"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2222 E., 2021/2037 K.
DAVA TARİHİ : 28.03.2014
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi
SAYISI : 2014/245 E., 2019/672 K.
Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince katılma alacağı davası yönünden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Taraf vekillerinin katılma alacağı davası yönünden temyiz dilekçelerinin incelemesinde;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre katılma alacağı yönünden davalı aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 33.069,25 TL, davacının reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar ise 44.430,75 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; taraf vekillerinin katılma alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kadın vekilinin ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine ilişkin aleyhine hükmedilen karar yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ilk boşanma davasının 2010 yılında açıldığını, bu tarihten beri tarafların ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin müşterek konuttan darp edilerek zorla kovulduğunu, davalı tarafından kilidin değiştirildiğini, hem evine dönemediğini hem de altınlarını alamadığını, müvekkilinin evlenmeden önce çalışarak biriktirdiği paralarla kendisine aldığı ve düğünde takılan 13 adet ... burması bilezik , 5 adet geniş ray bilezik, 1 adet 22 ayar altın set takımı, 18 ayar bir adet bileklik, 14 ayar 4 adet ince bilezik, 14 ayar 3 adet künye ve 49 adet çeyrek altın olduğunu, boşanma dava süresince davalının müvekkiliyle birlikte aldıkları ortak konutu babasına mal kaçırmak amacıyla devrettiğini, müvekkilinin 1997-2008 yılları arasında çalıştığını, işten ayrılma tazminatı ve biriktirdiklerinin, evin alınmasında kullanıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 13 adet (21 gr'lık) ... burması bilezik, 5 adet (23 gr'lık) geniş ray bilezik, 1 adet 22 ayar (50 gr'lık) altın set takımı, 18 ayar (15 gr'lık) bir adet bileklik, 14 ayar (18 gr'lık) 4 adet ince bilezik, 14 ayar (8 gr'lık) 3 adet künye ve 49 adet çeyrek altının aynen teslimi veya 25.000,00 TL'nin karar tarihindeki değerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili; taşınmaz nedeniyle taşınmazın karar tarihindeki gerçek değerinin 1/2'sinin istemi veya 25.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir
2. Davacı kadın cevaba cevap dilekçesinde; ilk boşanma davası reddedildiği için daha önce açılan mal rejiminin tasfiyesi davası konusuz kaldığından reddedildiğini, kesin hüküm oluşturmayacağını, müvekkilinin evden kovulduktan bir gün sonra davalının taşınmazı babasına devrettiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin evden dayak ve darp ile kovulduğunu, ziynet eşyalarını alamadan ayrıldığını, davalının ve ailesinin altınlara el koyduğunu, ziynet eşyalarının kişisel mal olduğunu, taşınmazın parasının davalının babası tarafından yatırılmasının davalının babası tarafından alındığını göstermediğini beyan etmiştir.
3.Davacı kadın vekili 10.06.2019 tarihli dilekçesiyle, talep miktarını katılma alacağı yönünden 77.500,00 TL'ye, ziynet alacağı yönünden 97.424,00 TL'ye yükselterek, ziynet eşyalarının iadesi yada karar tarihindeki değerinin yasal faizi ile isteminde dava açılış tarihinde belirtilen 25.000.00 TL'nin yasal faizi dava tarihinden itibaren, bilirkişi raporu sonucunda artırılan dava değerinin 72.424,00 TL'sine ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili; dava konusu gayrimenkulün 1/2 hissesinin dava değeri bilirkişi raporu sonucunda artırılan dava değerinin 25.000.00TL'sine dava tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsilini geri kalan 52.500,00 TL'sine ıslah tarihindan yasal faizi ile birlikte tahsili talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının daha önce açtığı mal rejimi davasının reddedildiğini, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ailesine haber vererek tarafların müşterek çocuğunu da alarak tüm ziynet eşyalarıyla birlikte evden ayrıldığını, eğer ziynet eşyaları da ortak edinilmiş ise müvekkilinin de 1/2 oranında hakkı olduğunu, davacının 2010 yılında yaptırdığı tespit dosyasında ziynet eşyaları davacıda olduğu için tespitinin imkansız olduğunu, taşınmazın babası tarafından satın alındığını, satış parasının babası tarafından gönderildiğini, tarafların taşınmazın alınmasına katkısı olmadığını, daha sonra müvekkilinin bedelini babası ödediğinden babasına devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın bilirkişi raporuna göre edinme değerinin 75.000,00 TL olduğu, 43.000,00 TL'sinin davalının babası tarafından ödendiği, davalının lehine bu oranda kişisel mal denkleştirmesi yapıldığı, sonucuna göre davacının 33.069,25 TL katılma alacağı olduğu; davacının ziynetlerin davalı tarafından elinde alındığını, kullanıldığını iddia ettiği, tanık beyanlarından ziynetlerin davalı tarafından alındığının her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı şekilde ispatlanamadığı, altınların varlığı CD dökümleri ile ispatlanmış ise de, altınların davalıda kaldığı, onun tarafından kullanıldığı ispatlanamadığı, kadının evden ayrılış şekline göre ziynet eşyalarını yanında götürme imkanının olduğu gerekçesiyle davacı tarafından davalı aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesine ilişkin katılma alacağı davası yönünden davanın kısmen kabulüyle dava konusu taşınmaza ilişkin 33.069,25 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davacı tarafından davalı aleyhine açılan ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, ziynet alacağı yönünden eksik inceleme ile karar verildiğini, ceza dosyasında müvekkilinin şiddet ve darp ile evden çıktığının sabit olduğunu, delil listesindeki delillerin incelenmediğini, Mahkemece belirlenen ziynetlere ilişkin iddianın yanlış olduğunu, ziynet eşyalarının erkek tarafından kullanıldığına yönelik iddiaları olmadığını, müvekkilinin evden boşanma niyeti ve iradesi ile ayrılmadığını, müvekkilinin ziynet eşyalarını almadan evden çıkmak zorunda kaldığını, kilit değiştirildiği için de eve dönemediğini, müvekkilinin daha önce de dayak yediği için evden ayrıldığını, tekrar evine döndüğünü, ziynet eşyalarına yönelik taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini; taşınmazın alınmasında davalının babasının katkısı olmadığını, davalının babasının hesabından gönderilen paraların taraflarca verilen para olduğunu, davalının aynı gün hesabından para çekildiğini, çekilen paranın kişisel mal olmadığını, taşınmazın davalı tarafından muvazaalı olarak devredildiğini, evden ayrılırken jandarma eşliğinde sadece küçük bir çantada çocuğun yedek kıyafetlerinin alındığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı erkek vekili, taşınmazın parasının müvekkilinin babası tarafından verildiğini, bu nedenle davacının katılma alacağı olmadığını, evin tadilatı için gerekli masrafların da müvekkilinin babası tarafından karşılandığını, evin gerçek sahibinin müvekkilinin babası olduğunu, taşınmazın 43.000,00 TL'ye satın alındığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın edinilmesine davalının babasının 43.000,00 TL katkısı olduğu, kalan bedelin tarafların evlilik birliği içindeki birikimleriyle ödendiği, buna göre yapılan katılma alacağı hesabının yerinde olduğu; davacının dava dilekçesinde evden ayrılırken ziynet eşyalarını alamadığını, cevaba cevap dilekçesinde de ziynet eşyalarının davalının ve ailesinin el koyması sonucu alamadığını ileri sürdüğü, yargılama sırasındaki diğer aşamalarda ziynet eşyalarının darp edilerek evden ayrılması sonucu alamadığını belirttiği, 28.02.2010 tarihinde akşam saatlerinde darp olayının yaşandığı, ertesi gün sabah davacının ailesinin davacıyı kahvaltıya götürmek için geldikleri, bu sırada davalının işte olduğu, tarafların davalının ailesi ile birlikte altlı üstlü oturduklarını, davalının babasının davacıyı evden ayrılırken gördüğünü, davalının haberi olmadan evden gidemeyeceğini söylediği, bu nedenle tartışma çıktığı, tartışma sonucu davacının müşterek çocukla çocuğun eşyaları ve kendi çantasını alarak ailesi ile birlikte gittiği, davalının babasının haber vermesi üzerine jandarmanın geldiği, tarafların karakola çağrılarak ifadelerinin alındığı, davalının davacıya karşı gerçekleştirdiği darp olayının tartışmadan bir gün önce olduğu, boşanma dosyasında da davacının tartışmadan sonra evi terk ettiğinin belirtildiği, bu nedenle darp edilerek evden kovulduğu ve ziynet eşyalarını alamadan evden ayrıldığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı lehine olan delillerin ve ilgili dava dosyalarındaki müvekkili lehine olan kısımların yok sayıldığını, müvekkilinin evden dış kapının demir zincirle kapalı olması nedeniyle davalının annesinin haberi olmadan çıkmasının mümkün olmadığını, 01.03.2010 tarihinde davalının işte değil, taşınmazın satışı için tapuya gittiğini, davacının ailesi ile gitmesi engellendiği için jandarma çağrıldığını, aynı gün tarafların oturduğu evin kilidinin değiştirildiğini, müvekkilin evden boşanma niyeti ve iradesi ile ayrılmadığını, müvekkilinin evden ayrılırken yanında olan tanıkların beyanlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin evden ayrılırken ziynet eşyalarını götürmediğini, taşınmazın alınmasında davalının babasının katkısı olmadığını, davalının babasının hesabından gönderilen paraların taraflarca verilen para olduğunu, davalının aynı gün hesabından para çekildiğini, çekilen paranın kişisel mal olmadığını, taşınmazın davalı tarafından muvazaalı olarak devredildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın parasının müvekkilinin babası tarafından verildiğini, bu nedenle davacının katılma alacağı olmadığını, evin tadilatı için gerekli masrafların da müvekkilinin babası tarafından karşılandığını, evin gerçek sahibinin müvekkilinin babası olduğunu, taşınmazın 43.000,00 TL'ye satın alındığını belirterek kararın bozulması talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının davacının evden ayrılırken alıp almadığı, ziynet eşyalarının kimde kaldığı ve bu hususun ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 2 nci maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı kadın vekilinin ve davalı erkek vekilinin katılma alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin miktardan ayrı ayrı REDDİNE,
2.Davacı kadın vekilinin ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesine ilişkin karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz davacıya yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.