Logo

2. Hukuk Dairesi2022/1754 E. 2023/729 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan katılma alacağı davasında, istinaf incelemesi sonucu verilen kararın temyiz edilebilirliği ve katılma yoluyla yapılan temyiz başvurusunun geçerliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı aleyhine hükmedilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması ve davalı vekilinin yaptığı katılma yoluyla temyiz başvurusunun süresinden sonra yapılmış olması gözetilerek davacı vekilinin temyiz başvurusunun miktardan reddine, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz başvurusunun ise hem süreden hem de asıl temyiz başvurusunun esasa girilmeden reddedilmesinden dolayı reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİİ: ... 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesinin atfı üzerine aynı Kanun'un 347 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 348 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca bölge adliye mahkemesince verilen kararlara karşı temyiz dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde katılma yoluyla temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Ayrıca, 6100 sayılı Kanun’un yine 366 ncı maddesinin atfı üzerine aynı Kanun'un 348 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz başvurusu talebinden feragat edilirse veya temyiz başvurusu esasa girilmeden reddedilirse, katılma yoluyla başvuranın talebi de reddedilir.

Dosya içeriğine göre, davacı vekilinin dava dilekçesinde iki adet taşınmaz ve ... nedeniyle 50.000,00 TL alacağın tahsilini talep ettiği, davacı vekilinin 18.03.2019 tarihli dilekçesiyle talep miktarını 05.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen alacak miktarlarına göre 4 nolu bağımsız bölüm yönünden 100.000,00 TL, ... yönünden 15.000,00 TL olmak üzere toplam 115.000,00 TL'ye yükselttiği; İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüyle 4 nolu bağımsız bölüm yönünden 100.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, ... ve 20 nolu bağımsız bölüm yönünden taleplerin reddine karar verildiği, işbu kararın sadece davalılar vekili tarafından istinaf edildiği; Bölge Adliye Mahkemesince de davalılar vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle 50.000,00 TL alacağının 09.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan 1/2'şer oranda tahsiline, fazlaya ilişkin 65.000,00 TL isteğin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davacı aleyhine reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 65.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Davacı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesi, davalılar vekiline 15.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiş; katılma yoluyla temyiz dilekçesi ise yasal süre geçirildikten sonra 18.01.2022 tarihinde verilmiştir, ayrıca asıl temyiz yukarıda belirtildiği üzere kesinlik sınırının altında olduğundan temyiz başvurusu esasa girilmeden reddedildiğinden katılma yoluyla temyiz dilekçesinin de reddi gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Davalılar vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin hem süreden hem de asıl temyiz esasa girilmeden reddedildiğinden REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.