"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.09.2022 günü temyiz eden davacı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
İlk derece mahkemesince, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, protokolde dahil olmayan taşınmaz yönünden davacının alacak talep etmesinin dürüstlük kuralına aykırı olup hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu, boşanma kararına tesir eden hileli bir davranışta bulunulduğu iddiası ile açılmış bir yargılamanın iadesi davası da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince davacının istinaf taleplerinin HMK 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma protokolünün 3.3. maddesinde dört adet taşınmaz yönünden ‘boşanma tazminatı’ olarak düzenleme yapıldığı, boşanma dava dosyasındaki duruşmada tarafların ‘... Protokolü kabul ediyoruz, ... protokolde 3 numarada belirtilen davacı adına tapuda kayıtlı taşınmazlar en geç 01.06.2020 tarihinde davalıya davacı tarafından tapuda devir edilecektir,...’ şeklinde beyanda bulundukları, boşanma kararında tasfiyeye konu taşınmaz dışında ‘4 adet taşınmazın malların tasfiyesine ilişkin alacak olarak davalıya devredilmesine’ karar verildiği, davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığı veyahut feragat ettiğine dair protokolde, duruşmadaki beyanlarda ve hükümde bir düzenleme olmadığı, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mal rejiminin tasfiyesinin boşanma davasının feri niteliğinde olmamasına, protokolde, duruşmada alınan beyanlarda ve hükümde dava konusu 3045 parsel sayılı taşınmaza yönelik bir düzenleme yapılmamış olmasına, ayrıca davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığına veyahut feragat edildiğine yönelik bir beyanının da bulunmamasına göre, dava konusu 3045 parsel sayılı taşınmazın anlaşmalı boşanma davasında yapılan tasfiyeye dahil edildiği kabul edilemez. O halde, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.28.09.2022 (Çrş.)