Logo

2. Hukuk Dairesi2022/3147 E. 2022/5359 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında ziynet alacağı, manevi tazminat miktarı ve iştirak nafakası miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin ziynetlerin bir kısmının harcandığı beyanı karşısında, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği bozdurulan ziynetlerin açıklattırılması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri dikkate alınarak daha uygun bir miktar takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme yapılması ve çocuğun ihtiyaçları ile günün ekonomik koşulları gözetilerek daha yüksek bir iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi nedeniyle, ziynet alacağı, manevi tazminat ve iştirak nafakası yönünden karar bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, manevi tazminat miktarı, kişisel ilişki ve reddedilen ziynet alacağı davası yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası ile manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davacı kadının reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı kadın kıyafet ve eşyalarının almadan evden çıkmak zorunda kaldığını ileri sürmüş; davalı erkek ise beyan dilekçesinde “ziynetlerin bir kısmının birlik içinde harcandığını" beyan etmiştir. Bu durumda hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK md.31) çerçevesinde davalı erkeğin dilekçesinde bozdurulduğu belirtilen ziynetleri açıklattırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

2- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıda gösterilen bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk2014 Doğumlu ...’nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) (2/b.), (2/c.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin yukarıda (2/a.)bette gösterilen sebeple ONANMASINA, aşagıdaki yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.06.06.2022(Pzt.)