Logo

2. Hukuk Dairesi2022/2786 E. 2023/1887 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesi kararının yetki belgesi ile yetkilendirilen vekile yapılan tebligatının ve ek kararın usulüne uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yetki belgesi ile yetkilendirilen vekile yapılan tebligatın ve ek kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56. maddesi uyarınca usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/808 E., 2021/2673 K.

DAVA TARİHİ : 04.03.2010

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2013/1356 E., 2019/330 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Mahkemece 05.09.2019 tarihli ek kararla istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Ek kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili, davalı adına edinilen taşınmazlar ve araç nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın reddine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararı ile, kararın davacı vekiline 27.05.2019 tarihinde, davalı vekiline 22.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, kararın 11.06.2019 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 08.01.2018 tarihinde işten ayrılması nedeniyle dava ve duruşmaları takip edemeyeceğine dair Mahkemeye herhangi bir bildirimde bulunmadığı, davacı vekiline yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, davacı vekilinin yapılan tebligatı iade de etmediği, bu nedenle doğacak sorumluluğunun 1136 sayılı Avukatlık Kanunu (1136 sayılı Kanun) gereğince vekile ait olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, gerekçeli kararın yetki belgesi düzenlenen vekile elektronik ortamda tebliğ edildiğini, asıl karara yönelik istinaf dilekçesinde ayrıntıları açıklandığı üzere tebligat çıkarılan vekilin yetki belgesi ile duruşmaya katılan vekil olduğunu, ilk istinaf dilekçesini tekrar ettiklerini, ret kararına karşı istinaf yoluna başvurduklarını, yetki belgeli vekilin 08.01.2018 tarihinde işten ayrılmakla davacı vekilinin sigortalı çalışanı olmaktan çıktığını, bu halde vekâletnameye dayalı temsil yetkisi bulunmadığını, karar tebligatının usule uygun olmadığını, UYAP kaydının sildirmemiş olmanın yetki belgeli vekilin sorumluluğunu gerektirdiğini, vekâlete dayalı temsil eden vekilin haklarına halel getirmeyeceğini, Av. ...'a yapılan tebligatın hiç yapılmamış gibi sonuç doğuracağını, katılma alacağı davasının reddine karar verildiğini, kararda taşınmaz ve aracın evlilik birliği içinde alındığının ve davacının çalıştığının ispatlanamadığı gerekçesine dayanıldığını, katılma alacağı bakımından çalışmanın önemi olmadığını, yasadan kaynaklanan bir hak olduğunu, taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğini, kişisel mal olduğu yönündeki iddianın ispatının davalı tarafta olduğunu ve ispat edilmediğini, yine aracın da önceki aracın satış parasıyla alındığı savunmasına itibar edilemeyeceğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun (7201 sayılı Kanun) 11 inci maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır ve birden fazla vekille temsil halinde bunlardan birine tebligat yapılması yeterli olduğunun düzenlendiği; yine 1136 sayılı Kanunu'nun 56 ncı maddesinin beşinci bendinde, avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebileceği, bu yetki belgesi vekâletname hükmünde olduğunun düzenlendiği; somut olayda yetki belgesiyle yetkilendirilen ve yargılama oturumuna katıldığı görülen, gerekçeli kararın tebliğe çıkarıldığı tarih itibariyle yetki belgesi/vekâlet ilişkisinin sonlandırıldığına dair dosyaya bilgi/belge de sunulmayan vekile hükmün tebliğinde ve kararın kesinleştirilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, Mahkemece, süresinden sonra ve kesinleşen karara ilişkin ileri sürülen istinaf isteğinin ek kararla reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmediği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, gerekçeli kararın yetki belgesi düzenlenen vekile elektronik ortamda tebliğ edildiğini, asıl karara yönelik istinaf dilekçesinde ayrıntıları açıklandığı üzere tebligat çıkarılan vekilin yetki belgesi ile duruşmaya katılan vekil olduğunu, ilk istinaf dilekçesini tekrar ettiklerini, ret kararına karşı istinaf yoluna başvurduklarını, yetki belgeli vekilin 08.01.2018 tarihinde işten ayrılmakla davacı vekilinin sigortalı çalışanı olmaktan çıktığını, bu halde vekâletnameye dayalı temsil yetkisi bulunmadığını, karar tebligatının usule uygun olmadığını, UYAP kaydının sildirmemiş olmanın yetki belgeli vekilin sorumluluğunu gerektirdiğini, vekâlete dayalı temsil eden vekilin haklarına halel getirmeyeceğini, Av. ...'a yapılan tebligatın hiç yapılmamış gibi sonuç doğuracağını, katılma alacağı davasının reddine karar verildiğini, kararda taşınmaz ve aracın evlilik birliği içinde alındığının ve davacının çalıştığının ispatlanamadığı gerekçesine dayanıldığını, katılma alacağı bakımından çalışmanın önemi olmadığını, yasadan kaynaklanan bir hak olduğunu, taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiğini, kişisel mal olduğu yönündeki iddianın ispatının davalı tarafta olduğunu ve ispat edilmediğini, yine aracın da önceki aracın satış parasıyla alındığı savunmasına itibar edilemeyeceğini belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının tebliğinin ve ek kararın usule uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun), 190 nıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 7201 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi, 1136 sayılı Kanunu'nun 56 ncı maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.