinden itbaren aylık 750,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, kadının karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; reddedilen asıl davası, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen nafaka yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk derece Mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği, asıl davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hukuka uygun olduğu ve miktarında isabetsizlik olmadığı yönünde yapılan değerlendirme ile davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; davalı-karşı davacı kadının boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olması nedeniyle asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına nafakaya hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşmadığını, kadının erkeğe hakaret ve küfür ettiğini, yemek hazırlamadığını, hazırladığı yemeklerin içerisine iğne koyarak erkeğe zarar vermeye çalıştığının dosya kapsamına göre sabit olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddi, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddi ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve nafaka miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.