Logo

2. Hukuk Dairesi2022/3048 E. 2023/1864 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, alacağın değerinin tespiti ve faizin başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: Katılma alacağının hesabında kullanılacak taşınmaz değerinin, karara en yakın tarihteki rayiç değeri olması gerektiği ve mahkemenin eski tarihli ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar vermesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı tarafın 1995 yılında evlendiklerini, bu evliliğin ... 2. Aİle Mahkemesinin 2016/767 esas sayılı dava dosyası üzerinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında verilen boşanma hükme ile sona erdiğini, davalı tarafın ... ili ... İlçesi, ... Mahallesi, Zambak Sokak, No; 1, 4 Nolu daireyi evlilik birliği içerisinde 2002 yılından sonra aldığını, bu taşınmazın edinilmiş mal kapsamında olduğunu, müvekkilinin katılma alacağının bulunduğunu, taraflar arasındaki boşanma davasında yer alan protokolde bu taşınmazın satışa çıkarılması halinde satış fiyatının yarısının müvekkiline verileceğinin kararlaştırıldığı, davalı tarafın başka mal varlıklarının tespiti için ilgili kurumlara müzekkere yazılması gerektiğini, tespit edilecek edinilmiş başkaca bir mal olması durumunda bu değerlerin de tasfiyeye esas alınması gerektiğini belirterek, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL katılma alacağının talep tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilini polis memurluğundan emekli olduğunu, yıllarca zor şartlar altında çalışarak dava konusu edilen taşınmazı aldığını, davacı tarafın taşınmazın alımı sırasında hiçbir katkısının bulunmadığını, dava konusu edilen taşınmaz bedelinin boşanma davası protokolünde satış yapılması durumunda davacı tarafa verileceğinin belirlendiğini ancak taşınmaza ilişkin satış işlemi yapılmadığını, davanın kötü niyetli açıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 2016/767 Esas ve 2016/717 Karar ve 08.11.2016 tarihli ilamı ile boşandıkları ve kararın 21.11.2016 tarihinde kesinleştiği, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 15854 parselde kayıtlı 4 bağımsız bölüme ilişkin davacı kadının katılma alacağı talebinde bulunduğu, taşımaz başında yapılan keşifte taşınmazın dava, keşif ve edinme tarihindeki değerleri tespit edilerek dosyaya sunulduğu, taşınmazın tanık beyanları ile evlilik birliği içerisinde ve edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu bir dönemde satın alındığının sabit olduğu, her ne kadar davalının kişisel malların da taşınmazın alınmasına katkısı olduğu belirtilmiş ise de buna dair dosyada bir delil bulunmadığı, tapuda taşınmaza ilişkin 205.000,00 TLlik miktarın 01.12.2015 tarihinde terkin edildiği ve bu nedenle mahsubun tarafların anlaşmalı boşanma dava tarihi olan 26.08.2016 tarihinden önce olması nedeniyle koşullarının oluşmadığı, davalının kredi çektiği tutara dair delil bulunmadığından bu iddianın da ispatlanamadığı, tarafların anlaşmalı boşanma davasında da taşınmazın satışı ve yarı oranında paylaşılması hususunda anlaşmaya vardıkları ancak taşınmazın davalı tarafça satılığa çıkarılmadığı, bu hususun katılma alacağını sona erdirecek nitelikte de olmadığı, taşınmazın değerinin keşfen 350.000,00 TL olarak belirlendiği, taşınmazın 2015 yılında satın alındığı ve bu durumda edinilmiş mallara katılma rejiminin taraflar arasında geçerli olduğu, 4271 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesi hükmü dikkate alınarak bu miktarın yarısı olan 175.000,00 TL'nin davacının katılma alacağı olarak tespit edildiği belirtilerek, davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 15854 parselde kayıtlı 4 bağımsız bölüm numaralı çatıda odaları olan taşınmaz bakımından; davacının katılma alacağı olan 175.000,00 TL nin tasfiye tarihi olan 02.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, raporun karar tarihine en yakın güncelleştirilmiş rayiç değerden uzak olduğunu, ek rapor ile asıl rapor arasında çelişki bulunduğunu, asıl raporda hiçbir piyasa rayiç değerine yahut veriye dayanmaksızın afaki rapor hazırlandığını, davalının kullandığı konut kredisinin tapu rayiç değerinden yüksek olduğunu, bankalarca taşınmaz rayiç değerinin %75 oranında kredi kullandırıldığını, bilirkişi raporunun taşımazın hali hazırdaki mevcut durumunu belirtmediğini, taşınmazın cephesinden, oda sayısından bahsedilemediğini, ...'nın en güzide yerinde ve dubleks bir taşınmazın tapuda gösterilen değerden daha yüksek olduğunu, faiz başlangıcının da dava tarihi olarak hüküm altına alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararınında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, karar tarihinden itibaren katılma alacağına faiz uygulanmasının yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, katılma alacağı değer tespitinde hata yapılıp yapılmadığı ve katılma alacağına hangi tarihten itibaren faiz yürütüleceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 232 inci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 227 inci maddesinin birinci fıkrası, 239 uncu maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

4721 sayılı Kanun'un 235 inci maddesinin birinci maddesi uyarınca mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir, 228 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında, eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir, ve bu malların kural olarak tasfiye anındaki sürüm (rayiç) değerleri hesaba katılır ve tasfiye tarihi karar tarihidir. Bu kapsamda Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibari ile güncelliğini yitirmiştir. O halde, mahkemece, gerekirse mahallinde keşif yapılarak davacının katılma alacağının karara en yakın tarihteki değeri bilirkişi marifeti ile belirlenerek, hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Yukarıda paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Bozma sebebine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.